Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/311 E. 2022/579 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/311 Esas
KARAR NO : 2022/579

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine —- bedelli bir adet——dayalı olarak——–sayılı dosyası aracılığı ile icra takibi başlatıldığının, müvekkili —- takibinin diğer borçlularından ———- yevmiye numaralı——- —– Hakkı Sözleşmesi düzenlemiş olduklarını, müvekkiline —————- üzere vekalet verdiklerini, anlaşma sağlandıktan bir süre sonra müvekkilinin kardeşlerinden—–, müvekkillerini azlettiğini, ———- kardeşlerin birlikte feragat ettiği babalarının bıraktığı vasiyete dayanarak hissesine düşenden daha fazla hak istediklerini, müvekkilinin mağduriyetlerin giderilmesi adına ——esas sayılı dosyası aracılığı ile ——- karşı tapu iptal ve tescil davası açıldığını, baskı ve tehdit altında zorla imzalatılan sende karşı —— numaralı dosyası aracılığı ile —————–karşı suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkil …——–, icra dosyasına konu olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespit edilmesi için mahkememize başvurmak —— doğduğunun, açıklanan nedenlerle, müvekkilinin borcu olmadığının tespit edilmesine, haksız ve kötü niyetli yapılan takip nedeni ile ———– % 20’si üzerinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, mahkeme tarafından belirlenecek teminat ile takibin durdurulmasına, ———- dahili davalı olarak eklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davacının iddiasının tutarlı olmadığını, zira davacının dava dilekçesinde senedin hangi sözleşmeye göre verildiğini açıkça yazdığını, davacının iddialarının kendi içinde çelişkilerle dolu olduğunun, takibe konu senedin ————- düzenlenme tarihli olup davacının sözleşme düzenlendiğini iddia ettiği tarihten 2 gün sonra olduğunun, ——— imzalatılan kişi tehdidin ortadan kalkması üzerine savcılığa ve mahkemeye müracaat ederek şikayet ve dava yoluna başvurması gerekmekte olduğunun, fakat davacının senedi imzaladıktan sonra tapuda işlem yaptığının, vadesi geçtikten icra takibi açıldıktan sonra da iş bu davayı açtığını,——— sayılı dosyası ile ————— icra takibi başlatıldığını ve icra takibinin başlatılmasından sonra davacının sırf borçtan kurtulmak için iş bu davayı açtığını, dava konusu talep ——- yoluna başvuru ön şartına bağlı olduğundan davanın öncelikle bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunun, arz ve izah ettiğimiz nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; davacı vekilinin dava dilekçesi ile ———————- kayıtlı taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat yaptırmak üzere davalı ————–sözleşme ile anlaştıklarını, davacı bu anlaşmayı yapaken dava dışı ————– vekalet alındığı, davalının binayı tamamlayıp ruhsat aşamasına gelince davacının ———- kendisini vekaletten azlettiği ve davalıya ———vermeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalı ———– cevaben müvekkil tarafından —– tarihli cevabı davalıya keşide edildiği, davacının ciddi baskı ve tehdit altında önüne konulan senedi imzalamak zorunda kaldığı, davaya konu ——————- ilgili öncelikle takibin durdurulmasına, davacının——– davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacının ————-tarihinde takipten önce açılan Menfi Tespit davasına yönelik —– ——- kararı ile ——–Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dosyanın —— Ticaret Mahkemesine gönderildiği, gönderme sonrası dosyanın ———–Ticaret Mahkemesinin ————– dosyasına kaydedildiği, bu defa —————– Ticaret Mahkemesi tarafından ———— yetkisizlik kararı verildiği, son olarak dosyanın———–esas sayılı dosyasına kaydedildiği, ———-; ” davanın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
—–esas sayılı dosyasının —- açıldığı, bahsi geçen davanın menfi tespit davası olduğu, talebin davamızın konusunu oluşturan senet ile aynı şekli ile ” davaya konu ———— bonunun öncelikle takibinin durdurulmasına, yapılacak yargılama sonucunda da iptaline,” olduğu, davacının her iki davada da davasını dayandırdığı vakıaların aynı olduğu,———-ilamına konu dosyada hakkında menfi tespit istenilen senedin lehtarına karşı açıldığı, iş bu dava da ise senedin son cirantasına karşı menfi tespit davası açıldığı, her iki davanın özünde de takibe konu senedin cebir ve baskı altında imzalattırıldığının ileri sürüldüğü görülmüştür.
——– soruşturma sayılı dosyasının incelemesinde; müştekinin …—- birinin ——- olduğu, suçların birden fazla kişi tarafından birlikte —— olduğu, müşteki iddialarının deliller ile desteklenmediği, objektif bir tanığın bulunmadığı ve müşteki beyanlarının soyut mahiyette olduklarından bahisle şüphelilerin tümü hakkında takipsizlik kararı verildiği ve ——– sayılı kararı ile takipsizlik kararının kesinleştiği görülmektedir.
