Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/260 E. 2023/278 K. 21.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/260 Esas
KARAR NO: 2023/278
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/04/2022
KARAR TARİHİ: 21/03/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle Müvekkili davacı ile davalı şirket arasında, davalı şirketin sebze meyvelerinin taşınmasına ilişkin olarak iş anlaşması yapıldığı, davacı müvekkilin şoförü tarafından davalının sebze meyveleri talep ettikleri hal yerine ilk olarak —götürdüğü, müvekkilin davacının şoförü tarafından —- taşınan sebze ve meyveler tekrar —— getirildiği, müvekkil davacının şoförü söz konusu sebze ve meyveleri saklayabilmek adına tevdii mahali tayini talebinde bulunduğu, ancak davalı tarafından söz konusu sebze meyvelerin geri getirilmesi istendiği, davacı müvekkilin şoförü tarafından tekrar götürüldüğü ancak davalı tarafından söz konusu taşıma işlemlerine ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı, müvekkili davacı tarafından faturalar düzenlenerek kendilerine gönderildiği, söz konusu yer tayini talebi ile aralarındaki nakliye işinin ispatlandığı, davacı müvekkil tarafından düzenlenen —- nakliyat bedeli ——–fatura bedeli davalı tarafından ödenmediği, davacı şirket tarafından faturalar davalı şirkete gönderilmiş olup söz konusu faturalar haksız ve kötüniyetli olarak davalı şirket tarafından haksız olarak borçlarının olmadığına dair beyanda bulunulduğu, açıklanan nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” dava ve talep etmişlerdir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, meyve-sebze toptan alım-satım işlemleri yürütmekte olduğu, Faaliyet alanı gereği araştırmaları sonucu —–ilinden 18.100 kilogram büyük boy patates, 3.090 kg küçük boy olmak üzere toplamda 21.190 kg sipariş ile patates satın alan müvekkil, almış olduğu ürünlerin nakliyesi için—— aracılığı ile 21.10.2021 tarihinde davacı şahıs ile irtibata geçerek sözlü olarak anlaştığı, söz konusu anlaşmaya göre ürünlerin teslimi, —— plakalı araç ile sağlanacak ve—– iline vardığında kendilerine müvekkil tarafından belirtilecek adreste gerçekleştirileceği hususunda mutabık kalındığı, — plakalı davalı şirkete ait aracın şoförü —- davacının oğlu olup tüm teslimat süreci için kendisi ile irtibat kurulduğu yola çıkan şoförün, —– uğrayarak müvekkil şirket ofisinde yaklaşık 20 çuval (1.500 kg kadar) kadar küçük boy patates indirdiği, akabinde kalan ürünlerin indirmesi için — alanında bulunan —- marketine yönlendirildiği, Şoförün —- günü, yaklaşık 17:30 sularında —-yerine intikal ettiği, marketin deposunun o saatlerde müsait olmaması sebebiyle ürünlerin tesliminin 23:00’da yapılabileceği, market yönetimi tarafından şoföre iletildiği, ancak şoför müvekkil şirketi arayarak, 23:00’a kadar bekleyemeyeceğini ilettiği ve telefonu kapattığı, tüm bu olanlar üzerine, şoför ve nakliye firması temsilcilerine ulaşılamaması sebebiyle 23.10.2021 günü saat 03:30 sularında müvekkil şirket yetkilisi — tarafından şoför—– hakkında güveni kötüye kullanma suçundan suç duyurusunda bulunulduğu, akabinde davacı şirket yetkilileri ile kurulan temaslar neticesinde şoförün ürünleri—- haksız ve mesnetsiz şekilde geri götürdüğü anlaşılmış olup, aracı şahısların da devreye girmesi ile ürünler yeniden—– getirtildiği ve —– şubesine yeniden belirlenen teslimat noktasına teslim edildiği, ancak teslim alınan ürünlerin yalnızca 10.906 kg’lik büyük patates kısmı sağlam olduğundan market tarafından teslim alınmadığı, 7.204 kg’lik büyük patates ve 1.590 kg’lik küçük patates kısmının (22.10.2021 tarihinde teslim alınan 1500 kg düşülerek geri kalan miktar) bozulduğu anlaşılarak market tarafından teslim alınmadığı, müvekkil şirketin elinde kaldığı ve imha edilmek durumunda kalındığı, Müvekkili tarafından, patatesleri teslim alan —— firmasına kesilen fatura içeriği incelendiğinde, teslim edilen ürünün miktarı ve o günkü birim fiyatının belirli olduğu aynı faturada teslimin —- plakalı araç ile yapıldığının anlaşıldığı,—- olan 7.204 kg’lik büyük patates, bozulmadan markete satılabilmiş olsaydı, 28.10.2021 tarihinde kg birim fiyatı olan 2.4 TL’lik bedel üzerinden 17.289,6 TL; bozuk olan 1.590 kg’lik küçük patates, bozulmadan markete satılabilmiş olsaydı, 28.10.2021 tarihinde kg birim fiyatı olan 1.2 TL’lik bedel üzerinden 1.908 TL ücret elde edecek olan müvekkili, toplamda 19.197,6 TL’lik potansiyel satış bedelinden mahrum kaldığı, ürünler toplu olarak teslim alındığından teslim anında bir kısmının bozuk olduğunun anlaşılması, ancak tartım ve ölçüm esnasında mümkün olabildiği, teslim alınan ürünlerin yaş patates olup belirli bir süre satışının yapılmaması sebebiyle bozulabilecek olduğu davacı yanın ürünleri teslim etmeden tekrar —— götürüp getirmesi zarfında 6 günlük zaman kaybı yaşanmasının sebebi davacı yan olup, bu konuda müvekkile kusur atfedilemeyeceği taşıyıcının sorumluluğunun, taşıma sözleşmesine dayanacağı, ayıplı ürünler sebebiyle müvekkilin gerek ürünlerin bedeli gerekse ticari itibar açısından büyük zarara uğradığı bozulan patateslerin elde kaldığı, müvekkile sipariş veren müşterilere karşı maddi ve manevi zarara uğranıldığı, dolayısıyla teslimatın gecikmesinden kaynaklı olarak toplamda 19.197,6 TL zarara uğrayan müvekkil için sayın mahkemece, davacının iddialarının yerinde olduğuna karar verilmesi halinde, söz konusu patateslerin bedeli ile müvekkil şirketin uğradığı zararın davacının alacağından (Karşı dava ve yasal talep hakları saklı kalmak kaydı ile) takas yoluyla mahsubunu talep ettikleri, faturalara 15.11.2021 tarihinde ihtar yolu ile süresinde itiraz edildiği, davanın reddine, takas def’ilerinin kabulü ile yargılamaya sebebiyet veren taraf olan davacı yanın yargılama giderleri ve ücret-i vekalete mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER:
