Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2023/985 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/312 Esas
KARAR NO: 2023/985
DAVA: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/04/2022
KARAR TARİHİ: 30/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafindan, dava dışı ——– Şirketi ile dava dışı ——- şirketi arasında imzalanan taşıma sözleşmesi uyarınca gönderi taşıması gerçekleştirildiğini, aracı finna dava dışı ——- Kaıgo’nun, Müvekkil Şirket adına gönderi kabul ettiğini, ancak gönderinin Müvekkil Şirket tarafindan bizzat taşındığını, bu kapsamda, yapılan taşıma neticesinde dava dışı ——– tarafindan gönderinin hasarlı olarak teslim edildiği iddia edilerek Davalı Sigorta Şirketi’ne başvuru yapıldığını, Davalı tarafından iddia edilen ——- ——— kapılanmasını takiben Davalı tarafindan sigorta mevzuatı ve halefiyet ilkesi kapsamında Müvekkil Şirket’e icra takibi başlatıldığını, iddia edilen hasann 21 günlük süre içerisinde müvekkili taşıyıcıya yapılmadığını. Dava dışı ——- veya ——- Sigorta’nın ihmali ve ihlal içeren davranışlarından Müvekkil Şirket’in sorumlu tutulamayacağını, Bu kapsamda, Müvekkil Şirket’in cebri icra, özellikle haciz tehdidi altında ihtirazı kayıtla yapmış olduğu ödemenin mutlak suretle istirdadı gerektiğini, kabul etmemekle beraber hasann varlığında dahi müvekkilinin soaunluluğunun sınırlı olacağını belirterek, müvekkil şirketin borçlu bulunmadığının tespitini, borçlu bulunmadığı halde ccbri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 4.075,öS-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecck olan ticari faiz ile istirdadına kara verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının Dava dışı sigortalı ——- şirketi ——– yerleşik ——– isimli finnaya 13.08.2020 tarih ve ——- numaralı fatura kapsamında 1 kap (6 Ad. Brüt; 260,00 Kg. Net; 227,00 Kg.) mermer sehpa emtiası satmıştır. Nakliyesi yapılacak emtia ——– numaralı emtia nakliyat sigorta poliçesi ile müvekkil ——- şirketi tarafindan teminat altına alındığını, Emtianın ——– ——– kadar olan havayolu nakliyesi ——— Şti. sorumluluğunda davalı ——— Taşımacılık tarafindan 19.082020 tarih ve ——- numaralı ——- kapsamında gerçekleştirildiğini, 26.08.2020 tadilinde, emtia alıcı finnaya teslim edildiği sırada yapılan kontrollerde 1 adet emtianın hasarlı olduğunun görülmesi üzerine alıcı ——- tarafindan hasar tutanağı düzenlenerek dunuıı sigortalı yetkililerine bildirildiğini, davalının akdi taşıyanla birlikte müteselsil sorumluluğu bulunduğu, emtianın teslimi anında hasar tutanağı düzenlenmiş olup davalının hasandan haberdar olduğunu, İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmediği iddiasının kötü niyetli olduğunu, taşınan malzemenin kırılabilir nitelikte olduğunun belli olduğunu, taşıyıcının pervasız davranışı sonucu hasann meydan gelmesi nedeniyle sınırlı sorumluluktan istifâde edemeyeceğini, tebligatın usulüne uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Davacının taşıdığı emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, davacı taşıyıcının sorumlu olacağı gerçek zarar tutarının Montreal Konvansiyonunca belirlenen sorumluluk sınırı altında olmak üzere 2.166,22TL olarak tespit edileceği,Zararın tasıma sürecinde meydana geldiğinin değerlendirildiği, ancak Montreal Konvansiyonu Md.31/2 uyarınca davacı taşıyıcıya 14 günlük ihbar süresi içerisinde yazılı olarak ihbarın yapıldığına dair ispat külfetini karşılayan bir belgenin mevcut olmadığı, dolayısıyla zararın taşıyıcıya yansılamayacağının değerlendirildiği, bu noktada davacı taşıyıcının davalı sigorta şirketine ihtirazı kayıtla yaptığı ödemenin tamamının iadesini talep edebileceği, elbette Montreal Konvansiyonu Md.31/2. 