Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/25 E. 2022/510 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/25
KARAR NO : 2022/510

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hizmet alanında mevcut olan——— işine ait geçici—– tarihinde yapıldığını, tanzim edilen geçici kabul tutanaklarının içeriği olan —- onaylandığını ve müdürlüğe sunulduğunu, bahsi geçen projenin geçici kabul tutanaklarında da açıkca belirtilen alanda davalı tarafca uygun görülen —-kapsamında tesis edilip geçici kabulünün yapıldığını, söz konusu —– — sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren — ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. Maddesine dayanılarak hazırlanan — yayımlanan ——-sair —– gereği yatırım bedelinin iadesi gerektiğini, davalı şirket yetkilileriyle çeşitli aşamalarda sözlü görüşmeler yapıldığını, ————– ile yatırım bedelinin iadesi talepli olarak başvuruda bulunduklarını ve taleplerinin——— sayı ile reddedildiğini, davalı şirketin red beyanında özetle;—— sayılı yazısı gereği yatırım bedellerinin kat maliklerine ödeneceği bu nedenle kat maliklerinin kimler olduğunda dair taraflarına bilgi verilmesi istenildiğini ve davacı müvekkilin iade talebi yerinde olmadığı yönünde değerlendirme yapıldığını, davalı şirketin red cevabına karşılık —– yapılan yazılı başvuruya dava tarihine kadar herhangi bir yanıt verilmemiş olduğunu ve —- yanıtına karşılık idari dava hakları saklı kalmak kaydı ile huzurdaki davayı açma zaruretlerinin doğduğunu, —- Yönetmeliği 38. Maddesinin altıncı fıkrası Madde 38-(6) Sisteme bağlantı yapılması halinde —— kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğunu ve —- mevcut olmadığı hallerde söz konusu —- sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya —- kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki —- sağlanarak yapılabilir veya—- edilebilir olduğunu, bu durumda gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile ve/veya —- sahibi —– kişiler arasında yapılacak bağlantı sistem kullanım anlaşması çerçevesinde mahsup edilir olduğunu, —— Yönetmeliği’nin MADDE 21 – (1) üretim ve tüketim —— sistemine bağlanabilmesi için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı——- gerekli olduğu ve yeterli —– mevcut olmadığı hallerde, söz konusu —— adına, bağlantı yapmak isteyen —– kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki —– sağlanarak yapılabilir veya —– edilebilir olduğunu, —– talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren beş yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirdiğini, bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedelin, —— tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla —- yatırımı yapan veya —- eden gerçek veya —- kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da —- hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödendiğini, —–geçici kabulünün, —— bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde ödemenin geçici kabülün yapıldığı tarihi takip eden yıl başladığını, ——— ilgili —— tesisini, —- kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte eklediğini, yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemlerin, alınabilecek —— bedelinin hesaplanmasının, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak —- tarafından —- tarafından onaylanan—– kullanıldığını, bu madde hükümleri uyarınca yapılan ——- tarafından geçici kabulünün yapıldığı —- eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı—– ödemesinin yapılmamış tutar —–oranında güncellendiğini, vadesinde geri ödemesi yapılmamış —— —- tutara, vade tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre belirlenen kanuni faiz oranı uygulandığını, —— ——- ilgili kararlarında düzenleyici işlemler yönünden kazanılmış haklardan bahsedilebilmesi için bu düzenlemelerin kişilere uygulanması suretiyle —- gerektiğine değinildiğini, bu açıdan kazanılmış hakların korunması, genelde kişi hak ve hürriyetlerinin—- hakkının korunmasını üstlenmiş olan hukuk devleti olmanın unsurlarından ve hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği olduğu gibi, —– yükümlülük olduğunu, bu sebeple idarenin de —- önemli bir unsuru olarak——— gereğince, yasal düzenlemelerinde vatandaşların mevcut kanunlara olan güvenine saygılı davranması, bu güven duygusunu boşa çıkaracak veya zedeleyecek yöntemlerden kaçınılmasının beklenildiğini, tüm bu açıklamaların nezdinde müvekkili ——— yasa hükümlerine güvenerek yapmış olduğu yatırım ile maddi —- ——–ödenmesi yönünde haklı beklentisi bulunduğu dikkate alınarak yatırım bedelinin ——-göz önüne alınarak —— tarafından —- kurana geri ödenmesinin hukuki olarak göz ardı edilemeyeceğinin açık olduğunu———— yapılan —– eden veya ——eden kişilere geri ödeneceğinin kanunda kurala bağlanmış olduğunu, kanunun lafzından kanun koyucunun amacının yatırımın gerçek tutarının geri ödenmesinin sağlanmasının olduğunun anlaşıldığını, aksi bir