—– esas sayılı dosya sureti, —-yazı cevabı, ——– tarihli yazı cevabı, Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
— tarihli ara karar ile ——talimat yazılarak; dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 02/12/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davacının tutması gereken ticari defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, İcra takibine dayanak teşkil eden faturaların Davacı defter kayıtlarında, birbirini doğrular nitelikte kayıtlı bulunduğu, Davacını ticari defter kayıt ve belgelerinin delil sahibi, Davacı lehine delil teşkil edecek vasıfta olduğu, Takip tarihi / —- tarihi itibariyle Davacının yasal defter kayıtlarında, Davalı, —- adına toplam —– nakliye hizmet faturası düzenlediği ve alacak kaydının bulunduğu, Dava dosyasında, Davacının düzenlediği faturalara sekiz gün içinde itiraz edildiğine dair bir kayıt veya belge bulunmadığı hususları tespit edilmiştir.
23/12/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisi, bir sigorta bilirkişisi, Taşımacılık Konusunda Uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taşıma ilişkine yönelik düzenlenen fatura alacağına dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.
Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, icra takibine dayanak teşkil eden faturaların Davacı defter kayıtlarında, birbirini doğrular nitelikte kayıtlı bulunduğu, Davacını ticari defter kayıt ve belgelerinin delil sahibi davacı lehine delil teşkil edecek vasıfta olduğu, davacı yanın takip tarihi itibariyle davalıdan —-14.986,00 TL alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde davalının ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, icra takibine konu faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, davalının—— mühendisi ve taşıma alanında uzman bilirkişi heyete raporunda; dava konusu ürünlerin ilk etapta alıcısına teslim edilmeden —– geri getirilip tekrar —– taşınması zarfında 6 günlük zaman kaybı yaşanmasından dolayı ürünlerin imhalık hale geldiğine dair, davanın dayandığı takip tarihinden önce davacıya herhangi bir bildirim gönderilmediği, imhayla ilgili denetime elverişli bir belge de sunulmadığı, davacının davalı taraftan —– arasında —- plakalı araçla fiilen icra edilen taşıma işinin — tarihinde faturaya bağladığı navlun ücretini ise —- olarak davalı taraftan talep edebileceği sonuç ve kanaatinin bildirildiği,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının —— ilinden satın almış olduğu patatesin —- nakliyesi için davacı yan anlaşması ile taraflar arasında taşıma ilişkisini kurulduğu, davacı tarafından taşınan emtianın — getirilmiş olduğunun her iki tarafın kabulünde olduğu gözetilmekle—— araçla fiilen icra edilen taşıma işinin 22.10.2021 tarihinde faturaya bağlanan navlun ücreti ise —– davacının talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı, davalının yanın takas talebinin incelenmesinde emtianın taşıma sırasında zarar gördüğü iddiasını ispatla yükümlü olduğu, buna ilişkin bilgi ve belge sunulmadığından davalının takas talebinin yerinde görülmediği, davacının icra takibine konu diğer iki faturadan dolayı ise davalının taşıma ücretine ilişkin sorumluluğu bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen KABULÜNE; davalı tarafından——–sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.976,40 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 995,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 4.976,40 TL lik kısım yönünden alınması gereken 339,93 TL harçtan peşin alınan 249,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,99 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
6- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 249,94 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.976,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 4.976,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından yapılan toplam 6.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 328,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.328,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.151,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
10-Davalı tarafından yapılan toplam 356,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 121,04 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davalı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE,
11- Kabul red oranına göre belirlenen 530,43 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 1.029,56 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair;6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2023