Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/342 E. 2022/698 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/342 Esas
KARAR NO : 2022/698

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkili şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalarının kabulü ile, Davalı tarafın—–sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
RAPOR :Bilirkişi raporunda özetle; “Tespit ve değerlendirmelerde açıklandığı üzere, Davacı tarafından icra takibiyle talep edilen ücret toplamı;—- dilekçesinde;(AÇIKLAMALAR, —- olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Davacı şirket, davalı şirkete ait olan aracın,—–ödememesi nedeniyle geçiş ücreti ve 4 katı ceza bedelinin ödenmesi için davalı şirket aleyhinde ——— icra takibi başlatmıştır. Davalı tarafından, borcun bulunmadığı ileri sürülerek borca, faize ve fer’ilere itiraz edilmiştir.
Davacı şirket, takipteki alacağını —- ücreti ve geçiş ihlalinden kaynaklanan ceza bedeline dayandırmaktadır.
Davacı şirket tarafından işletilen— herhangi bir ceza tahakkuk ettirilmediği, fakat geçişten sonraki 15 günlük süre içerisinde geçiş ücretinin yatırılmaması halinde 6001 S.lı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30/5’inci maddesi uyarınca geçiş ücretinin 4 katı tutarında — göre tahsil edileceğinin düzenlendiği,
Davacı şirketin kamuya arz ettiği hizmetin genel icap niteliğinde olduğu, bu hizmetten yararlanmak isteyen davalının, davacı tarafından işletilen tünelini kullanma yönündeki iradesinin kabul niteliğinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin bu şekilde gerçekleştiği, geçiş ücreti ve ceza bedeli — yayımlanarak yürürlüğe giren kanun ve tarifelerde yer almakta olup, geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödeneceği hususunun davalı tarafça da bilindiği varsayılarak sözleşme ilişkisinin kurulduğu,
Geçiş ihlali halinde ceza bedeli ödenmesinin yasada düzenlendiği, ayrıca bu konuda—önüne itiraz yolu ile gelen incelemede anayasaya aykırılık görülmediği ——anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde davalı —– tarihlerinde ——- bilirkişi tarafından tespit edildiği, dosyada yer alan —- incelendiğinde aracın ihlalli geçiş yapıldığı tarihlerde davalı şirkete ait olduğunun anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak somut olayda, davalı şirkete ait aracın, davacının işletmiş olduğu — geçiş yaptığı, davalı şirketin dava da cevap dilekçesi sunmadığı, yukarıda bahsi geçen müzekkere cevabi yazılarından aracın geçişleri esnasında —- ürününde yeterli bakiye bulunmadığı gibi aracın geçiş ücretinin kanunda belirtilen 15 günlük süre içerisinde ödenmediği, 7144 S.lı Kanunla yapılan değişiklik de dikkate alınarak davacının ayrıca geçiş ücretinin dört katı tutarındaki ceza bedeline de hak kazandığı, davalının geçiş ihlalini yapan araçların maliki olduğu tespit edildiğinden kaçak geçişlere ilişkin ödeme yapılmadığı, bilirkişi tarafından hesaplanan geçiş ücreti ve 4 katı ceza ücreti olmak üzere — olduğunun anlaşıldığı, davacının 460 TL üzerinden açılan itirazın kismen iptaline karar vermek gerekmiştir.
Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden davalının tek başına borcun miktarını tayin ve tespit edemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Davada hükmedilen —— kesinlik sınırı olan 8.000,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir.——— benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında—- altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı —– yapmış olduğu İTİRAZIN——-üzerinden İPTALİNE, takibin—– devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Peşin alınan harcın karar harcına mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç toplamı —– Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 1.007,65‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,50 ve red 0,50 oranına göre hesaplanan 503,82 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6——- kabul oranına 660‬,00 TL’sinin göre davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7—–göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
9-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-davanın kabul edilen miktarı üzerinden 230,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.