durumun —- veya inşa edenlerin mülkiyet hakkına dolaylı yoldan müdahale anlamına geleceğini, dava konusu düzenlemelerin —- edileceği ——— kaynaklanacak maliyet farklılıklarını yansıtacak bir düzenleme olmadığını, bu durumun farklı—— inşa edilecek— hakkaniyete aykırı durumlara yol açacak nitelikte olduğunu, düzenlemenin —- taşımayan ihalelerde ortaya çıkan —– alarak —-bedeli belirlenmesi gibi —– zararına sebep olacağı dikkate alınarak yatırım bedelinin tespit edilerek ödemeye esas gerçek değerlerin davalı şirketçe tespiti ile davacı müvekkili firmaya ödemesi gerekirken bundan kaçınması nedeniyle iş bu davayı açma zaruretin hasıl olduğunu, davalının hizmet alanında mevcut —- tesisi işine ait ——oranında faiz güncellemesi yapılarak dava tarihindeki ——-bedelinin tespiti ile devamla yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesini ,tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın davasının yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, dava dilekçesinin içeriği ve eklerinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, hali hazırda mülga olan ancak davacının müvekkili şirkete —— ve —— sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga — Yönetmeliği’nin “Sisteme Erişim Ve Sistem Kullanım Hakları———– yapılması için, —- açısından —–yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve—– olmadığı hallerde, söz konusu —— ——– kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya —— tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki ——- yapılabilir —– edilebilir.” hükmüne amir olduğunu, işbu madde uyarınca müvekkili şirket tarafından bağlantı görüşünün —- şirketçe verildiğini, belirtilen—— Resmi Gazete’de yayımlanan —- —-sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldığını,— tarihli ve —– Resmi Gazete’de yayımlanan —— Varlıkları başlıklı 21/1 maddesinin; “——— kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli — mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım —- bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki —- sağlanarak yapılabilir veya —- edilebilir.” hükmüne amir olduğunu, —– Tarafından—- Süreci başlıklı 5/4. Maddesinin; “(4) Başvuru sahibinin dağıtım tesisini bizzat yapması usulünde; a) Başvuru sahibi ile —- arasında; tesis edilecek —- varlıklarının yapımına ilişkin koşulların, ilgili mevzuatın ve kontrollük iş ve işlemlerinin tanımlandığı bir tesis sözleşmesi imzalanır. b) —- yapımına —– tarafından verilen bağlantı/güç artışı görüşü çerçevesinde başvuru sahibi tarafından hazırlanır ve mevzuata uygun olarak —– şirketi tarafından başvuru sahibine verilebilir. c) Tesis sözleşmesinde düzenlenen —- —- tesisinin başlangıcından geçici kabulüne —- herhangi bir bedel talep edilmeksizin sağlanır. ç) —–geri ödemeye esas bedeli üçüncü fıkranın (b) bendi çerçevesinde hesaplanır.” hükmüne amir olduğunu, ayca, ——– tarih ve —- sayılı yazısı (Ek-1)’nın —– maddesinde Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesi çerçevesinde “İnşa edilmiş / edilmekte ve geri ödemesi başlamamış olan —– tanımı kapsamındaki tesislere ilişkin uygulamanın yani dava konusu talebe ilişkin yapılması gereken uygulamanın, ne olduğunun açıkça belirtildiğini, buna göre, ilgili tarafın başvurusu üzerine, ödemenin yılının 5 yılı geçmemek üzere, —– tarafından yatırım —- belirlenmesi, geri ödemeye esas bedelin —– uygun olarak belirlenmesinde başvuru yapılan için geçerli ilgili birim bedellerinin kullanılması, diğer hususlarda —– tesis edilmesi, uygun mütalaa edilmektedir.” açıklaması olduğunu, Davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından, işbu huzurdaki dava ile yatırım bedelinin talep edildiğini, müvekkili şirket tarafından iletilen cevabi yazıda da belirtildiği üzere, talep edilen yatırımın bulunduğu ——yapıya ilişkin davacı tarafın mülkiyetinin bulunduğunun gösterilmesinin zorunlu olduğunu, aksi halde ilgili mevzuat gereğince, söz konusu yatırım bedelinin talep edilmesinin mümkün olmadığını, işbu davaya konu —–(dava dilekçesinde belirtilen —- nolu—– ilişkin olarak, —- tarihinde, —–. tarafından müvekkili şirkete ——–yapılacak yapıların—- karşılanması amacıyla, tahmini—– bulunduğu belirtilerek, başvuru yapıldığını, —- başvuru üzerine, müvekkili şirket —- yazı ile ——– bulunan yapının —— ihtiyacının giderilmesini teminen,—– görüşüne istinaden —— tarafından —– müvekkili şirketin ——– ile söz konusu —— onaylandığını, müvekkili şirket tarafından ——– sayılı yazısı ile ——tasdik edilen —–yapılan ——— tamamlandığını, ————- yazı ile müvekkili firma —– aşağıda—– dilekçelerle sunulmuş olan projelerde tesis edilmiş olan yatırım bedellerinin taraflarına iadesi için gereğinin yapılması denilerek, yatırım bedeli iadesinin talep edildiğini, —— müvekkili şirket tarafından, davacı—– yatırım bedeli talep edilen tesislerin bulunduğu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise de mülkiyet hakkını tesvik edici belgelerin