Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2023/1044 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/374
KARAR NO : 2023/1044

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2022
KARAR TARİHİ : 21/12/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; —- İcra Müdürlüğü —- Esas Sayılı dosyaya konu edilen 14.05.2017 tanzim tarihli ve 99.000,00-TL bedelli bono dolayısıyla, borçlu olmadığımızın tespiti ve söz konusu senet dayanak gösterilerek başlatılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun —–İcra Müdürlüğü —–. Sayılı icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbir yoluyla durdurulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —–İcra Müdürküğünün —– Sayılı icra dosyası ile lehdarı müvekkil ve keşidecisi davacı olan 99.000,00 TL bedelli, 14.05.2017 düzenleme ve 15.06.2017 ödeme tarihli bonoya dayanılarak, 05.12.2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiğini, Ödeme emri karşı yana tebliğ edilmişse de süresi içerisinde icra mahkemesinde senedin teminat senedi olduğuna yahut borcun ödendiğine dair bir itiraz da bulunulmamıştır. Davacının dayandığı itirazlar, süresi içerisinde icra mahkemesinde dillendirilebilecek itirazlar olup davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararı yoktur.
Bono, asıl ilişkiden bağımsız borç ikrarı içeren bir senet olup mücerretlik ilkesine tabidir. Kıymetli evrak hukukunda mücerretlik; yani sebepten soyutluk ilkesi, senedin tanzimine sebep olan asıl borç ilişkisinin (temel borç ilişkisi) senetten anlaşılmasına imkan bulunmaması, senedin borçtan soyutlanıp bağımsız bir varlık kazanması ve tek başına borca dayanak olabilmesi halidir. Müvekkil, davalıya gerek birikiminden/kazancından gerek kredi çekerek gerekse de altınlarını bozdurarak (sadece bozdurulan altın miktarı 103 gr’dır) birden fazla kez elden ve banka kanalıyla borç vermiş, bunun yanı sıra davacı, müvekkilin kredi kartını kullanmış, müvekkil, davacının borçlarını ödemiştir. Teminat senedi, yapılan sözleşme uyarınca mal veya hizmetin eksiksiz tamamlanacağını, taahhüdün sorunsuz yerine getirileceğini, aksi taktirde belli bir bedel ödeme sorumluluğu ile karşı karşıya kalınacağını beyan eden tarafın imzaladığı şartlı-bedelli senetlerdir. Diğer bir anlatımla, teminat senetleri kayıtsız şartsız ödeme vaadi ihtiva etmezler. Borcun doğması için kararlaştırılan taahhüdün yerine getirilmesi gerekir.
Bir senedin teminat senedi olabilmesi için ya senet üzerine bu hususun şerh edilmesi ya da başka bir sözleşmede teminat olarak senet verildiği hususunun yazılması gerekecek olup bu hususlar somut olayda bulunmamaktadır. Yukarıda izah olunan ve re’sen gözetilecek sair nedenlerle zamanaşımı itirazında bulunduğumuzu bildirir, haksız davanın reddine, alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—-Bankasından gelen yazı cevapları, —-gelen yazı cevapları, —– Vergi Dairesinden gelen yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı talebi verilmesine ilişkindir.Davacı tarafça —–İcra Müdürlüğü’nün —–esas sayılı icra takibine konu 14/05/2017 keşide tarihli, 15/06/2017 vade tarihli, 99.000 bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığı ve senedin teminat senedi olduğu iddiayla dava ikame edilmiştir.
Menfi tespit davası, 2004 Sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Menfî tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer; fakat takibe konu çek, kambiyo senedi vasfında olup illetten mücerret olduğu, bu durumda bono nedeni ile borçlu olunmadığına dair ispat yükümlülüğünün davacıya ait bulunduğu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davacı borçlunun, takip ve dava konusu edilen senedin teminat senedi olduğunu yazılı delille kanıtlaması gerekmekte olup, buna ilişkin bir delilin dosya içerisinde yer almadığı, davacı vekilince dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığından yemin hatırlatıldığı, davalı tarafa yemin eda edildiği, davacının iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı, senede karşı ileri sürülen hukuki işlemlerin HMK madde 200’deki düzenleme uyarınca senetle ispatı zorunlu olduğundan davacının üzerine düşen senedin teminat senedi olduğuna ilişkin ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği, davacı senedin teminat senedi olduğu iddia edilmesi karşısında 14/09/2017 ile 08/10/20218 tarihleri arasında senetten dolayı ödeme yapıldığının beyan edildiği, davacı yanca sunulan dekontlardan 14/09/2017 ile 05/02/2018 tarihleri arasına ilişkin dekontlarda “ödeme” açıklamasının bulunduğu, 15/02/2018 tarihli dekontta “ev kirası” açıklamasının bulunduğu, diğer dekontlarda ise “borç ödeme” ibaresi bulunduğu, dekontların açıklama kısmı incelendiğinde dava konusu senetten kaynaklı borç ödemesi niteliğinde olduğu anlaşılamadığından, davacı yanca dava konusu senetten kaynaklı ödeme yaptığının kabul edilemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak, açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın REDDİNE,
2- Peşin alınan 1.690,68 TL harçtan alınması gerekli 269,85 TL peşin harcın düşümü ile Hazineye irat kaydına, bakiye kalan 1.420,83‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 7/2. maddesi uyarınca 17.900,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Menfi tespit davasının reddi kararı ile ihtiyati tedbir kararı kendiliğinden kalkmış SAYILMASINA,
7-Karar kesinleştiğinde —–İcra Müdürlüğü’nün—–Esas sayılı icra dosyasının İADESİNE,
8-Karar kesinleştiğinde emanete alınan senet aslının —–.İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı icra dosyasının İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf asiller ile davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.