Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/319 E. 2022/850 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/319 Esas
KARAR NO: 2022/850
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/12/2018
KARAR TARİHİ: 22/12/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

DAVA:Davacı vekili —— harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ve davalı şirketin değişik tarihte ——– davalının ——yaptığını, işlerin gereği gibi teslim edildiğini , sözleşmenin—— gereği davalının müvekkilden —— teminat kesintisi yapma hakkının ve yine sözleşmenin —- gereği de —– teminat senedini alır hükmünün olduğunu, bu hükümler gereği davalı müvekkilin nakit parasına el koyup iade etmediğini, teminat senedini elde tutup, son sözleşmeyi de müvekkilin ekip oluşturmasına, işe başlamasına, bu işe göre işçi ve malzeme temin ederek 2 ay çalışmasına rağmen haksız olarak sözleşmeyi tek yanlı fesh ettiğini, bu fesihten kaynaklı olarak müvekkilin zarara uğradığını, bu zarardan kaynaklı olarak 10.000 TL şimdilik zarar tazmini taleplerinin olduğunu, yine davalının çeşitli dönemlerde müvekkilinin nakti teminatına el koyup iade etmediğini, bu nedenlerle davalı tarafından müvekkilinin değişik sözleşmelere dayanarak değişik dönemlerde elinde tuttuğu nakti teminatların bilirkişi incelemesi ve cari hesap kayıtlarının da incelenerek çıkacak bilirkişi raporundan ıslah edilmek üzere şimdilik tüm haklar saklı tutularak şimdilik 10.000 TL nakit parasının kesin kabulün yapıldığı 29.12.2015 tarihinden sonraki sözleşmenin ——– tarihinden itibaren işleyen en yüksek ———-faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkili ile sözleşme akdedilmesinin arkasından o sözleşmenin ifası için işçi alımı yapan ve malzeme ve makine alarak işe başlanmasından 2 ay sonra aktin tek yanlı ve haksız feshi nedeni ile müvekkilin uğradığı zararın tazmini için tüm hakları saklı tutularak şimdilik —— zarar tazmininin , davalının elinde bulundurduğu teminat senetlerinin iadesi ile müvekkilinin davalıya verdiği senetlerin tamamının hükümsüzlüğü kararının verilmesine , masraf ve ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davacı vekilinin 16/04/2021 harç tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.

CEVAP: Davalı vekili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle ; davacının adresinin —— olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde sözleşme ya da ödemeye dair herhangi bir tarihin belirtilmemiş olması nedeniyle davacı ile müvekkilinin çalışma döneminin —— yıllarına ait olduğunu, TBK uyarınca geri isteme hakkının 2 yıl olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının , müvekkilinin —— işlerini yaptığını, gereği gibi teslim ettiğini, 2 ay çalışmasının olduğunu, müvekkilinin davacıdan —- teminat kesintisi yapma hakkının olduğunu, yine sözleşme gereği ——- teminatın senedi alınır hükmünün olduğunu, müvekkilin haksız olarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek davacıya zarar verdiğini iddia ettiğini, davacı ile fiili bir çalışmanın yapıldığını ve gereken bedellerinin de kendisine ödendiğini, davacı ile davalı şirketin bir yıldan fazla süre ile birlikte çalıştıklarını, sözleşme gereği kesin kabul tutanağının imzalandığı tarihten iki ay sonra teminatlardan kalan bakiye teminat kesintisinin iş sahibinin müteahhide karşı ileri süreceği herhangi bir talebinin olmaması halinde müteahhide iade edileceğinin düzenlendiğini ,teminat konusunda taraflar arasında kesin kabul tutanağının imzalanmadığını, davacı şirketin işçisi olan ——— isimli işçinin iş kazası geçirdiğini, söz konusu iş kazasında davalı müvekkilinin bir kusurunun ve sorumluluğunun olmamasına rağmen işçinin davacıya ve davalıya dava açtığını, kazadan kaynaklı kusur ve sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu, müvekkilinin teminat mukabili olarak 10.000 TL iade etmemesinin sözleşmeye uygun olduğunu, davacıdan müvekkilce alınan bir teminat senedinin olmadığını, sözleşmede belirtilmiş olmasına rağmen teminat senedinin alınmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açıldığının gözetilerek yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin —— Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın ——-gönderildiği, yine——– sayılı kararı ile dosyanın karşı görevsizlik üzerine —–Gönderildiği ve akabinde yargı yeri olarak mahkememizin tespit edilip dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldı.
