Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/30 E. 2022/231 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/30
KARAR NO: 2022/231
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 28/02/2021
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi olan eşi —- tarihinde vefat ettiği, mirasçı olarak müvekkili ve müşterek çocukları —- dosyasında küçüğe kayyım olarak —- atandığı, kararın —-yasal mirasçıları olan müvekkili—-kızları —- miras yoluyla intikal eden iki adet şirket bulunduğu, bu şirketlerden —- anlaşıldığını, miras yoluyla müvekkiline intikal eden pay oranının —–pay devri yapıldığı, bu payın —- karşılığı olan — adet pay şeklinde olduğunu, yine —– anlaşılacağı üzere; —– tarihinde müvekkili — vefat eden eşi ———– bu devir işlemlerinden haberi olmadığı gibi kendisine herhangi bir bildirim de yapılmadığı, şirket ortaklığından çıkarıldığını taraflarından öğrenildiğini, bu durumun müvekkilinde adeta şok etkisi yarattığını, müvekkili şirket ortaklığının halen devam ettiğini ancak kendisine şirketlerden herhangi bir gelir ödenmediğini bilmesi karşısında esasen ortaklıktan çıkarıldığını öğrenmesi müvekkilini derinden etkilediğini, müvekkilinin bilgisi dışında alınan ve müvekkilinin ortaklık sıfatının kaldırıldığı iyi niyet ve dürüstlük kuralına aykırı olan —- iptalini, bahsi geçen kararların iptali mümkün bulunmadığı takdirde çıkarılma akçesinin hesaplanarak faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesini, ——— tarihinden bu yana şirket hissesinden kendine intikal eden pay oranında gelirlerinin hesaplanarak müvekkiline ödenmesini, bahsi geçen şirketlerin banka hesapları ile taşınır ve taşınmaz malları üzerine, müvekkiline intikal eden hisse payları üzerine, bahsi geçen şirketlerin müvekkiline düşen pay oranında yıllık kar oranları üzerine tedbir konulmasını, dava harç ve masrafları ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tefrik olunan mahkememizin—-sayılı dosyasında verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketlerin almış olduğu pay devrine ilişkin —– kuralına aykırı olması sebebi ile iptali istemiyle huzurdaki davayı açtığını, ancak iddia edilen hususların gerçeğe ve hukuka aykırı olması sebebiyle reddi gerektiğini; davacının—- tarihinde vefatı ile miras yoluyla şirketteki hisselerinin kendisine ve ortak çocuk olan — intikal ettiği, durum ile ilgili pay değişikliğinin —-kendisine intikal etmiş olan payının tamamını ve de velayeti kendisinde olan —- payının bir kısmını pay devri sözleşmesi ile şirket dışından olan kişiye devrettiğini, ilgili hususa ilişkin —– karşılığında—-devrettiğini, bu devir sözleşmesi ile neticesinde yapılan — şirket hissedarı olan davacının paydaşlığının sona erdirildiğini; buna ilişkin kurul kararının altında imzası bulunduğunu, pay devrine ilişkin ilamın — —- yayımlandığını, ayrılma akçesinin kanunumuzda TTK m. 641 ve 642 maddelerinde düzenlendiği 641/1 uyarınca, davacı yanın kendi payına ilişkin şirket dışından bir 3. kişi olan —— pay devri sözleşmesi ile payını devrettiği, devir sözleşmesinin olduğu davaya konu olan paylar için “ayrılma akçesi” ödenmesinin gerektirdiği koşulların oluşmadığını, iptal davası için 3 aylık hak düşürücü süre düzenlendiği, imzalanan pay devrine ilişkin sözleşme neticesinde yapılan —davacı tarafından imzalandığı, iddia edilen gibi dürüstlüğe aykırı husus olmadığı gibi, iptali istenen genel kurul kararının tarihinin —-tarihli olduğu, kanunda düzenlenmiş olan 3 aylık zaman içerisinde açılmamış olup reddini gerektirtiğini belirtilerek davanın reddini, karşı ve karşı vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacının asıl dava dilekçesinde —- davalı şirket bulunmakta olup davalı bu şirketler arasında ihtiyari veya zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından mahkememizin —–tarihli celsede her bir davalı şirket yönünden dava ayrı bir esasa kaydedilmiştir. İş bu davada davalı sıfatı turan —- aittir. Davacının dava dilekçesindeki talepleri —–birlikte neticei talebinde genel kurul kararlarının iptali,iptali mümkün olmadığı taktirde ayrılma akçesinin faizi ile birlikte ödenmesi,—-tarihinden itibaren kendisine intikal eden pay nedeni ile şirket gelirlerinin hesaplanarak kendisine ödenmesine ilişkindir. Davacı vekilinin taleplerinin muğlak olması nedeni ile talebini açıklaması için tensip zaptının—- ara kararı ile süre verilmiş davacı yanca— tarihli dilekçe ibraz edilmiştir. Davacının bu davalı şirket ile ilgili iddiası —-alınan kararların iptali, genel kurul kararının iptali mümkün olmadığı taktirde ayrılma akçesinin hesaplanarak faizi ile birlikte kendisine ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı gerekçe olarak müvekkilinin murisinin—- tarihinde vefat etmesi nedeni ile muristen intikal etmesi gereken hissenin müvekkiline intikal ettirilmeyip —– devir edilmesini gerekçe olarak göstermiştir.
