Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/358 E. 2022/357 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/358 Esas
KARAR NO : 2022/357

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili — tarihli dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin talep ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla, –. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin bu davada talep edilen miktar doğrultusunda devamını, alacaklı müvekkilin borçludan asıl alacak olarak 125.191,56-TL alacaklı olduğunun tespiti ile alacağın takip tarihinden itibaren faizi ile tahsilini , asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatının davalı borçludan alınarak müvekkile ödenmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ,davalının — içerisinde hizmet sözleşmesinin gereğine uymaması nedeniyle davacı tarafından ödenmek zorunda kalındığı belirtilen vergi borçlarının davalıdan tahsiline ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince ve diğer özel görevli mahkemelerce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen veya kendi özel kanunlarında mutlak ticari dava olduğu belirtilen ve bu sebeple ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır.
Dava, TBK m. 502 ve devamında düzenlenen vekalet sözleşmesi niteliğindeki mali müşavirlik hizmet sözleşmesi kapsamında verilen hizmetin kusurlu, yani ayıplı olması nedeniyle, diğer bir ifade ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle iş sahibinin uğramış olduğu zararın vekilden tahsili talebine ilişkin olup iş sahibi davacı şirket TTK kapsamında tacir, mali müşavir ve vekaletten hareket eden davalı ise mesleğini ifa eden mali müşavirdir. O nedenle, davalı TTK kapsamına göre tacir değildir. Bu durumda, davanın iki tarafı da tacir olmadığına göre dava TTK m. 4 kapsamında ticari dava değildir. O nedenle, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ —ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.