Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/324 Esas
KARAR NO : 2023/264
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 05/05/2022
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında sözleşme tarihi ——olan —- imzalandığı, alacaklı müvekkil şirketin; davalı/borçlu aleyhine —— sayılı dosyası ile cari hesap alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattığı, Davalı/borçlunun, sözleşmede bulunan imzasını inkar etmemesine rağmen taraflarınca yapılan işbu icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiği, Davalı/borçlu ile huzurdaki dava sürecinden evvel Türk Ticaret Kanunu’nda 01.01.2019 tarihinden itibaren uygulanan arabulucuya başvurma şartı gereği ———-arabuluculuk dosya numarası ile görüşme yapıldığı, ancak taraflar arasında dilekçe ekinde ibraz ettikleri tutanaklar ile de sabit olduğu üzere, anlaşma sağlanamadığından işbu davanın ikame edildiği, Borcunu ifa etmemiş olan davalı tarafın borca itirazının iptali ile kötü niyetli olarak inkâr ettiği borcu yerine getirmesine ve haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmesi sebebiyle aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak ticari faiz ile birlikte takibin devamına Fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının en geniş anlamda saklı tutulmasına, Yargılama gider ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini” dava ve talep etmişlerdir.
CEVAP:Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER:—– Müdürlüğü ve ——-gelen yazı cevapları, faturalar, ticari defter ve belgelerin incelenmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
17/11/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 03/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 15/12/2021 tarihinde borçlu aleyhine—— sayılı dosyası ile; 12.963,00 TL Cari Hesap Alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı şirkete ait——-yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ve usulüne uygun tutulmuş olduğundan lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, Davalı yan incelemeye katılmamış ve defter, belge sunmamış, Davacı tarafından sunulan faturaların tetkikinde davacının düzenlemiş olduğu faturalara davalı tarafından 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı, Davacıya ait 2021 yılı ——— davacının davalıya 5.000,00 TL üzerinde düzenlemiş olduğu 2 adet fatura karşılığı kdv hariç 8.588,98 TL tutarında mal/hizmet satışını beyan ettiği, Davalı da 2021 yılı ——– formlarında davacı tarafından 5.000,00 TL üzerinde düzenlenen 2 adet fatura karşılığı kdv hariç 8.588,98 TL tutarında mal/hizmet aldığını beyan ettiği, Davacı şirket ve davalı —– arasında —– akdedildiği, Taraflar arasında ki ticari ilişkinin 02/01/2020 tarihinde davalı yan tarafından 124,50 TL tutarında yapılan ödeme ile başladığı, davacı tarafından davalıya toplam 1.569,00 TL tutarında 13 adet fatura düzenlendiği davalı tarafından 1.324,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, 2021 yılında davacı tarafından davalıya 13.168,00 TL tutarında 13 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından 450,00 TL tutarında ödeme yapıldığı, 14/12/2021 tarih itibariyle davacının davalıdan 12.963,00 TL alacaklı göründüğü ve bu bakiyenin —– Şüpheli Alacaklar hesabına aktarıldığı davacının 15/12/2021 takip tarihi itibariyle davalıdan 12.963,00 TL alacaklı olduğu, Detaylı açıklamalar faiz kısmında olmak üzere; TBK 117/1 maddesi gereğince davacı yanca davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir belge bulunmadığından davacının faiz talep edemeyeceği ancak Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise; 12,963,00 TL anapara için toplam 44,75 TL işlemiş faiz talep edebileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri ——– formların birbiri ile örtüştüğü, davacı kayıtlarında 12.963,00 TL alacaklı göründüğü, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 12.963,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 12.963,00 TL alacaklı olduğu, —— beyannamelerinden davalının davacıdan fatura alarak kayıtlarına intikal ettirmesi karşısında artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla 12.963,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından ——-icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 12.963,00 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 2.592,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 12.963,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 885,50 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 804,80 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 67,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 1500,00 TL bilirkişi ücreti ve 291,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.791,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.782,27 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
9- Kabul red oranına göre takdiren belirlenen 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2023