——-Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten,
b) Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,
c) Yönetim kurulu,
d) Kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her biri, iptal davası açabilir. ” hükmünü getirmiştir.
Ticaret kanununun 445. Maddesi ” 446 ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler.” hükmünü getirmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları incelenmiş — gereği bu şirketin sermayesinin — olduğu, her bir payın itibari değerinin — olduğu toplam payın —–hissesi olduğu görülmüştür.
—- iptali istenen —- dayanak olan şirketin ——- kararı incelenmiş şirketin —–toplanmasına karar verildiği— ortaklardan —- ölümü nedeni —- ilişkin olduğu görülmüştür. Şirketin —— şeklinde olduğu görülmüştür.
Görüldüğü üzere davalı şirketin genel kurul toplantısında davacı iddiasının aksine muristen intikal eden paylar davacı ve kızına veraset ilamındaki hisse oranında intikal ettirilmiştir. Davacının iddiasının aksine muristen intikal eden hisselerin davacılar yerine —- intikali gibi bir durum söz konusu değildir. Bu —–olarak seçilmiştir.——-olmayan bir kimsenin de ——-üyesi olarak seçilmesi mümkündür. Davacının diğer iddiası genel kurul kararının iptaline karar verilmediği taktirde ayrılma akçesinin faizi ile birlikte ödenmesine ilişkindir.—— mahkeme kararı ile şirketten çıkarılmasına karar verilen ortaklara ödenmektedir. Davacının halen ortak olduğu, iddiasının aksine bahsi geçen genel kurulda davacılara intikal yapılmış olması dikkate alındığında hukuki temelden yoksun olan bu iddia da dikkate alınmamıştır. Karar celsesinde davacı vekiline davalı şirketin iddianın aksine muristen intikal eden payları davacı ve kızına intikal ettirdiği genel kurul tutanağı okunarak tefhim edilmiş bunun üzerine davacı vekili murisin paylarının intikal ettirildiği tarihten itibaren şirket gelirlerinin hesaplanarak hissesi oranında davacıya ödenmesini talep etmiştir.
6102 sayılı kanunun 408/1-d Maddesi ve fıkrasına göre ” Finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, yıllık kâr üzerinde tasarrufa, kâr payları ile kazanç paylarının belirlenmesine, yedek akçenin sermayeye veya dağıtılacak kâra katılması dâhil, kullanılmasına dair kararların alınması. ” şirketin elde ettiği gelirin yanı karı dağıtılıp dağıtılmayacağı şirket genel kurulunun münhasır yetkileri arasında sayılmıştır. —– kar dağıtımı ile ilgili bir karar olmaksızın şirkete karşı bu tür bir istemde bulunması mümkün değildir. Şirketin kar dağıtımına karar vermesi durumunda davacı da hissesine intikal eden oranda kardan payını alacaktır.——- zaman zaman azınlığı cezalandırmak amacı ile karın uzun süre dağıtılmadığı durumlar olabilmektedir. —— şirketin uzun süre nedensiz yere kar dağıtımı yapmamasını şirketin feshi için geçerli bir neden olarak görmektedir. Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü hukuki temelden yoksun davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının davacıya İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider/delil avansından artan kısmın iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2022