Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2023/196 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/335
KARAR NO: 2023/196
DAVA: Tespit
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ: 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- olarak——, markasına ait ürünlerin perakende satışını yapan firma olan ——- tarihleri arasında “bütçe, raporlama, şube açılışlarına ilişkin operasyon işlemler ile fiyat araştırma görevini haiz işçi” olarak çalıştığı, müvekkilinin 16.01.2012 tarihli istifa dilekçesini şirkete sunmasının ardından 28.03.2012 tarihinde istifasının kabul edildiği ve 30.04.2012 tarihinde —–koduyla resmi çıkışının verildiği, müvekkilinin tek taraflı bozucu yenilik doğuran açık istifa iradesine karşın şirket işleyişinin oldukça zayıflaması, yönetimde gösterilen zafiyetler ile şirketin içinde bulunduğu durumun özellikle kamu alacaklarının müvekkiline yöneltilmesi sonucunu doğurduğunu—–bakımından rızası, ilgisi, bilgisi ile müdahale ve denetleme alanının dışında doğan kamu borçlarının yakın zamanda ——–sayılı kararına da konu olduğu, mahkemenin müvekkiline yöneltilen ödeme emirlerinin iptali ile davacının iş akdini feshetmesine karşın; fesih sonrası tarh edilip tarafına yöneltilen ödeme emrine konu borç ile anılan döneme ilişkin başkaca herhangi bir kamu borcu bulunmadığına dair ——- borçlu olmadığının tespitine hükmedildiği şeklinde tespit olunan şubelerde geçmiş dönemde münferiden temsile süresiz olarak yetkili kılındığının öğrenildiği, davalının merkez ve şubeleri üzerinden doğması muhtemel başkaca kamu alacakları bakımından müvekkilinin sorumlu tutulmaması adına müvekkilinin istifasının her bir——- tescil ve ilân edilmesinde mutlak hukuki yarar bulunduğu, müvekkilinin istifa tarihi olan 16.01.2022 tarihi sonrasında müvekkili nezdinde doğması muhtemel olumsuzlukları kaynağında önlemek adına dava açılması zaruretinin hâsıl olduğu, tek taraflı bozucu yenilik doğuran açık istifa iradesini sunduğu 16.01.2012. tarihi itibarıyla müvekkili adına ayrılmış sermayenin doğrudan harcama ve borçlanma, imza, işe alış ve işten çıkarma yetkisi, —— sorumluluğu, imza sirküleri veya unvanı bulunmadığı, şirketin her bir muhasebe işlem ve ödemelerinin yönetim kurulunun yetkisi ve onayı dâhilinde yürütüldüğü, davanın kabulüne, davalı şirket nezdinde ticari temsilcilik görevinin merkez ve şubelerde 16.01.2012 tarihi itibarıyla sona erdiğinin tespiti ve tespite konu kararın şirket merkezinin bağlı olduğu ———- tarafından tescil ve ilanı ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafların dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin merkez ve şubelerinde ticari temsilci olarak görev yapan davacının 16.01.2012 tarihi itibarı ile bu görevinin sona erdiğinin tespiti ve ——- nezdinde tescil ve ilan istemine ilişkindir.
Tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olan istifa veya görevden çekilme , iç ilişkide bu yöndeki beyanın şirkete ulaşmasıyla hukuki sonuç doğurur. Bu nedenle Yönetim kurulun veya genel kurulun onayına tabi değildir. Dış ilişkide ise görünüşe güven ilkesi gereğince iyi niyetli 3. Kişiler bakımından etkili olabilmesi için —— tescil ve ilan edilmesi gerekir.
—– Davacı, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere kamu kurum ve kuruluşlarının istifaya rağmen kendisini sorumlu tuttuklarını iddia etmiştir. Davacının şirkete ulaştırdığı istifasının şirket tarafından ilgili yerlere bildirilmediği davalı taraf temsilcisi beyanından da anlaşılmakla, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında mali yükümlülüğünün sona erdirilmesi bakımından davacının ilan yapılmasını talep etmekte hukuki menfaatinin kabulü ile uyuşmazlığın esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.” belirtmiştir. B u tür bir davada davacının ilan yaptırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Dosyada mübrez deliller nazara alındığında davacının 16.01.2012 tarihli istifa dilekçesinin altına uygundur yazısı yazılmak ve 28.03.2012 tarihi yazılmak sureti ile imzalandığı görülmüştür. Keza yine celp edilen ———- incelendiğinde davalı şirketin —– sayılı yönetim kurulu kararı olduğu, karar içeriğinde davacının 30.04.2012 tarihi itibarı ile davalı şirket ile olan temsil ve ilzam yetkisinin iptal edilmesine karar verildiği, davacının bu tarihten beri davalı şirket adına hiçbir iş yapmadığı, hiç bir menfaat elde etmediği şerhinin olduğu anlaşılmıştır. Davacı davalı şirkette hizmet akdi ile çalışmakta olup celp edilen hizmet dökümüne göre 30.04.2012 tarihinde işten çıkış bildirgesi verildiği görülmüştür.Mahkememizce davalı şirketin tüm——kayıtları celp edilmiş bilirkişiye dosya tevdii edilmiştir. Bilirkişi de davacının iddiasının dosyadaki bilgi ve belgelerle ispat edildiği kanaatine ulaştığını belirtmiştir. Neticede davacının davalı şirket ve şubelerindeki ticari temsilcilik görevinin 16.01.2012 tarihli istifa dilekçesi ile sona erdiği, istifanın tek taraflı bozucu yenilik doğrucu bir hak olduğu, her ne kadar iç ilişkide bu tarih itibarı ile davacının ticari temsilcilik görevinin sona erdiği açık ise de iyi niyetli 3. Kişiler yönünden tescil ve ilan istemekte hukuki menfaati olduğu, davacı aynı zamanda hizmet akdi ile çalıştığından iş ilişkisinin ise 30.04.2012 tarihi itibarı ile tamamen sona erdiği, ancak davacının talebinin ticari temsilcilik görevinin sona erdiği tarihin tespit, tescil ve ilanına ilişkin olduğu anlaşılmış, subut bulan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
2-Davacının —- kayıtlı davalı ——- ticari temsilcilik görevinin ——- 16.01.2012 tarihi itibarı ile sona erdiğinin tespitine,
3-Kararın kesinleşmesi halinde —–müdürlüğü, ile şirketin şubelerinin bağlı olduğu ——– tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının davacı yanca karşılanmasına,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu harcın, peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı yanca yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harcı olmak üzere toplam 161,4‬0 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 219,75‬ TL tebligat ve müzekkere masrafı olarak toplam 2.219,75 TL yargılama giderinden davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7-Davalı yanca yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ,
8-Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Kararın kesinleşmesi ve talep halinde HMK 333. maddesi gereği artan gider avansının yatırana iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——— Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafından yokluğunda verilen karar, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2023