14 günlük sürecin hak düşürücü niteliğine ilişkin nihai takdirin savın mahkemeye ait olduğu. Davalının takipte dayandığı tazminat ödemesine ait dekontun dosya kapsamında bulunmadığı, bu nedenle davalının hasar gören emtia üzerinde hak ve menfaat sahibi olduğu anlaşılan davadısı ——— alıcıya ödeme yapıp yapmadığının veya hak ve menfaat sahibi tarafından sigortalıya ödeme yapılması yönünde bir muvafakatin olup olmadığının veya davadısı sigortalı -11-tarafından alıcının zararının tazmin edilip edilmediğinin denetlenemediği, bu nedenlerle de hak ve menfaat sahibine ödeme yapıldığının ispat külfeti karşılanamadığından halefiyetin eksik kalacağı, eksik halefiyete dayanarak rücu talebinde bulunulamayacağından, davacının başlatılan ve kesinleşen takip sonrası ihtirazı kayıtla ödediği tutarın tamamının iadesini talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle;”Davacının taşıdığı emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, davacı taşıyıcının sorumlu olacağı gerçek zarar tutarının Montreal Konvansiyonunca belirlenen sorumluluk sınırı altında olmak üzere 2.166,22TL olarak tespit edileceği, Zararın taşıma sürecinde meydana geldiğinin değerlendirilmekle birlikte, alıcıya teslim öncesi davacı taşıyıcının hasardan haberdar olduğuna dair dosya kapsamında somut bir verinin bulunmadığı, Dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması gereken hukuk olan Montreal Konvansiyonu Md.31/2 uyarınca davacı taşıyıcıya 14 günlük ihbar süresi içerisinde yazılı olarak ihbarın yapıldığına dair ispat külfetini karşılayan bir belgenin mevcut olmadığı, davalının da bu süreye riayet ediliğine dair bir beyanının olmadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın taşıyıcıya yansıtılamayacağının değerlendirildiği, bu noktada davacı taşıyıcının davalı sigorta şirketine ihtirazı kayıtla yaptığı ödemenin tamamının iadesini talep edebileceği, elbette Montreal Konvansiyonu Md.31/2, 14 günlük sürecin hak düşürücü niteliğine ilişkin nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu, Davacının kendisi aleyhine başlatılan ve kesinleşen takip sonrası ihtirazı kayıtla ödediği tutarın tamamının iadesini talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı şeklindeki kök rapordaki görüşümüzün muhafaza edildiği” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

EK RAPOR: Bilirkişi ek raporunda özetle; “Dosyada mevcut mail yazışmalarının ——– ——– adresine ait e-postalar dijital olarak tarafımıza sunulmadığından e-postaların gönderilip gönderilmediğinin incelemesinin yapılamadığı, Davacının taşıdığı emtianın taşıma sırasında hasarlandığı, davacı taşıyıcının sorumlu olacağı gerçek zarar tutarının Montreal Konvansivonunca belirlenen sorumluluk sınırı altında olmak üzere 2.166,22TL olarak tespit edileceği, Zararın tasıma sürecinde meydana geldiğinin değerlendirilmekle birlikte, alıcıya teslim öncesi davacı taşıyıcının hasardan haberdar olduğuna dair dosya kapsamında somut bir verinin bulunmadığı. Dava konusu uyuşmazlıkta uygulanması gereken hukuk olan Montreal Konvansiyonu Md.31/2 uyarınca davacı taşıyıcıya 14 günlük ihbar süresi içerisinde yazılı olarak ihbarın yapıldığına dair ispat külfetini karşılayan bir belgenin mevcut olmadığı, davalının da bu süreye riayet edildiğine dair bir beyanının olmadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın taşıyıcıya vansıtılamavacağının değerlendirildiği, bu noktada davacı taşıyıcının davalı sigorta şirketine ihtirazı kayıtla yaptığı ödemenin tamamının iadesini talep edebileceği, elbette Montreal Konvansiyonu Md.31/2. 