Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. 2022/506 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/436 Esas
KARAR NO:2022/506

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/06/2022
KARAR TARİHİ:13/09/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle ; Davacının maliki ve sürücüsü olduğu— halinde iken, davalı şirketin maliki bulunduğu —davalının sürücüsü olduğu, —tarihinde sabah —-sularında, zeminin karlı ve buzlu olduğu bir yolda kayarak çarpmış ve davacının aracının hasar görmesine neden olduğunu, kazanın akabinde,olay mahallinde, her —- sürücüsünün de kendi el yazılarıyla imzaladığı, davacı, —- aracını — hasar bedeli çıkardığını, davacının— çalıştığından onun tavsiyesi üzerine indirimli bir şekilde onun çalıştığı — onarım işlemleri yaptırıldığını bu kaza nedeniyle davacının– büyük değer kaybı oluştuğunu, davalı şirket aynı olaydan dolayı kendi araçlarındaki hasar ve değer kaybı bedelinin tahsili için—-Esaslı dosyası ile alacak davası açtığını, İşbu davanın daha önce açılan mezkur dosya ile birleştirilmesini talep ettiğini beyan ederek; kazaya neden olan davalıya ait — tescil kaydına dava sonuna kadar ihtiyaten tedbir konulmasına; başkaca ve fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızı mahfuz tutarak, —-hasar miktarın ve değer kaybının tespitine; şimdilik araçtaki hasarın onarım bedeli olarak— olay tarihinden işleyerek yasal faiziyle birlikte her— davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline; araçtaki değer kaybı olarak şimdilik — nolu davalılardan, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; masraf ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı—vekili cevap dilekçesinde özetle; Aleyhlerine haksız olarak açılan davanın usulden kabul edilmez ise— kusursuz olması sebebiyle esastan reddini, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve —açısından ayrı ayrı —limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, şahsına ait araca ve müvekkili şirkete ait ve davalı gerçek kişinin sürücüsü olduğu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda, davacı şahsa ait araçta hasar meydana geldiğini belirterek araçtaki değer kaybının davalılardan tahsilini talep ettiğini, ancak taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklanmadığı, davacıya ait araç ile davalı şirkete ait aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklandığı, bu haliyle uyuşmazlığın haksız fiile dayalı tazminat davası olduğu, yine davanın her iki tarafının da tacir olmadığı, bu durumda davanın nispi ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın da Türk Borçlar Kanununda düzenlenen haksız fiilden kaynaklanıp Ticaret kanununda düzenlenen bir husustan kaynaklanmadığı ve mutlak ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği ortada olduğundan davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı olarak hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin davalı — ve davalılara karşı açılan maddi tazminat davasıdır.6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce— başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve 7155 Sayılı Kanunun ( 23. ) maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A ( 2 ) maddesi ile “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hlinde herhangi bir işlem yapılmakszın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir” hükmü getirilmiştir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114 (2) ve 115. maddeleri gereğince, alacağa yönelik ticari dava niteliğindeki dava yönünden dava tarihine göre dava açılmadan önce —- başvurulmadan işbu davanın açılmış olduğu ve —başvuruya ilişkin dava şartının tamamlanabilir dava şartı olmadığı anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Davanın dava şart yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken —– karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan—- harçtan mahsubu ile fazla alınan —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
5- Davalı —kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’nin 7/2 maddesi uyarınca —vekalet ücretinin davacıdan alınarak Davalı — eşit olarak— oranında her bir davalı için —-olmak üzere) VERİLMESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren — hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı — vekilleri ile diğer davalı — yüzüne karşı —yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.