Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/351 E. 2022/358 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/351 Esas
KARAR NO : 2022/358

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı—-tarihli —- sözleşmesine ——– olarak bulunmakta olduğunu, müvekkili—- kadar olan— kiraları elden ödediğini, davalı tarafça imzalanan ibraname ile de müvekkilinin — tarihine kadar herhangi bir kira borcunun bulunmadığının sabit olduğunu, müvekkil ile Davalı taraf arasında imzalanmış olan kira sözleşmesinin—- kira bedelli olarak yeniden düzenlenmiş olduğunu, başka bir deyişle müvekkili kiracı ile davalı—–belirlenmiş olduğunu, müvekkil hesabından kiralayanın hesabına—-gönderilmiş olduğunu, akabinde aynı hesabına —-gönderilmiş olduğunu, sonuç itabiri ile şubat— toplamda 55.000,00 TL gönderildiğini—- tarihinde ihtarname gönderildiğini, herhangi bir— karşı karşıya kalmamak için kira borçlarının muaccel olacağı tarihte yatırılacağı bu nedenle önden ödenen tutarların iadesi istendiğini, fazlaya ilişkin talep ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla, kısmi davalarının kabul edilerek müvekkil tarafından — turardan şimdilik 1.000,00 TL kira tutarının iadesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava dilekçesinde davacı vekili özetle 2022 subat ayına ait fazla— kira tutarının iadesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
HMK’nun 4/a maddesi hükmüne göre, “kiralanan taşınmazların 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra iflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara” bakmaya görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. HMK’da yapılan bu yasal düzenleme ile icra hukukundan kaynaklanan tahliye davaları hariç olmak üzere kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar, tarafların sıfatlarına ve miktara bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı belirtilmiştir.
Benzer konuya ilişkin —-“1-Temyize konu öncelikli uyuşmazlık; davaya bakmaya görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğu hususunda toplanmaktadır. Mahkemenin görevi belirlenirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığının tespiti gerekmektedir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların—— İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, taraflar arasında kira sözleşmesi olduğu tartışmasızdır. Dava konusu talep ise, kira sözleşmesinden kaynaklı kira alacağıdır. Her ne kadar mahkemece, kiraya —- olması nedeni ile sözleşmenin kesin hükümsüz olduğu belirtilmiş ise de, —-şahsi hak —mutlaka malik olması gerekmemektedir. Kiraya veren hak ve yetkilerini sözleşmeden almaktadır. Bunun dışında, davalı kiraya veren tarafından—- sayılı dosyası ile açılan tahliye davasında, uyuşmazlık — nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm —onanarak kesinleşmiştir. Bu halde, kira alacağından kaynaklı açılan iş bu davada görevli mahkeme —Mahkemesi olduğu açıktır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-e ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki açıklamalarına yer verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın, — taşınmazların İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından bakılacağı şeklinde düzenleme bulunduğu, ihtiyati haciz talep eden vekilinin, iskele kiralama sözleşmesine istinaden borçlu firma tarafından verilen senedin vadesi geçmiş olmasına rağmen bedelinin ödenmediğini iddia ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bu haliyle mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla ihtiyati haciz talebinin HMK 4/1-a maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4 ve 5 maddeleri gereğince görevli mahkeme —— Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olması sebebi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli— Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi taktirde mahkememizce Resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.