müvekkili şirkete iletilmesi gerektiği —- verilmiş olduğunu, (Ek-5) ancak, davacı tarafından işbu yazıya cevap verilmediğini müvekkili şirkete herhangi bir belge sunulmadan işbu davanın ikame edildiğini, davacının dava konusu bedellerin ödenmesi ile ilgili talebini inceleyebilmek için müvekkili şirketçe davacıdan talep edilen mülkiyet hakkını tevsik edici bedellerin sunulmaksızın,—- yürütülmesi gereken—- davacı kusuru ile tamamlanmaksızın huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili —– mevzuatı ve kararlarına uygun olarak davacıdan mülkiyeti tevsik edici belgeler için talepte bulunulduğunu, davacının dava konusu ettiği talebi davacının bu belgeleri sunmaması nedeni ile olumlu ya da olumsuz sonuçlandırılamadığını, davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve dava konusu talebin olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmasının engellenmesi neticesinde, aynı konuya ilişkin olarak huzurdaki davayı ikame etmesi de iyi niyetle bağdaşmadığını, kötü niyetli ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, davacının kendi kusurlu davranışı nedeni ile müvekkili şirket nezdinde sonuçlandırılmayan işleme ilişkin işbu davayı ikame etmiş olmasının anılan yönlerle de usul ve yasaya aykırı olduğunu,—–belirtildiği üzere, ——- yazısı ile diğer taraftan, taraflar arasında (geri ödemenin yapılacağı muhatabın da belirlendiği) bir tesis sözleşmesi yapılmamışsa; bu durumda geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte —- —– kendinden önce oluşmuş —- katlanarak o yerin maliki olduğu ya da başka bir deyişle daha önce oluşmuş maliyetlere katlanarak o yerin maliki olduğu ya da başka bir deyişle daha önceki maliyetlerin mahsuplaşması/geri ödemesi yapılmamış—– yansıttığı, dolayısıyla maliyetini karşıladığı değerlendirildiğinden; söz konusu tesise ilişkin olarak kullanım yerinin—–maliklerinin hak sahibi ve geri ödemeye muhatap taraf oldukları, buna göre —– ödemeye ilişkin talebin de kullanım yerinin maliki/malikleri tarafından yapılmasının uygun olacağı” kapsamında, geri ödeme başvurusunda muhatap tarafın, söz konusu tesise ilişkin olarak kullanım yerinin/yerlerinin malikinin/maliklerinin olduğunun açıkça belirtildiğini, ———- kapsamda, davacı tarafından talep edilen yatırım bedeli—– mevzuat kapsamında, yalnızca geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yeri maliki tarafından talep edilebilmekte olduğunu, bu kapsamda, davacının mülkiyetini ispat edici belge sunması aksi takdirde işbu davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, şirketin dava konusu ödeme taleplerinin kapsamının belirlenmesinde herhangi bir tasarrufu bulunmadığını, düzenleyici kurum—– kurallarına ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde işlem tesis edildiğini,——– tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan —- onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, —- izlenmesinden, —— —— ve —————- yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan —- uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve —- ihtiyaç duyulacak ayarlamalara—– uygulamaktan ——-piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur.” hükmüne amir olduğunu, müvekkili şirketin—–, ——yer alan—– kapsamındaki—– —– faaliyetlerinde bulunduğunu, sorumluluk alanı genelinde —–sürdürülebilir ve kaliteli —– adına tüketicilere kaliteli ve kesintisiz —– tabi olduğu mevzuat hükümleri doğrultusunda yürüttüğünü,———-geri ödemeye ilişkin düzenlemelerinin —– yandan, geri ödemeye muhatap açısından, geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte ilgili kullanım yerinin maliki olan kişinin, kendinden önce oluşmuş maliyetlere katlanarak o yerin maliki olduğu ya da başka bir deyişle daha önceki maliklerin mahsuplaşması yapılmamış tesise ilişkin—, dolayısıyla maliyetini karşıladığı değerlendirildiğinden; geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yerinin malikinin geri ödemeye muhatap taraf olmasının uygun olacağı” şeklinde değerlendirme yapıldığını, —- üzere, dava konusu bedelin son malike ödenmesi gerektiğinin açıkça belirtildiğini, bu kapsamda 3. maddede detaylı olarak belirtildiği üzere, müvekkili şirketin, düzenleyici kurum olan —- düzenlemelerine ve mevzuata uygun olarak faaliyet gösterdiğinden, dava dilekçesindeki haksız iddiaların kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından, işbu dava ile benzer mahiyette açılmış dava ile ilgili olarak —– yazı yazılmış olup,—– konusu yazımıza dair cevabının beklendiğini, müvekkili şirket tarafından,—-dava konusu ile benzer mahiyette açılan dava ile ilgili olarak, “Dava sürecini uzatmamak ve talep sahibinin mağduriyetini gidermek adına, Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21. maddesi kapsamında ödenecek tesis bedelinin firmanın parselde sahibi olduğu hisse oranında geri ödenmesi planlanmaktadır. —ile yapılan şifahi görüşmelerde, söz konusu parselde toplam —– bulunduğu ve güncel durumda—- ait olduğu —— alınmıştır. Söz konusu —– geri ödemenin bu şekilde yapılıp/yapılamayacağı, yapılması halinde firmaya düşen payın hangi yönteme göre hesaplanacağı ve bedelin ödenmesi durumunda kısmi olarak ödenen tutarın nasıl raporlanacağı hususlarında —— görüşünüze ihtiyaç duyulmaktadır” şeklinde, birden çok malike yapılacak ödemelerde—– kullanılması gerektiğinin— sorulduğunu ve——- konuya ilişkin görüşünün beklendiğini, detaylı olarak açıklandığı üzere, davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte ise dahi belirtildiği üzere, davacı yanın ilgili mevzuat kapsamında, talep edilen alacağa ilişkin mülkiyet hakkına sahip olmadığından, davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dosyada bozma öncesi mahkemmizin —– Sayılı ilamı ile “….Dava eser sözleşmesinden kaynaklı yapılan, meydana getirilen eserin yatırım bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davacı yukarıda belirtilen nedenlerle alacağını talep etmiş davalı da yukarıda özetlenen hususlardan ötürü davanın reddini savunmuştur.
Davanın açıldığı ve ön incelemenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı kanunun 141. Maddesi ” Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakatı ile iddia ve savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia ve savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia ve savunma genişletilemez———. Bu maddede — tarihli 7251 sayılı kanunun 15. Maddesi ile değişiklik yapılmıştır. Maddenin yeni hali “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.” şeklindedir.
Davalının cevap dilekçesinde özetle aktif husumet itirazında bulunduğu, yatırım bedeli talep edilen tesislerin bulunduğu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı olmayan davacının hak talebinde bulunamayacağını, —ve ilgili mevzuat uyarınca yatırım bedelinin geri ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım —— tarafından talep edilebileceğini,—— kendilerine bu şekilde yanıt verdiğini bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirttiği görülmüştür. Davalının cevap dilekçesinde aktif husumet itirazı haricinde bir savunması olmadığı görülmüştür. Davalının — yine yukarıdaki hususları belirttiği, başkaca bir hususa değinmediği görülmüştür.
Davalının aktif husumet itirazının yerinde olup olmadığı incelenecektir. Bu hususta mahkememizce —- müzekkere yazılmış,— tarafından mahkememize verilen —–sayılı cevapta ” ……—- bağlantı ve sistem kullanım yönetmeliği ve kullanıcı tarafından ——- kapsamında mahsuplaşması başlamayan ve—- imzalanmayan veya imzalanmışsa bile bedel tespiti —–ödemesinin yürürlükteki mevzuata göre yapılması gerekmektedir. …… Bu kapsamda şirketin mülga —— yönetmeliğinin 38. Maddesi kapsamında olduğu halde mahsuplaşma yöntemi ile geri ödemesi başlatılmamış olan ve sonradan kullanıcılar tarafından geri ödemesi talep edilen tesislere ilişkin yapmış olduğu ret işleminin mevzuata aykırılık teşkil etmekte olduğu değerlendirilmektedir…..Bu noktada yapılacak geri ödemeye muhatap tarafın kim olduğu sorusu gündeme gelmektedir. Her ne kadar —- hakkında konuya ilişkin henüz bir yaptırım kararı alınmamış olsa da şirketin diğer —– şirketleri hakkında alınmış olan ihtar yaptırımından haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu noktada —— kararlarında —- —– taraf olacağı” müşterek mülkiyet halinde pay sahiplerinin birlikte müracaatta bulunması gerektiği ” hüküm altına alınmış olmakla birlikte — hakkında — devam ederken——— görüşü çerçevesinde konuya ilişkin yaptırım kararında değişikliğe giderek;
1)Mülga —-sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na dayanılarak çıkartılan Lisans yönetmeliği( 38. Madde ve ilgili mevzuatına göre ) döneminde tesis edilmiş, ancak mevzuatına uygun veya hiç—- yapılmamış — geri ödemelerinde,
-Mahsuplaşması başlamış olan —- ilişkin olarak —— yönetmeliği’nin geçici 2. Maddesi uyarınca mahsuplaşma —– edilmesi gerektiğinden, mahsuplaşma işleminin tarafının hak sahibi olduğu,
-Mahsuplaşması başlamamış olan —– ilişkin olarak , ——kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi çerçevesinde—– belgelendiren gerçek —– kişinin hak sahibi olduğunu
2)—– sayılı — kanunu’na dayanılarak çıkartılan — ve sistem kullanım yönetmeliği (21. Madde ve ilgili mevzuatına göre) döneminde tesis edilmiş ancak mevzuatına uygun veya —- yapılmamış— ödemelerinde, yatırımı yaptığını/—– —- gerçek veya —– hak sahibi olduğunu