14 günlük sürecin hak düşürücü niteliğine ilişkin nihai takdirin sayın mahkemeye ait olduğu. Davacının kendisi aleyhine başlatılan ve kesinleşen takip sonrası ihtirazı kayıtla ödediği tutarın tamamının iadesini talep edebileceği sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı seklindeki ek rapordaki görüşümüzün muhafaza edildiği” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:Dava, taşıyıcının sigorta şirketine ihtirazi kayıt ile yapmış olduğu ödemeye istinaden genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.Dava, ——– ——– havayolu ile taşınarak alıcısına teslim edilmesi istenen emtianın hasarlı olarak alıcısına teslim edildiğinin iddia edilerek, davalı tarafından sigortalısına yapılan ödemenin rücuen tahsili talebiyle başlatılan takibe, davalı taşıyıcının itiraz etmeyerek takibin kesinleşmesi sonucu, ihtirazı kayıt ile yapmış olduğu ödemeyi istirdat yoluyla geri ödenmesi talebine ilişkindir. Bu durumda, öncelikle davalının takipte dayandığı rücu ödemesine ilişkin hasarın varlığının araştırılması gerekmektedir. Davalı ——- şirketi tarafından, dava dışı gönderen ——- şirketi adına, 18.08.2020 tarihinde düzenlenmiş ———- nolu ——— Sigorta Poliçesinin 20.08.2020 yükleme tarihli, brüt 260,0 kg ağırlığında, mermer kahve masası cinsi emtianın ——— ——— uçak ile taşınması sırasında meydana gelecek rizikolara karşı ———- Sigortaları Genel Şartları mucibince , 8.435,64USD karşılığı 1 USD=7,3677TL poliçe kurundan 62.151,26TL emtia bedeli üzerine %10 ilavesiyle 68.366,39 TL sigorta bedeli ile teminat sağlandığı, sigorta bedeli üzerinden % 5 muafiyet tenzilinin olduğu ve dosyaya sunulu olan emtia faturası çerçevesinde eksik ve aşkın sigortanın söz konusu olmadığı, brüt 119,64 TL prim tahakkuku ile birlikte geçerli bir poliçe olduğu tespit edilmiştir.Somut olayda, davalı sigorta şirketi tarafından “——–Sigorta” ile dava dışı ——– şirketinin 18/08/2020 tarihli poliçe ile 20.08.2020 yükleme tarihli, brüt 260,0kg ağırlığında, mermer kahve masası cinsi emtianın sigortalandığı, ——– yüklenerek ——– götürülmek üzere teslim alınan emtianın rizikonun (hasar tespitinin) 26/08/2020 tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.11/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre zararın taşıma sürecinde meydana geldiğinin değerlendirildiği, ancak Montreal Konvansiyonu Md.31/2 uyarınca davacı taşıyıcıya 14 günlük ihbar süresi içerisinde yazılı olarak ihbarın yapıldığına dair ispat külfetini karşılayan bir belgenin mevcut olmadığı, dolayısıyla zararın taşıyıcıya yansıtılamayacağının değerlendirildiği görülmüştür. Davalı vekilinin rapora karşı bir dizi itirazlarının karşılanması amacıyla 04/04/2023 tarihli ek rapor ve nihayetinde 16/10/2023 tarihli bilirkişi heyet raporu oluşturulmuş ancak kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerin değişmediği görülmüştür.Yeterli teknik nitelikte olduğu değerlendirilen 11/11/2022 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı yanca rücu alacağı olarak davalıya yansıttığı hasar bedeline ilişkin olmak üzere Montreal Konvansiyonu Md.31/2 uyarınca davacı taşıyıcıya 14 günlük ihbar süresi içerisinde yazılı olarak ihbarın yapıldığına dair ispat külfetini karşılayan bir belgenin mevcut olmadığı, bu haliyle zararın taşıyıcıya yansıtılamayacağı, haliyle davacının ihtirazi kayıtlı davalı sigorta şirketine yapmış olduğu ödemenin iadesi gerektiği vicdani kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.Alacağın likit olmaması ve yargılamayı gerektirmesi hususları bir arada değerlendirilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.Davada hükmolunün miktarın 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira ——– sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında 2021 yılı istinaf kesinlik sınırı olan 5.880,00 TL’ nin altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ——– sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.075,68 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Yasal şartları koşulları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 278,40 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 197,7‬0 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.075,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin harç toplamı 161,4‬0 TL ile 1.404,25 TL (Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Elektronik Posta Masrafı) olmak üzere toplam 1.565,65‬ TL olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/11/2023