Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/308 E. 2022/820 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/308 Esas
KARAR NO : 2022/820

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ciro yolu ile hamili olduğu ——-davalı tarafından keşide edilen —– bedelli çekin ibraz gününün geçtiğini, bu itibarla Türk Ticaret Kanunu madde 732’nin tanıdığı hakka dayalı olarak —–sayılı dosyası ile icra takibine gidildiğini, davalı——–üzerine takip durmuş olduğundan ilgili itirazın iptali talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle belirtmek isteriz ki davacı taraf her ne kadar çekten kaynaklı olarak alacak talebinde bulunmuş olsa da kanunda verilen sürelere uyulmadığını, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı nedeniyle davanın reddini talep ettiklerini, yetki itirazında bulunduklarını, davacı yanın çeki kanuni süresi içerisinde ibraz etmediğini, çekin kambiyo vasfını yitirmesinden ötürü kendisinin kusurlu olduğunu, dava konusu çekin kambiyo vasfını yitirmiş olduğundan dolayı İİK MD. 68’de yazılı belgelerden sayılamaz ve itirazın iptali davasına konu olamayacağını, davacının itirazın iptali istemine ilişkin alacak talebinde bulunmasında hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin sebepsiz zenginleşmeye mahal verecek bir eylemi olmadığından dolayı davanın esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bankaya ibraz edilmemiş çek nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce ————-dosyası getirtilmiş olup incelenmesinde; ————— asıl alacak olmak üzere toplam —– icra takip tarihi olan ————- itibaren asıl alacağa yıllık %9 oranında faiz işletilmek kaydı ile tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu, iş bu itirazın iptali davasının mahkememize İİK 67. Maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu çeke ciro yolu ile hamil olmuştur. Davalı ise çekin keşidecisidir. Çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden hamil keşideci ve cirantaya karşı kambiyo hukukuna dayalı müracaat hakkını yitirmiştir. Bu durumda, çeke dayalı olarak müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına kavuşabilmesi için önünde iki seçenek vardır. Hamil, ya aralarındaki temel ilişkiye dayanarak çeki kendisine ciro eden lehtara başvurup süresinde ibraz edilmeyen çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp alacağını her türlü delil ile kanıtlayabilir, ya da 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732. maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz iktisap hukuksal nedenine dayanarak keşideciye başvurabilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sebepsiz Zenginleşme” başlıklı 732.maddesinin dördüncü fıkrası aynen: “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir” şeklindedir. Dava konusu çekin düzenleme tarihi ——– olup, takip davacı keşideci tarafından 1 yıl içinde ——- tarihinde açılmış ve davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hamilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı davalarda ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini veya senet bedelini cirantalardan birine veya hamile ödediğini savunan keşideciye aittir. Diğer bir deyişle keşideci, ancak bu ispat yükümlülüğünü yerine getirdiği takdirde sorumluluktan kurtulabilir. Zira, hamilden temel ilişkiyi ve bu temel ilişkiden ötürü keşidecinin bir borcunun bulunmadığını ispat etmesi beklenemez. Bu nedenle keşidecinin, sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını ispat etmesi gerekir.
Davalı keşideci, dava konusu çek bedelini ödediğine dair dosyaya herhangi bir delil ve belge sunmadığı ve takip tarihi itibariyle dava konusu çek nedeniyle sebepsiz zenginleşmediğini ve davacıya bir borcunun bulunmadığını ispat edemediği tespit edildiğinden ayrıca davalının bankada süresinde ibraz edilseydi karşılık olduğunu gösterir banka kayıtlarının uyuşmazlığın çözümüne etkisi bulunmadığı ve ispat konusu olmadığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın taktiren %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerektiği kanaatine varılmıştır.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalının———–yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin ————– asıl alacak üzerinden devamına,
3-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından kabul edilen asıl alacak olan ——– üzerinden % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.263,62 TL harçtan, peşin yatırılan 753,83 TL harç ile 312,07 TL tamamlama harcının toplamı olan 1.065,9‬0 TL’den düşümü ile geri kalan 3.197,72‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan ———-Peşin harç, 312,07 TL tamamlama harcı ve 80,70 TL başvurma harcı ile 26,00 TL posta gideri olmak üzere toplam——-yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan ——– göre————- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8- ———-ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.