Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/293 Esas
KARAR NO:2022/610
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından hizmet alımı ihaleleri kapsamından çalıştırılan — iş akdini tazminat almayı hak edecek şekilde sonra erdiğini, sigortalı işçiye kıdem tazminatı olarak 28.06.2019 tarihinde brüt 40.256,03 TL. ve ihbar tazminatı olarak 28.06.2019 tarihinde brüt 6.313,20 TL. olmak üzere toplam 46.569,23 TL. ödeme yapıldığını, taraflar arasında imzalanan teknik şartname hükümleri gereği, her bir davalının kendi dönemlerindeki süre sorumluluklarına göre, ödenen tutarların ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
RAPOR:Bilirkişi raporunda özetlet; “Hukuki durumun ve delillerin takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davacı yanın rücuan talep hakkının bulunduğunun kabulü halinde: .SEÇENEKTE : Davacının ödediği tutarın tamamını rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde, .SEÇENEKTE : Yargıtay kararına göre davacının ödediği tutarın yarısını rücu hakkının bulunduğunun kabulü halinde, Rücuan talep edilebilecek alacak miktarlarının tespit edildiği, bura göre davacı yanın davalı alt işverenliklerden rücuan talep edebileceği alacak miktarları : —-Seçenek 6.313,20 TL, —Seçenek 3.156,60 TL faiz başlangıcının 28.06.2019 ödeme tarihi olacağı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava asıl işveren davacı kurumun davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından hizmet alımı ihaleleri kapsamından çalıştırılan—iş akdini tazminat almayı hak edecek şekilde sonra erdiğini, sigortalı işçiye kıdem tazminatı olarak 28.06.2019 tarihinde brüt 40.256,03 TL ve ihbar tazminatı olarak 28.06.2019 tarihinde brüt 6.313,20 TL olmak üzere toplam 46.569,23 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında imzalanan teknik şartname hükümleri gereği, her bir davalının kendi dönemlerindeki süre sorumluluklarına göre, ödenen tutarların ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu uyuşmazlıgın sigortalı işçinin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatını hak edecek şekilde iş akdinin sonlandırılması sebebiyle, buna bağlı olarak kendisine ödenen kıdem tazminatı ve ihbar tazminatından davalı alt işverenlerin sorumluluğu hususunda toplanmaktadır.
Dava dosyasında mevcut—- 13.06.2019 tarihli Sigortalık Tescil Ve Hizmet Kaydı Tespitine göre, 26.09.1967 doğumlu sigortalı — ilk sigortalılık başlangıç tarihinin 09.11.1981 tarihi olduğu; sigorta olarak çıkış tarihinin Haziran 2019 olduğu toplam –uzun vadeli prim ödenen gün sayısının 4947 gün olduğu tespit edilmiştir.
Dava dosyasında mevcut Kurum Kıdem Tazminatı Bordrosuna göre sigortalı —aylık brüt ücreti 3.070,07 TL. üzerinden 18.07.2007 – 12.06.2019 tarihleri çalışması karşılığı brüt kıdem tazminatının 40.256,03 TL (305,54 TL. Damga Resmi dahil) ve 18.07.2007 – 12.06.2019 tarihleri çalışması karşılığı brüt ihbar tazminatının 6.313,20 TL ( 946,98 TL. KDV ve 47,92 TL. Damga Resmi dahil) ve harcama belgesi oluşturulduğu, sigortalıya net ödenecek miktarın 45.268,79 TL. olarak hesaplandığı,
Dava dosyasında mevcut belgelere göre — tarafından sigortalı —kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı açıklamalı olarak 28.06.2019 tarihinde 45.268,79 TL. muhasebe ödemesi yapıldığı tespit edilmiştir.Davacı şirketin dava dışı işçisine yaptığı ödemeyi davalı şirketlerden alt işveren sıfatlarından kaynaklı tahsil hakkının bulunup bulunmadığı ve davalı şirketlerin sorumlu olacağı miktarın saptanması amacıyla dosyanın 09/06/2022 tarihli ve — nolu celsesinin ara kararları uyarınca bilirkişiye tevdi edildiği, 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda rucü alacağına esas olmak üzere alternatifli hesaplama yapıldığı, davacı yanca alternatifli hesaplamalardan — Seçenek olan ödenen bedelin tamamının rücusuna ilişkin hesaplamanın kabul edilmesi talep edildiği görülmüştür.
Benzer konuya ilişkin —karar sayılı ilamında; “Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. — kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı — sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.Yıllık izinler kullanılmadığı taktirde iş sözleşmesinin feshi ile ücrete dönüşmektedir. Sözleşmeyi feshedenin son yüklenici olduğu ve yıllık izinlerinde bu fesih ile ücrete dönüştüğü gözönüne alındığında yıllık izin ücretinden son yüklenici sorumlu olacaktır.