Dava, taraflar arasında ki ——– maddelerinde yer bulan eser sözleşmesinden kaynaklı teminat senetlerinin iadesi ve alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Sözleşmenin —-maddesinde ‘Kesin kabul tutanağı tanziminden itibaren 2 ay sonra teminatlardan kalan bakiye teminat kesintisi ve takibe konulmamış ise teminat senedi, iş sahibinin müteahhide karşı ileri süreceği herhangi bir talep yok ise müteahhide iade edilecektir.’ hükmünü haizdir.
Taraflar arasında davalının davacıya ait hak edişi teminat olarak elde tuttuğu uyuşmazlık konusu değildir.
Taraf ticari defterler üzerinde yapılan inceleme sonrası düzenlenen ve mahkememizce hükme esas alınan—- tarihli bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle taraf defterlerinin birbiriyle uyumlu olduğu ve davacının davalıdan —- alacaklı olduğunun tespit edilmiştir. Davalı taraf sözleşmenin ——maddesine dayanarak; davacı çalışanı —–isimli işçi tarafından iş kazası sebebiyle açılan——sayılı dava sebebiyle davacının kusuru ve sorumluluğu nedeniyle ileri sürebileceği bir talebi mevcut olduğunu iddia etmiş ve bu sebeple davacı hak edişine teminat amaçlı el koymuş ise de davacının alacaklarından kesinti yapabilmesi için uğradığı zararların somutlaştırılması gerektiği, derdest ve yargılaması devam etmekte olan bir dava sebebiyle gelecekte meydana gelebilecek muhtemel zararlar bakımından kesinti yapma hakkını kullanamayacağı kaldı ki taraflar arasında ki sözleşmenin ——- Maddesinde sorumluluklara ilişkin olarak bu sözleşmede düzenlenen her maddede ve/veya ilgili yer alan her hususta işveren tarafından karşılanacak tüm zarar-ziyanlardan yapılacak resmi veya özel ödemelerden vs. Dolayı iş sahibinin müteahhide rücu hakkının saklı olduğu şeklinde hüküm bulunduğu yine sözleşmenin —– Maddesinde belirtilen teminat kesintisinin iş sahibinin müteahhide karşı ileri sürebileceği güncel mevcut ve somut bir talebe ilişkin olduğu somut olayda böyle bir durum bulunmadığı kanaatiyle davacının davasının bu talep yönünden kabulüne ve 103.353,83 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
Davacı taraf sözleşmenin haksız feshi sebebiyle zarara uğradığından bahisle maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Türk Medeni Kanunu m.6’da belirtildiği üzere; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.190’da; ispat yükünün iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu belirtilmiştir. Tüm bu yasal düzenlemeler ışığında davacının davalı tarafın sözleşmeyi haksız feshettiği iddiasını ve maddi zararı bulunduğunu ispat yükü altında olduğu açıktır.
Somut olayda, sözleşmenin feshedildiğini gösteren bir delil bulunmadığı, yine dava konusu zararın oluştuğuna ve buna haksız feshin neden olduğuna ilişkin bir delil sunulmadığı, davacının bu iddialarını ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesinde ve yapılan bilirkişi incelemesinde sözleşmenin feshedildiği ve zarara neden olduğu hususunun tespit edilemediği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklanan nedenler ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, haksız fesih sebebiyle açılan maddi tazminat davası yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 123. maddesinde ‘‘Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir’’ düzenlemesi mevcuttur.Somut olayda davacı vekili teminat senetlerinin iadesi ve senetlerin tamamının hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebini —– tarihli dilekçesi ile geri aldığını beyan ettiği davalının da ——- tarihli dilekçesi ile geri almaya rıza gösterdiği görülmekle davacının davasının bu talep yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 103.353,83 TL alacağın 10.000,00 TL’si yönünden dava tarihi olan 31/12/2018 tarihinden itibaren, 93.353,83 TL’sine ise ıslah tarihi olan 16/04/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-10.000,00 TL maddi tazminat talebinin reddine,
3-Teminat senetlerinin iadesi ve senetlerin tamamının hükümsüzlüğüne karar verilmesi yönünden HMK 123. Maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 103.353,83 TL lik kısım yönünden alınması gereken 7.060,10 TL harçtan peşin alınan 341,55 TL harç ve 5.693,90 TL ıslah harcının toplamı olan 6.035,45‬ TL’den mahsubu ile bakiye 1.024,65‬ TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı ve 5.693,90 TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 16.503,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 2.550,00 TL bilirkişi ücreti ve 213,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.763‬,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.519,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022