Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/377 E. 2023/133 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/377 Esas
KARAR NO : 2023/133
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 25/05/2022
KARAR TARİHİ: 14/02/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait —- plakalı araç — tarihinde seyir halindeyken;—– sevk ve idaresindeki araca çarpmış ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ——kaza sonrası tutanak tutulurken; müvekkili şirkete ait aracın —– bulunmadığının anlaşıldığını, Müvekkili şirkete ait aracın; sigortasının kaza günü olan ——- sigortasının sona erdiği; davalı ile müvekkili arasındaki sözleşme ve davalının taahhüdü gereği yapılması gereken sigortanın davalının tam kusuruyla ve savsaklamasıyla gerçekleştirilmediğinin anlaşıldığını, Müvekkili tarafından tam olarak yetkilendirilen ve eski poliçenin bitim anına kadar yeni sigortanın yaptırılacağına dair davalının tam olarak taahhüt vermesine rağmen; müvekkilinin aracı sigortasız bırakıldığını, üçüncü şahsın aracının onarım bedeli, üçüncü şahsın kasko sigortacısı olan —- tarafından karşılanmış olup — tutar müvekkile rücu edilmiş ve müvekkili tarafından dava dışı sigorta şirketine ödendiğini, davalının, sigorta tekniği açısından işbu ihtilafa konu olayla ilgili —— öncesi trafik poliçesi teklifi alması ve sigorta süresi bitmeden evvel sigorta poliçesinin tanzimi hususunda müvekkilce elektronik ortamda yetkilendirilmiş broker olmasına rağmen; sonucunu taahhüt ettiği işlemleri yapmadığını, Kesin hükümle; davalı tam kusurlu bulunduğundan müvekkili şirkete herhangi bir kusur izafe edilemeyceğini, Müvekkili kredi kartını çekime hazır tutmuş, poliçe bitmeden iki gün önce gerekli anlaşmayı yaptığını, Davalı sadece teklif alma konusunda değil poliçenin yapılması konusunda da yetkilendirildiğini, müvekkilin—- sürede hesap ekstresinin farkına varması hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu sebeplerle davalı tam kusurlu bulunduğunu, yukarıda arz ve izah olunan ve resen gözeteceğiniz sebeplerden ötürü davanın kabülü ile; davalının tam kusuru sebebiyle müvekkilin dava dışı şahsa ödemek zorunda kaldığı —– temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafın dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacıya ait ——– poliçesinin davalı tarafından zamanında düzenlememesi nedeni ile davacın uğradığı değer kaybı zararına yönelik tazminat davasıdır.
Sigortacılık Kanunu’nda sigorta brokerinin tanımı yapılmamış sadece buna ilişkin düzenlemenin ayrı bir yönetmelikle ele alınacağı belirtilmiştir ——— döneminde çıkarılan ve hâlen yürürlükte olan ——-düzenlemeler yapılmıştır. ——— tanımı ve özellikleri dikkate alındığında sigorta brokerinin, “Sigorta yaptırmak isteyen kimseye hazırlık çalışmalarının ardından, ihtiyaçlarına uygun sözleşmeyi öneren ve bu şekilde sözleşmenin gerçekleşmesine aracılık eden veya sözleşmeyi sigorta ettirenin adına ve hesabına yapan, rizikonun meydana gelmesi hâlinde tazminatın ödenmesi için gerekli işlemleri yapan, sigortacıdan bağımsız gerçek ya da tüzel kişiler” olduğu anlaşılmaktadır.
Tacir sıfatının kazanılması hukukumuzda gerçek ve tüzel kişiler açısından ayrı ayrı düzenlenmiştir. Gerçek kişiler bir ticarî işletmeyi kısmen veya tamamen kendi adlarına işletmeleri hâlinde tacir sıfatını kazanırlar (TTK m. 14/1). Tüzel kişiliğe sahip ticaret şirketlerinin tacir sıfatını kazanabilmeleri bakımından, ticarî işletme şartı aranmamış ve bunların kuruluştan itibaren tacir oldukları kabul edilmiştir (TTK m. 18). Brokerlik mesleğinin gerçek kişi olarak veya bir şirket çatısı altında icra edilmesi mümkündür.