İhbar tazminatından son işveren sorumludur. Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır.” şeklindeki açıklamalarından hizmet alımı —- sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı, davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğu, kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumlu olduğu ve ihbar tazminatından ise son işverenin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayımızda, davanın tarafları arasında akdedilen hizmet alım sözleşmeleri ve eki teknik, idari şartnameler nazar alındığında sözleşme bedeline işçiye ödenecek tutarların dahil olmadığı, tüm personelin sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunun sözleşme hüküm altına alındığı, bu haliyle dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmeleri ve sözleşme eki mahiyetindeki şartnameler ve — karar sayılı ilamı nazara alındığında dava dışı işçiye ödenmiş tazminat bedellerinin tamamının sorumlu oldukları dönemle sınırlı olmak üzere davalılardan alınarak davacıya verilmesinin gerektiği anlaşılmakla 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda alternatifli hesaplamalardan —. seçenek olan ödenen bedelin tamamına yönelik hesaplama esas alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen hizmet alım sözleşmesi nazara alınarak davacı banka ile 19/06/2011-18/06/2013 tarihleri arası için yapılan 17.06.2011 tarihli sözleşme—arasında akdedildiğinden bahisle dava dışı işçiye ödenen tazminat tutarlarından 19.06.2011 – 18.06.2013 arasını kapsayan dönemle alakalı olarak —İle birlikte— sorumlu olması gerektiği savıyla bilirkişinin 19.06.2011 – 18.06.2013 tarihleri arası hesapladığı 6.775,86 TL tazminat sorumluluk tutarından her iki firmanın da sorumlu olduğunu ileri sürülmüştür. Mahkememizce incelenen dava dışı —kayıtları nazara alınarak davacının bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı, işveren davalı —-sorumlu olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
TASHİH:
Her ne kadar kısa kararın (—) no’ lu maddesinde “40.256,03 TL’nin” şeklinde yazılmış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında sehven hesap hatası yapılarak yanlış yazıldığı fark edilmiştir. 6100 sayılı kanunun 304. Maddesi ” Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmünü getirmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu hata fark edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün . Maddesinde geçen “40.256,03 TL’nin ” ibaresinin “46.477,63 TL’nin ” şeklinde resen tashihine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar kısa kararın (—) no’ lu maddesinde “Davacının davalı —6.775,86 TL alacak talebinin reddine,” şeklinde yazılmış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında sehven şirket isminin yanlış yazıldığı fark edilmiştir. 6100 sayılı kanunun 304. Maddesi ” Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmünü getirmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu hata fark edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün 3. Maddesinde geçen “Davacının davalı — 6.775,86 TL alacak talebinin reddine, ” ibaresinin “Davacının davalı —- 6.775,86 TL alacak talebinin reddine, ” şeklinde resen tashihine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABÜLÜ ile,
46.477,63 TL’nin
a) —Şirketinden, 538,36 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)— (taleple bağlılık ilkesi kapsamında) 9.982,38 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine
c)—- 2.691,78 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
d) —- 6.775,86 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
e)—- 1.596,50 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
f)—-(taleple bağlılık ilkesi kapsamında) 6.726,44 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine
g)—-taleple bağlılık ilkesi kapsamında) 11.853,11 TL’nin ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-İhbar tazminatı ödemesine ilişkin olarak 6.313,20 TL’nin davacının ödeme tarihi olan 28/06/2019 tarihinden tahsil tarihine kadar avans faizi işletilmek suretiyle — tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacının davalı — 6.775,86 TL alacak talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 2.749,88 TL harçtan, dava açılırken alınmadığından 2.749,88 TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından başlangıçta alınmayan 80,70 TL başvuru harcı, 2.749,88 TL peşin harç toplamı 2.830,58 TL ile 2.631,00 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 5.461,58 TL yargılama giderinden davanın kabul 0,86 ve red 0,14 oranına göre hesaplanan 4.696,95 TL’ sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından dava dosyasına yatırılan bir gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin kabul oranına 1.135,20 TL’sinin göre davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin red oranına 184,80 TL’sinin göre davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
10-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —vekâlet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan— uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —vekâlet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
12-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden — vekâlet ücretinin davalı— tahsili ile davacıya verilmesine,
13-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden — vekâlet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
14-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden —Vekâlet ücretinin davalı — tahsili ile davacıya verilmesine,
15-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan — uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden — vekâlet ücretinin davalı —- – tahsili ile davacıya verilmesine,
16-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —- uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden– vekâlet ücretinin davalı —- tahsili ile davacıya verilmesine,Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde — Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.