Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/356 E. 2023/39 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/356 Esas
KARAR NO: 2023/39
DAVA: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 17/05/2022
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yurt içinde ve yurt dışında her nevi kara vasıtaları ile yük ve eşya taşımacılığı konularında hizmet veren ——— şirketi olduğunu, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında çeşitli tarihlerde davalı şirkete ait çeşitli emtianın taşınmasının organize edilmesi için anlaşılmış, bu konuda davalıya teklif gönderilmiş, navlun tekliflerinde taşıma şartları ve ücret belirtilmiş ve taraflar arasında işbu tekliflere ilişkin mutakabat sağlandığını, Müvekkili şirket yükümlülüğünü yerine getirerek taşımaları gerçekleştirdiğini, İş bu taşımalara ilişkin faturalar düzenlenerek davalı şirkete gönderilmiş ancak bakiye alacak ödenmediğinden ——- üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı taraf haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmiş ve takibi durdurduğunu, ——- yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafın usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER:—– esas sayılı dava dosya sureti, ——- formlarına ilişkin yazı cevapları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —– tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın —- tarihinde borçlu aleyhine — ile; ——– alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirkete ait ——— yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davalı yan incelemeye katılmamış ve defter, belge sunmamıştır. Davacı tarafından inceleme günü sunulan ve dosyada mevcut fatura ve ekinde yer alan belgelerin tetkikinde davacının düzenlemiş olduğu faturalar öncesi davalı yana tutar konusunda mail gönderdiği, davalı tarafından maillere olumlu dönüş yapıldığı, düzenlenen faturalara ilişkin gümrük çıkış beyannamesi ve davalının düzenlediği faturaların davacının sunmuş olduğu faturalar ile örtüştüğü, davalı tarafından davacının düzenlediği faturalara ilişkin —–içinde itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, Davacı Yanın Defter İncelemesi Neticesinde; Taraflar arasında ki ticari ilişkinin —— nolu fatura ile başladığı, davacı tarafından davalıya —– düzenlendiği — tarih itibariyle davacının davalıdan —– alacaklı olarak gözüküp, bakiye tutarının—— yılına devrettiği, davacı tarafından—–fatura düzenlendiği, davalı tarafından —– ödeme yapıldığı, —– takip tarihi itibariyle davacının davalıdan —– cari hesap alacaklı göründüğü, Davacı tarafından —- yılında davalıya düzenlemiş olduğu —– formlarında beyan ettiği, Davalı tarafından —-davacı tarafın düzenlemiş olduğu——- beyan ettiği, Detaylı açıklamaları raporumuzun faiz kısmında olmak üzere; Davacının ———takip tarihi itibariyle ——-talep edebileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla ——– sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacının ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, tarafları mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri ——— birbiri ile örtüştüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 2.800 Euro alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan ——— alacaklı olduğu, davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından ——icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —— üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlılık ilkesi gereğince yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
2-Likit asıl alacağa vaki itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden takip tarihindeki——– oranı olan ——çarpılması sonucu hesaplanan %20 oranındaki 5.823,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —– kısım yönünden alınması gereken — harçtan peşin alınan —harcın mahsubu ile bakiye —- karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 635,43 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcının toplamı olan 716,13‬ davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 362,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 95,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.295,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.285,35 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.310,18 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, yine Kabul red oranına göre belirlenen 9,82 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Reddedilen miktar bakımından KESİN, kabul edilen miktar bakımından gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/01/2023