Brokerler tacir sayılmaları sebebiyle Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan tacir olmanın hüküm ve sonuçlarına tâbi olurlar. Bunlar arasında broker bakımından en önemli olanı ise Türk Ticaret Kanunu’nun 20’nci maddesinin 2’nci fıkrasında düzenlenmiş olan basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğüdür. Tacirlerin çalıştıkları ticaret alanında objektif, orta zekâlı, dikkatli birisi gibi dikkat ve özen göstermesi gerekir. Aynı şekilde brokerin müşterisinin risk analizini yapması, değişik sigortacıların ürünlerini tavsiye etmesi ve sigorta şirketlerinin özellikle ödeme kabiliyetlerini izlerken basiretli iş adamı gibi davranması zorunludur. Brokerin söz konusu faaliyetleri esnasında, beklenen dikkat ve özeni göstermemesi, ortaya çıkan zararlardan sorumlu olmasına yol açar. Bunun yanı sıra, brokerin tacir olması sebebiyle iflasa tabi olacaktır ————
Broker ile sigorta ettiren arasındaki brokerlik sözleşmesinden kaynaklanan ilişki de değişik özelliklere sahip olan söz konusu ilişki, broker ile sigorta ettiren arasında yapılan sözleşmeye dayanır. Bu sözleşme çerçevesinde broker, sigorta ettirmek isteyen kimsenin sübjektif ihtiyaçlarını tespit etmek suretiyle onun tüm rizikolarını en düşük prim ile koruyan sözleşmeyi belirleyerek önerir. Sigorta ettirenin onayı ile sözleşmenin kurulmasına aracılık ederek veya sözleşmeyi temsilci sıfatıyla imzalayarak borcunu ifa eder.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporu ile birlikte bir arada değerlendirildiğinde; —– tarafından tanzim edilen —- vadeli poliçenin düzenlenme tarihinin —–olduğu, kaza sırasında —– geçerli bir —— bulunmadığı, bu nedenle zarara uğrayan karşı tarafça ikame edilen —-dava dosyası ile yürütülen yargılama neticesinde —–aleyhine sonuçlanan davada —- değer kaybı bedelinin,— ekspertiz ücreti olmak üzere toplam —-bedelin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, —- yargılama giderinin, —- vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, ayrıca —- harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına karar verildiği, dava tarihi itibariyle ödendiği beyan edilen miktarın ———-olarak belirtildiği, iş bu bedelin davacı tarafça ilgilisine ———dosya üzerinden ödendiği, davalının sigorta tekniği açısından işbu ihtilafa konu olayla ilgili hasar bedeline yönelik mahkememize konu—– Karar sayılı dosyada da görüleceği üzere —– teklifi alması hususunda davacı sigortalının (sözlü veya elektronik ortamda) yetkilendirilmiş brokerı olduğu, davacının ——- kayıtları olarak sunduğu görselleri dikkate alındığında davacının kredi kartından trafik poliçesinin yapılması yönünde talimatı da vererek, yetkilendirme yönünden tüm koşulları yerine getirdiği, ——– yetkilendirilmesinin, sigortanın temsilcisi acentenin aksine —–yetki aldığı kişiye karşı ek sorumluluklar doğuracağı, buradaki ilişkinin müşteri ——– arasında olduğu, brokerin sigorta şirketinin temsilcisi değil, müşterinin yetkilisi olduğu dikkate alındığında, özen yükümlülüğünün daha fazla olacağı, bununla birlikte basiretli bir tacir olarak davalı tarafın davacı ile kurulan sözleşmesel ilişkiye istinaden verilen talimatları yerine getirmesi, talimatların gereği gibi yerine getirilmemesi halinde ortaya çıkacak zararlardan sorumlu olacağı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, ——– dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 1.115,01 TL harçtan, peşin yatırılan 278,76 TL harcın düşümü ile geri kalan 836,25‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 278,76 TL Peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı ve 30,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 389,96‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/02/2023