————— karar sayılı ilamına konu davanın ——
1-Davacı tanığı ——– beyanında ”———-, davaya konu bononun imzalanması sırasında davacının yanında değildim, sonradan davacı bana ayrıntılarını anlattı, anlattığına göre davalı ———- imzalatmış, davalının eşi de kapıyı kitlemiş, dedi. ”
2-Davacı tanığı ——— beyanında” Ben tarafları aldığım daire nedeniyle tanırım, —- davacı arsa sahibi, davalı ise müteahhittir, bana sormuş olduğunuz davaya konu bononun düzenlendiği anda tarafların yanlarında değildim, dairenin durumunu sormak için davacıya aradığımda durumu bana anlattı, davalı ile anlaşamadığını, silah zoruyla davalının kendisine bono imzalattığını telefonda söylemişti, dedi. ”
3-Davacı tanığı ——” Ben davacının kardeşiyim, davalıyı daha önceden tanımıyordum, bana sormuş olduğunuz iddia konusu bononun tanzim edildiği gün davacı ve ——- ile birlikte davalının—— gittik, ilk gittiğimde yalnızca aralarında anlaşmazlık olduğunu biliyordum, başka bir bilgim yoktu, oturma esnasında taraflar ve —-arasında —- verilmesi konusunda anlaşmazlık yaşandı bunun üzerine davalı içeriden tabanca getirerek üzerimize doğru geldi, bunun üzerine ben kendisine sarıldım, o sırada tanımadığım ve tahminen oğlu olduğunu düşündüğüm bir şahıs tabancayı davalının elinden aldı,—götürdü ardından biz hatırladığım kadarıyla —- imza attık, bana sormuş olduğunuz — bedelli bononun imzalanma anını bilmiyorum, görgüm yoktur, dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: sormuş olduğunuz protokol ve bononun aynı günde imzalanıp imzalanmadığını hatırlamıyorum, —- demişti, ” şeklinde beyanları alındığı görülmüştür.
Somut olayda ——- dosyasına konu ———– keşidecisi … olan, son cirantasının … olan bononun cebir ve tehdit altında olduğundan bahisle mezkur takibin iptaline ilişkin olduğu, davacının bonodaki keşideci … olduğu, davalının bonodaki son ciranta ——-olduğu anlaşılmıştır.
Benzer konuya ilişkin ———-sayılı ilamında; ” Davacı dava dilekçesinde; senetlerin cebir ve tehditle alındığını, …. dava konusu senetlerin cebir ve tehditle alındığı iddiası karşısında, …. davacının gerek soruşturma dosyasına ve gerekse eldeki dava dosyasına sunduğu beyan ve dilekçeleri dikkate alındığında, …. cebir, tehditle alınıp alınmadığı iddialarının değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Cebir ve tehditle ——- imzalatıldığına yönelik ispat yükünün davacı tarafta olmasına rağmen, Mahkemece yalnızca temel borç ilişkisinin bulunmadığı şeklindeki bedelsizlik iddiası dikkate alınarak ispat yükü ters çevrilmek suretiyle davalının davayı ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi hatalı görülmüştür.
Diğer yandan, —————- sayılı dosyasına konu bono incelendiğinde, keşidecisinin davacı, lehdarının davalı şirket olduğu, ———— bedelli tanzim edildiği, senetteki son cirantanın ve hamilin davalı ———olduğu, senedin unsurlarının tam olduğu, kambiyo senetlerinin—-mücerret olduğu, senedi elinde bulunduran davalı hamilin ayrıca senedin düzenlenmesine temel teşkil eden ilişkiyi ispatla yükümlü olmadığı, aksine yukarıda açıklandığı üzere, cebir ve tehditle senet imzalatıldığına yönelik iddianın davacı yanca ispatlanması gerektiği, ancak bu iddiayı ispata yarar dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı, aksi yöndeki davacı iddia ve taleplerinin yerinde olmadığı, açıklanan nedenlerle bu senet yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, davacı takip alacaklısının takibe konu bono da lehtar ve keşideciden ayrık son ciranta olduğu, cebir ve tehditle senet imzalatıldığına yönelik iddianın davacı yanca ispatlanması gerektiği,—– tümü hakkında takipsizlik kararı verildiği, takipsizlik kararının kesinleştiği, ——- ilamına konu dava safahatında dinlenen tanıklardan davacının————- hatırlamadığını beyan ettiği, diğer tanıkların ise —– dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davacının iddiasını ispata yarar dosyaya yansıyan bir delilin bulunmadığı, aksi yöndeki davacı iddia ve taleplerinin yerinde olmadığı, açıklanan nedenlerle bu senet yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı taraf iddiasını kanıtlayamadığı sabit ise de davanın kötüniyetle açıldığının da sabit olmaması nedeniyle davalı yanın kötü niyet tazminatı isteminin reddi gerektiği anlaşılmakla koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. ——-
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazimatının yasal şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.078,87 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.998,17‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan—— tespit edilen 19.259,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. Maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. Maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344.maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı