Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/340 E. 2023/9 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/340 Esas
KARAR NO: 2023/9
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ: 10/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili —-tarafından —– tarihinde sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket in —— fatura düzenlediğini, Bu faturalardan —— olduğunu, —- numaralı fatura—- olduğunu, ancak bunun —– kısmının ödenmediğini, Bu faturanın konusu tam —–olduğunu, faturalar ın, e-fatura sisteminde düzenlenip davalı tarafa tebliğ etmiş, faturaların ödenmeyen kısmı ve cari hesap dökümü alacakları ödenmeyince ödenmeyen kısmı —-ve sair icra masraflarının ödenmesi talebiyle davalı şirket aleyhine —- sayılı dosyası ile icra takibinin başlatmış olduğunu, Davalı taraf haksız ve mesnetsiz sebeple örnek 7 ilamsız icra takibi dosyasına, likit alacağa itiraz ederek takibin durduğunu, Davalı, kamuoyunca ——olarak bilinmekte olan okul olduğunu, Davalının okul kaydı yapacağı dönemlerde dahil olmak üzere, Kampanya döneminde müvekkil baskı şirketinin hazırlamış olduğu baskı vs. tüm imkanlardan yararlanmış ancak davaya konu ett ikleri borcu ödemediğini, Davalı borçluya tebliğ edilen e-fatura hem davalı borçlunun hem de müvekkilin ticari defterlerinde yer almaktadır. Buna karşılık işbu faturanın —- kısmı ve ayrıca icra takibinde talep ettikleri faiz, masraf ve vekalet ücreti, huzurdaki bu davanın ikame tarihinde dahi ödenmediğini” beyan ederek borçlunun,——sayılı dosyasından yapmış olduğu, itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının, takip konusu asıl alacağımızın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili —- tarihinde sunulmuş olan dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili —— —— markasının sahibi olup —– birçok kampüsü ve yüzlerce öğrencisi ile eğitim öğretim alanında hizmet vermekte ve ——— önde gelen eğitim kurumlarını işletmekte olduğunu, Verdiği eğitim öğretim hizmetini daha ileriye taşımak ve eğitim sistemini geliştirmek, kurumsal bir şekilde ilerleyebilmek için birçok firmadan hizmet almakta ve hizmet süresince üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirmekte olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirket aleyhine başlatılan takip haksız olup davacının şirket uhdesinde herhangi hak ve alacağı bulunmadığını, Müvekkili Şirketin kayıtları incelendiğinde davacının herhangi bir alacağı olmadığının ispat edileceğini, davacı tarafından fatura düzenlenmiş olması hiçbir suretle alacağın ispatı niteliğini taşımadığını” beyan ederek cevapların kabulü ile davanın reddine, davacı tarafından talep edilen haksız ve hukuka aykırı kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
DELİLLER:—–esas sayılı dosyası —– sistemi üzerinden celp edildiği, ticari defter ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflarca ibraz edilen yasal defter ve cari hesap ekstraları kayıtlarında — takip tarihi itibari ile — davacı alacağı konusunda tam mutabakatın bulunduğu belirlenmiştir. Davacı tarafça takibe konu hizmetlerin verildiği ayrıca takibe konu edilen mal ve hizmet teslim bedel lerine ait faturaların davalı yasal defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, davalının kalan bakiyenin ödendiğine dair herhangi bir vesaik sunmadığı nazara alındığın da davacı tarafın — takip tarihi itibari ile Davalı taraftan—-asıl alacaklı olduğunun ispatlandığı ,——-takip miktarı ile karşılaştırıldığında fazla talebin görülmediği, Bu itibarla takibin —- üzerinden devamı ile tarafların tacir olduğu nazara alınmak suretiyle —takip tarihinden itibaren ispatlanmış davacı asıl alacağı — 3095 Sy.K.nun 4489 Sy.K.nun ile değişik 2.Maddesi gereğince ——dönemde —- uygulanan faiz oranları ——–tahakkukunun uygun olacağı, Davacı tarafça talep edilen %20 oranında İcra İnkâr tazminatının Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu, şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla——– sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, tarafları mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri —- birbiri ile örtüştüğü, taraf kayıtlarında davacının —- alacaklı göründüğü, davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle—- alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan —– alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra davalı tarafça yapılan — ödemenin mahsup edilmesi gerektiği, —- beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla —- üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından —-icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın——üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 68.669,84‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 343.349,20 TL lik kısım yönünden alınması gereken 23.454,18 TL harçtan peşin alınan 4.161,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.293,13 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 4.161,05 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 51.068,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafça dava tarihinden sonra ödeme yapıldığı anlaşılmakla, bu miktar yönünden yapılan ödeminin mahsup edildiği anlaşılmak mahsup edilen red miktarı bakımından davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1500,00 TL bilirkişi ücreti ve 68,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1568,50 TL yargılama giderinden yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
8- 1.560,00TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2023