Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/265 E. 2022/529 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/265 Esas
KARAR NO : 2022/529

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı / borçlu aleyhine, müvekkili davalı şirkete ait ——koparmış olması sebebiyle; kabloların tamiri için gerekli malzeme ve işçilik bedellerine ilişkin olarak icra takiplerine girişildiğini, davalı / borçlu, işbu icra takip dosyalarına itiraz etmiş olduğundan takibe devam edebilmek için eldeki davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, davalı / borçlu davaya konu icra dosyasına ilişkin olarak farklı tarih ve adreslerde müvekkil şirket varlıklarına zarar vermiş olup; işbu hasarların tamiri sebebiyle müvekkilim davacı şirketin malzeme ve —oluşan maddi zararı bulunmadığını, davalı / borçlu, farklı tarih ve farklı adreslerde aşağıda sıralanacak olan icra takiplerine konu edilen bedeller tutarında, müvekkilim davalı şirketin —- zarar verdiğini, müvekkili şirkete — davalı tarafından defalarca zarar verilmiş olup, tüketiciye —— müvekkilinin davacı şirket tarafından tamir edilmek durumunda kalındığını, Davalı / borçlu tarafından müvekkil davalı şirket sorumluluğundaki —— zarar, icra dosyaları —– tutanak ve diğer belgeler ile tespit edildiğini, Davalı / borçlunun sebep olduğu hasarların tamiri için fatura edilen bedellerin tazmini amacıyla öncelikle davalıya yazılı bildirimler yapılmış ardından ödemeden—- edilmesi üzerine icra takiplerine girişildiğini, davalının itirazı süresinde olduğundan eldeki davayı ikame etme zorunluluğu doğduğunu, itirazın iptali davaları için dava şartı öngörülen arabuluculuk başvurusu da tarafımızca yapılmış ancak görüşme olumsuz olarak neticelendiğini, eldeki dava konusunu oluşturan ——— numarasıyla —-başvurusu yapılmıştır. —- sonucunda taraflar başvuru konusunda anlaşmaya varamadığından görüşme “anlaşmama” olarak neticelendiğini, dava şartı olan —sürecinde de anlaşmaya varılamadığından eldeki dava ikame edilmiş olup, icra ve işbu dava dosyasına sunmuş olduğumuz deliller kapsamında bahsi geçen hasarların davalı şirket tarafından verildiğinin sabit olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek; Müvekkilinin davacı şirket tarafından başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazların iptali ile
Yukarıda açıklanan sebepler doğrultusunda;
Davalı/ borçlunun filli neticesinde meydana gelen zararların rücuuna yönelik icra takibine itirazların iptaline, davanın kabulüne,
Davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra – inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı —- tarafından —- dairelerde değişik —– tarafımızca süresinde itiraz edildiğini, davacı icra dosyalarına yapılan itirazlarının iptalini, itirazlarının haksız olduğu iddiası ile icra ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiğini, Uyuşmazlık — Sayılı kararıyla ;Kamu tüzel kişiliğini haiz bir kuruluş olan —– haksız eyleminden kaynaklı zararın tazmini isteminin ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği ve açılan davanın — YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hakkında karar verdiğini, konusu haksız eylem ile müvekkil idarenin her ne kadar bir ilgisi yok ise de bir an için bu eylemin müvekkili idareden kaynaklandığı kabul edilecek olunsa bile; bu durumda iş bu davanın görev nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, Çünkü;——– kurulan müvekkil ——– olduğunu,—- eylediği hizmet,—- olduğunu, bu hizmetin ifası sırasında bir zarar meydana gelmiş ise, bunun idari bir eylemden kaynaklandığının kabulü gerekmesi gerektiğini, sonuç olarak—- görev alanına giren tam bir yargı davası olduğu —-olmakla, usul ve yasaya aykırı olarak müvekkilinin İdare aleyhine, adli yargıda açılan işbu davanın, öncelikle görev yönünden reddinin gerektiğini beyan ederek, yukarıda açıklanan ve resen dikkate alınacak nedenlerle Davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava ve cevap dilekçeleri, icra dosyaları ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı —-eylemlerden doğan zararın giderilmesine yönelik olarak başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde; davalı tarafından yapılan çalışma sırasında davacı şirkete —-zarar verildiği, oluşan hasar ve işçilik bedelinin tahsili amacıyla icra müdürlüklerinde dosyaları ile ilamsız takip yapıldığı ve borçluya ödeme emri gönderildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğundan bahisle, borçlunun itirazının iptaline ve % 20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talebi olduğu belirtilmiştir.
Kamu hizmeti yürüten——– hizmeti yürüttüğü sırada verdiği zararın tazmini istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında, —- yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının saptanmasını gerektirmektedir. Bu hususların saptanması ise idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden, 2577 sayılı Kanun’un ilgili maddesi kapsamında bulunan tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2004 sayılı Kanun’un 42. maddesinin üçüncü fıkrasında yapılan ——- kararı doğrultusunda —–görev alanına giren konulara ilişkin uyuşmazlıkların, itirazın iptali davası yoluyla görülmesi mümkün olmadığından — değişikliğine gidilmesi durumu mahkememizce gözetildiğinde davalı idarenin hizmet kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemi niteliğindeki davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği sonucuna varılarak HMK’nın 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu harcın peşin alınan 605,93 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan —- harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —-maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7—— — ücretinin davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
8-Karar kesinleştiğinde —- İcra Müdürlüğünün ———-esas sayılı dosyasının ilgili icra dairesine iadesine,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.