Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/304 E. 2023/141 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/304 Esas
KARAR NO : 2023/141

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;—- tarihinde saat —- sıralarında sürücü —- yönetimindeki ,davacı —- poliçesi ile sigortalı, —- —- istikametine seyir etmekte olduğu sırada ,bu aracın arka kısımlarına ,arkadan gelerek aynı istikamete seyir etmekte olan davalı sürücü —- yönetimindeki ,davalı—-otomobilin ön kısımları ile çarpması neticesinde maddi hasarlı bir trafik kazası meydana geldiğini, Yukarıda anılan sebeplerle ve diğer belgeler —- davaya konu olay sonucunda meydana gelen maddi hasardan; %100 oranında davalıların sorumlu olduğu ortada olduğunu, müvekkilii şirket tarafından davaya konu hasar bedelinin ödenmesi akabinde davalı sigortacıya rücu edildiğini, Ancak davalı — tarafından hukuki olmayan gerekçeler ile müvekkilii şirket talebi reddedildiğini, Diğer davalı—– ihtarname gönderilmişse de olumlu netice alınamadığını, Davaya konu sigorta hasarı müvekkilii şirketçe ödenmiş olup anılan hasardan sorumlu olan davalı—- hakkında yasal süre içerisinde —-.sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış ve —- takibe itiraz edildiğini beyan ederek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı olmak kaydıyla 6.639,72TL hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı —- vekili süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde özetle; davaya cevap verilebilmesi için H.M.K. 121 md. gereği delillerin taraflarına tebliği gerektiğini, başvuru konusu talepler zamanaşımına uğradığını, başvuruya dayanak yapılan aracın kaza tarihini kapsayan poliçe bulunmadığını, —- sürücüsünün davaya konu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, kaldı ki tek taraflı beyanlar doğrultusunda düzenlenen—- tespitlerin tarafımızca kabulü mümkün değildir. her durumda araçta meydana gelen hasar bedeli belirlenirken aşağıdaki hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.başvuran tarafın haksız faiz istemlerinin reddi gerektiğini, Zamanaşımına uğramış olan haksız taleplerin reddini,
-Başvuruya konu kaza nedeni ile müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığından haksız davanın reddini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından haksız davanın esastan reddini,
-Her halükarda kusur konusundaki anlaşmazlığın giderilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmasını,
-Her hâlükârda tazminat hesabının—- Sigortası Genel Şartları dikkate alınarak yapılmasını,
-Davacının —- Poliçesi teminatı kapsamında bulunmayan kazanç kaybına ilişkin taleplerin reddini,-müvekkili —– yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davalı—- vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle işbu davaya ilişkin dava dilekçesi ve tensip zaptı müvekkiliin adresine gönderilmiş ancak yapılan tebligat usulsüz olduğundan müvekkili dosyadan haberdar olmadığını, dava şartı arabuluculuk görüşmesi yapılmadığını, Davacı—- yılında —– araç ile gerçekleşen kazada herhangi bir hasar almadığını, Dolayısıyla, davacı—- şirketinin, kendi sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi müvekkiliden talep etmesi mümkün olmadığını, Bu nedenlede davayı kabul etmelerinin mümkün olmadığını, gerçekleşen Kazada müvekkilie — %100 Kusurlu Olduğunu Kabul Etmemiz Mümkün olmadığını, Davacı Sigorta Şirketinin Ödemiş Olduğunu Beyan Ettiği Tazminat Miktarı Fahiştir Davacının hasara ve kusura ilişkin iddialarını kabul etmemekle birlikte; müvekkiliin —- plakalı aracı kaza tarihinde, —– başlangıç tarihli —sigortalı olduğunu, Davacı —- normalde hasar için — başvurması gerekirken müvekkilie dava açtığını, Davalı —. TTK 1473. Madde, Karayolları Trafik Sigortası ve—— şahısların zararının, —miktarı kadarından sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkili hakkında açılan iş bu dava hukuka ve yasalara aykırı olduğundan davanın usulden ve esastan reddi gerektiğini, Öncelikle ibraz etmiş olduğumuz usulüne uygun vekaletname uyarınca dava ve duruşmalara daval——— olarak kabülüne karar verilmesini,
Davacı tarafından müvekkili aleyhine haksız yere açılan davanın usulden ve esastan reddine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
—– tarafından yapılan incelemeler sonrasında hazırlanan —- Ekspertiz Raporu ve Ekleri ile Hasara ait görüntüleri içerir —–, Davalı —- ile davacı şirket arasındaki mail yazışmaları, Davalı —– ihtarname,—— sürücüsüne ait mesleki — fotokopileri ile — —— dosyası, —, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.—- tarihli ara karar ile dosyanın bir makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve ——- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Sürücü —— kazada bir kusur payı yoktur. Olayda davalı sürücü —- %100 (Yüzde yüz) nispetinde kusurludur. — plaka sayılı——–arka tampon ve —- Kanaat saygıyla arz olunur

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kasko sigortacısının sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi rücu talebine ilişkindir.
Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ait aracın karışmış olduğu trafik kazasına ilişkin kasko sigorta poliçesinden kaynaklı yapmış olduğu ödemeleri davalılardan rücu edip edemeyeceği, davalıların trafik kazasından kaynaklı sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, rucü edebilecek ise kaza nedeniyle kusur oranlarının belirlenmesi, davalının kusuru bulunmakta ise gerçek zararın tespit edilmesi, dava dışı sigortalının aracında kazadan kaynaklı hasar meydana gelip gelmediği, hasar meydana gelmiş ise zararın tespiti, araçtaki onarımın hasarla uyumlu olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
Davalı araç sürücüsü ve malik —-davalıya yapılan tebligatın geçersiz olduğu iddiası ile 15/11/2022 tarihli cevap dilekçesi sunulduğu, yapılan kolluk araştırmasında tebligat mazbatasında ismi yazılan komşu olarak belirtilen şahsın yaşamadığı tespit edilmiş olmakla tebligatın geçersiz olduğu ve davalı yanın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunduğu sonucuna varıldığı,
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.
Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur.——Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır.
—- Sorumluluk Sigortası, poliçede tanımlanan —- sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu,—-limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da — teminatı kapsamındadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, — Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı—- araç sürücüsü ve araç maliki işleten olarak, davalı sigorta şirketinin diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup — poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Somut olayda; davacının sigortalısı adına kayıtlı —plaka sayılı aracın dava dışı şahıs sevk ve idaresindeki iken davalı— olduğu — aracın arkadan gelerek aynı istikamette seyir halinde olan — plaka sayılı araca arkadan çarpması neticesinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında, davalı sürücünün kusurunun kazanın meydana gelmesinde %100 olduğu, dava dışı sürücünün meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, meydana gelen trafik kazası sonucu—-plaka sayılı araçta meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, bilirkişi raporunda hasarın — tespit edildiği, davacı yanca 6.639,72 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığı, davaların dava öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı, araçların hususi araç olduğu gözetildiğinde yasal faiz işletilmesinin uygun olduğu, davacının talebinin zamanaşımına uğramadığı, trafik kazası sonucu davacı aracına zarar veren davalı sürücü ve aracın trafik sigortacısı, davacının bu kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, —maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 453,55 TL harçtan, peşin yatırılan 113,39 TL harcın düşümü ile geri kalan 340,16‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 113,39 TL peşin harç, ——– bilirkişi ücreti ve —— posta gideri olmak üzere toplam —– yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan——–vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6—– Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı —-vekilinin yüzüne karşı diğer davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.