3)Her iki dönemde de mevzuata uygun olarak yapılmış tesis sözleşmesinin varlığı halinde tesis sözleşmesinin tarafı olan gerçek veya tüzel kişinin hak sahibi olduğu yönünde karar alındığını” belirtmiştir. Davacı yanca davalıca verilen— şartlara göre davalıca — uygun olarak yapılan ve geçici kabulün —- tarihinde yapılan —— iadesi talebine davalı yan yatırım bedelini “ödeme başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yeri maliki tarafından talep edilebileceğini”, —- kendilerine bu şekilde yanıt verdiğini bu nedenle davacıya ödeme yapılmadığını belirterek geri çevirmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere —– görüşünde değişikliğe gitmiştir. Mahsuplaşması başlamamış olan tesislere ilişkin olarak,—- sistem kullanım yönetmeliğinin 21. Maddesi çerçevesinde yatırımı yaptığın——- belgelendiren gerçek veya tüzel kişinin hak sahibi olduğu yolunda karar alınmıştır. Davacının söz konusu yatırımı yaptığı hususunda zaten bir ihtilaf yoktur. Esasen —– yatırım bedeli—– başvurusunun yapıldığı tarihte kullanım yeri maliki tarafından talep edilebileceği” yolundaki görüşün kanuni bir dayanağının da olmadığı, kurulun görüşü olduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu yatırımı kendi—- harcayarak gerçekleştiren ve davalıya teslim eden davacının hak sahibi olduğu hususu açıktır. Davalının bu nedenle aktif husumet yokluğu yolundaki savunmalarının —- hatalı görüşünden başka hukuki bir dayanağı yoktur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi, belge, yazışma, —– dava konusu —-yapılmış olan ——— —- Belgesinde belirtilen şartlara göre davalıca tasdiklenmiş — uygun olarak yapıldığı, geçici kabulün —-yapılarak, —- Tutanaklarının onaylandığı, tesiste herhangi—— eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yapılan tesisin keşif bedeli —– gösterilmiştir.
Davacı ————yapılarak davalı —– devri gerçekleştirilen davaya konu — kapsamındaki —-olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işin için davacı adına faturaların düzenlendiği görülmüştür.
Davaya konu tesislerin davacı tarafından yapıldığı, yapılan bu tesislerin——- düzenlenerek davalıya devrinin yapıldığı, davalıya devredilen tesislerin—— kapsamında gerçekleştiği, —– önce davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin olmadığı, tesislerin yapımı aşamasında gerekli yazışma ve izinlerin alınmış olduğu, —— mevcut ve onaylı olduğu, kabullerinin yapıldığı, tesislerin kullanımda olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan——– yönetmeliğinin 38-6 Maddesinde ” (6) sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle —— yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli —– mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım ——- isteyen gerçek veya — tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki—– yapılabilir —– edilebilir, bu durumda; gerçekleşen ——– harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan gerçek veya —— kişi ile —– arasında yapılacak bağlantı ve —– kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya ———- bedelinden düşülür” hükmü düzenlenmiştir.
—- yayımlanarak yürürlüğü giren “—- Kullanım Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin ve——- ile belirlenen ‘ Kullanıc——– ‘ yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan — tarihli ve — sayılı —— Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılacaktır. —sayılı — yayımlanan yönetmelikle — tarihinde yürürlüğe girmek üzere mezkur yönetmeliğin 38. Maddesinin 6. Fıkrası aşağıdaki biçimde değiştirilmiştir;
“—-Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesinin altıncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle,———yapılmasının gerekli olduğu ve ——– mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım ———kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek —– kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki—– sağlanarak yapılabilir veya —— edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı;
a) — için; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile — arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya ———- tarifesi bedelinden düşülür.
b) ———— lisansı —-kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel;
1) ———— sahibi —- tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık taksitte, yatırımı yapan veya —– gerçek veya ——, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ——— hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. —- tesisinin geçici kabulünün, —— karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde ödeme bir sonraki yıl başlar. —- ilgili —- kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler.
2) Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek—- —- bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak ——tarafından teklif edilen———- kullanılır.
3) Söz konusu ——– sahibi ——- tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar —oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara ——- Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış dosya uzman bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi kök raporunda özetle “….Dava dosyası içerisindeki ———-davacı —–şartlara göre davalıca —-uygun olarak yapıldığı, geçici kabulün ——-, Geçici Kabul Tutanaklarının onaylandığı, tesiste herhangi bir özür, kusur ve eksikliğin bulunmadığı anlaşılmıştır. Yapılan tesisin keşif bedeli—- gösterilmiştir.
Davacı — yapılarak davalı —– gerçekleştirilen davaya konu—– konutlara ait——————- olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu işin için davacı adına faturaların düzenlendiği görülmüştür.
Davaya konu tesislerin davacı tarafından yapıldığı, yapılan bu tesislerin Geçici Kabul Tutanaklarının da düzenlenerek davalıya devrinin yapıldığı, davalıya devredilen —–kapsamında gerçekleştiği, tesislerin devrinden önce davacı şirket ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşmenin olmadığı, tesislerin yapımı aşamasında gerekli yazışma ve izinlerin alınmış olduğu,—- mevcut ve onaylı olduğu, kabullerinin yapıldığı, tesislerin kullanımda olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı— tarihinde —- yazılarak dava konusu işe ait yatırım bedelinin —— İçin gereğinin yapılmasının istenildiği ancak dava dosyası içerisinde ilgili kurum tarafından verilmiş cevabi yazı görülememiştir.
Dava konusu yapılan işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ———- Lisans Yönetmeliği’nin 38-6. Maddesine göre;
“(6) sisteme bağlantı yapılması halinde sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli —— mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım ———— bağlantı yapmak isteyen gerçek —– kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki —- sağlanarak yapılabilir —- edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, —- bağlantı yapan —- kişiler arasında yapılacak bağlantı ve —- kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya —- bedelinden düşülür” denilmektedir.
Davalı —- tarafından, dava konusu —-yapım koşullarının belirlendiği, projelerinin onaylandığı, geçici kabulünün yapıldığı, tesisin işletmeye alındığı ancak davacı ile davalı kurum arasında 38.-6 Madde kapsamında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
—- yayımlanarak yürürlüğü giren “—- Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin ve —- tarihli kurul kararı ile belirlenen ‘ Kullanıcı Tarafından — yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan —– Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılmıştır.Dava ——–…3) Söz konusu ——– tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı—- yapılmamış tutar tüketici—– güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara —- ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, “denilmiştir.
Talep edilen —–kabul tarihinden — dava tarihine kadar ——-
Yukarıda yapılan tüm açıklamalardan görüleceği gibi davacı ——– sağlanması için davalı —- başvuruda bulunulduğu, davalının mevcut alçak —– karşılanmasının mümkün olmadığını bildirerek talep edilen enerjinin karşılanması için gerekli tesisin davacı tarafından yapılarak bakım- işletme karşılığında devrinin istenildiği,
Dava konusu—– Davacı—– tarafından davalı kurumdan izin alınmak suretiyle davalı kurumun belirlediği şartlara ve —– olarak yapıldığı, geçici kabullerinin de davalı —- elemanlarınca yapılarak tesisin davalı kuruma devredildiği ve işletmeye açıldığı,
Dava konusu tesisin davacı şirket tarafından davalı kuruma teslim edildiği tarihte yürürlükte bulunan —- Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesindeki şartlara uygun olarak yapıldığı ve davacı tarafından yapılan tesis için davacı tarafından —- talep edildiği,
Anılan —-kabul tarihinden — dava tarihine kadar —- olduğu tespit ve müteala edilmiştir. ” şeklinde görüş bildirmiştir. Davalı yanca kök rapora itiraz dilekçesinde yine aktif husumet itirazları dile getirilmiş, davacının mülkiyet hakkını tesvik edici bir belge sunmaması nedeni ile talebinin olumlu yada olumsuz sonuçlandırılamadığını, bilirkişinin —-oranında güncelleme yapmasının son derece hatalı olduğunu,davacının yatırım bedelini talep edebileceğinin kabul edilmesi halinde dahi davacının talep edebileceği yatırım bedelinin —olduğunu,davacının talep ettiği —- bedelin geçici kabul tutanağındaki bedel olduğunu, bunun dava konusu yatırımın keşif bedeli olduğunu,—- değişikliği gibi nedenlerle değişiklikler meydana gelebildiğini,—– gerçekte kurulan —–gösterebildiğini,gerçekte kurulan —-yatırım bedelinin belirlenmesini talep etmiştir.—– oranında güncelleme yapılması yönetmeliğin 38/6. Maddesinde belirtilmiştir. —- husumet itirazlarının da yersiz olduğu yukarıda detaylı açıklanmıştır. —- alınmışsa da kök rapordaki durum değişmemiştir. Davalı vekili —— dilekçesinde keşif yapılmasını talep etmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere davalının——— savunmaların tamamı aktif husumete ilişkindir. Davacının söz konusu yatırımı gerçekleştirdiği ve davalı yanca kendi mühendislerinden oluşan kurulca geçici kabulünün yapıldığı sabit olup davalının da kabulündedir. Davalı yanca —– yatırımın eksik yapıldığı, hatalı yapıldığı, ayıplı olduğu, — tesisin farklı olduğu veya başka bir itirazda bulunulmamıştır. Davalının savunma içeriği dikkate alınarak—- tarihli duruşmada keşif talebi red edilmiştir. Bilirkişiden ek rapor alınmış bilirkişi ek raporunda “…..Dava konusu olayla ilgili olarak—– açıklaması yapılan ara kararı, davalı vekilinin yukarda açıklaması yapılan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçeleri, önceki raporum ve dosya tümüyle okunup incelenmiştir. Yapmış olduğum incelemelerde; Davalı vekilinin yukarda açıklaması yapılan itirazlarının önceki raporumda —– incelendiği, itiraza konu olan hususların değerlendirmesinin yapıldığı,
Dava konusu yapılan İşin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 04.— yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38-6. Maddesine göre;
“(6) sisteme bağlantı yapılması halinde —- yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu —— olmadığı hallerde, söz konusu —– ——– kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki —- sağlanarak yapılabilir veya —– edilebilir, bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı,—- veya —- kişi ile —— lisansı sahibi —- arasında yapılacak—-anlaşması çerçevesinde gerçek —- bedelinden düşülür” denilmektedir.
Davalı —- dava konusu ——— koşullarının belirlendiği, projelerinin onaylandığı, geçici kabulünün yapıldığı, tesisin işletmeye alındığı ancak davacı ile davalı kurum arasında 38.-6 Madde kapsamında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı anlaşılmıştır.
— tarih— sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğü giren “Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin “21. Maddesinin ve —kurul kararı ile belirlenen ‘——- yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, — tarihleri kapsadığından değerlendirmeye alınması mümkün olamamıştır. Bu nedenle işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan —yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılmıştır.
Dava dosyası içerisinde bulunan —- ekindeki —- — yazılarında “….3) Söz konusu dağıtım —- geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar tüketici fiyat endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara — tarihli ve —–sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır, “denilmiştir.
—– dava tarihine kadar —- tutanağında ——– aynı olduğu tutanaktan anlaşıldığından davalı vekilinin — takdirlerinde bulunduğu tespit ve müteala edilmiştir.” şeklinde görüş bildirmiştir. Söz konusu geçici kabule dair tutanaklar ve ekleri incelenmiş, heyet tarafından “— herhangi bir kusur ——- —– karşılaşılmamıştır.” denmek sureti ile söz konusu geçici kabul işlemlerinin tamamlandığı görülmüştür. Davalı vekilinin beyanının aksine geçici kabul heyeti tarafından yerinde kurulan —- tesis ile aynı olduğu, herhangi bir kusur ve noksanlığının da olmadığı tespit edilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime uygun bulunmuştur.
—-yazı cevabının—- mezkur yönetmelik —- — yayımlanan yeni —– lisans yönetmeliğinin kabul edilmesi ile yürürlükten kaldırılmış, yeni yönetmelikte —- adına kullanıcı tarafından — edilen ——— bedelinin mahsuplaşma—- ilişkin bir hükme yer verilmemiştir. Konu —- tarihinde yürürlüğe giren—- —– kullanım yönetmeliğinde düzenlenmiş bu çerçevede bir boşluğa yer verilmemesini teminen konu, söz konusu yönetmeliğin “——- yönetmeliğin 3. Fıkrasında yer alan 10 yıl süre kısıtlaması ile 10 yıldan uzun süreyle yapılacak mahsuplaşmanın önüne geçilerek kullanıcıların mağduriyetinin önlenmesi ve yine yapılan düzenlemelerle hiç mahsuplaşmaya başlamayan yatırım tutarlarının 5 yılı geçmemek şartıyla belirlenen tarihte —–kullanıcıların korunması amaçlanmıştır.” denmiştir.
—-… davalı tarafından —— döneminden başlayarak düzenlenmiş olan faturalarda —- kullanım bedeli alınmayarak mahsuplaşma işleminin başladığı ve devam etmekte olduğu, yapılan bu işlemin—- Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. bendi ve yürürlükte olan —- Yönetmeliğinin geçici —- yapıldığı ve halen —- işleminin devam ettiği, bu nedenle de davacının mahsuplaşma işlemi tamamlanmadan davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile verilen kararları onamıştır. Bu olayda taraflar arasında mahsuplaşma işlemi —ve halen devam etmektedir. Dolayısı ile —- koşuluna bakılmıştır. Somut olayda ise işin yapımı ve geçici kabulü eski yönetmeliğin yürürlükte olduğu dönemde yapılmıştır. ——– ve ödemeler hiç başlamamıştır.—- resmi gazetede yayımlanan —- yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin geçici 1. Maddesinde hiç mahsuplaşmaya başlamayan yatırım tutarları için 5 yılı geçmemek şartı ile—– sağlanarak kullanıcıların korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Davacının söz konusu yatırımı gerçekleştirip davalının kullanımına sunduğu ve henüz hiç para tahsil edemediği anlaşılmıştır.
Davacı yanca davanın ıslah edilmesi üzerine davalı yanca süresi içinde ıslah zamanaşımı defiinde bulunulmuştur. Davalının cevap dilekçelerinde dava zamanaşımı definde bulunmadığı görülmüştür. Bilindiği üzere kısmi davada zamanaşımı sadece dava konusu yapılan kısım için kesilmektedir. Davalının dava zamanaşımı defiinde bulunmamasına rağmen ıslah ile arttırılan kısma ilişkin ıslah zamanaşı defiinde bulunabileceği uygulamada kabul edilmektedir. Davalı ıslaha karşı verdiği dilekçesinde taraflar arasında bir tesis sözleşmesi olmadığını bu nedenle talebin sebepsiz zenginleşmeye dayandığını, 8 sene sonra davalının talepte bulunduğunu, taleplerin zamanaşımına uğradığını belirtmiştir.
Yukarıda da belirtildiği üzere uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin görevi ise, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesiyle eserin bedelini ödemekten ibarettir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların “—- birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat şartıdır. ( —– 4721 sayılı ———– başlıklı 6. maddesi “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
—- tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK’nın 147/6. maddesinde de yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Bu maddelerdeki düzenlemeye göre eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda kural, zamanaşımı süresinin 5 yıl olmakla birlikte, yüklenicinin kasıt ve ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi işi ifa etmemesi halinde zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu’nun 125, Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesi hükümlerine göre 10 yıl olacaktır. Borçlar Kanunu’nun 128. ile TBK’nın 149. maddesinde zamanaşımı sürelerinin alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlayacağı kabul edilmiş, BK’nın 132., 133., 135., ve 136. ile TBK’nın 153., 154., 156. ve 157. maddelerinde zamanaşımının durması, kesilmesi ve yeni sürenin başlaması halleri düzenlenmiştir.
—Sayılı ilamında “..Taraflar arasındaki uyuşmazlık alacak talebinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasındadır. Eser sözleşmesinde kural olarak her alacak hakkı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Bu sürenin başlangıcı ise kural olarak işin teslimi tarihinden başlar. Ancak ihale edilen inşaatlarda bu sürenin başlangıcı işin kesin kabul onay tarihinden başlatılmaktadır. Açıklananlar ışığında somut olaya bakıldığında, dosya kapsamına göre inşaatın kesin kabulünün —- yapıldığı anlaşılmaktadır. Davaya konu talep yönünden bu tarih esas alınmış olsa dahi dava tarihine —- göre 5 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla mahkemece davanın zamanaşımına uğradığından bahisle verilen red kararı usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.”
—. Sayılı ilamında “… Eser sözleşmelerinin feshi halinde açılacak geri alma davalarında Borçlar Kanunu’nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin zamanaşımı değil, eser sözleşmesine ilişkin zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı istikrar kazanmış olup, bu husus— benimsenmiştir.”
—– Sayılı ilamında “…—- sözleşmelerinde zamanaşımı süresinin başlangıcı BK’nın 128. maddesi uyarınca alacağın muaccel olduğu tarihte başlar. Somut olayda ise bu tarih sözleşme konusu işin kesin kabulünün onay tarihidir.”
—-..Somut olayda dava, eser sözleşmesi kapsamında tazminat talebine ilişkin olup, eser sözleşmelerinde ayıp dışında kalan alacak taleplerine ilişkin davalar TBK’nın 147/6.md. hükmüne göre 5 (beş) yıllık zaman süresine tabidir. — içtihat ve uygulamalarında zamanaşımı süresinin kesin (kabul) hesabın onayından başlayacağına ilişkin kabulüne göre”
—. Sayılı ilamında “…Dava—- sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, eser sözleşmesinde zamanaşımı süresi işin niteliğine göre, eserin tesliminden, kesin hesap onay tarihinden veya sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, taraflarca yapılmış bir kesin hesap olmadığı gibi, ———esasen mahkemece— hesabın çıkartılması talebine dair olduğunun anlaşılmasına göre ıslahla arttırılan miktar yönünden de henüz zamanaşımı süresinin başladığından söz edilemez. “
Somut olaya gelecek olursak söz konusu eserin tamamlanıp davalıya eksiksiz olarak teslim edildiği dosya kapsamındaki belgelerden anlaşılmıştır.Eser sözleşmesi feshedilmemiştir. Kaldı ki feshedilmiş dahi olsa uygulanacak zamanaşımı hükümleri yukarıda atıf yapılan —alındığında sebepsiz zenginleşme hükümleri değil — dair hükümlerdir. Eser sözleşmelerinde zamanaşımın başlangıç anı alacağın muaccel olduğu andır.Mezkur yönetmeliğin 38/6 madde ve fıkrası incelendiğinde kesin kabulün yapılması gerektiği anlaşılmıştır.Söz konusu eserin eksiksiz olarak meydana getirilmesine rağmen davalı yanca kesin kabulün yapılmadığı görülmüştür. Kesin kabulün bu kadar uzun süre davalı takdirine bırakılamayacağı anlaşılmıştır. Yine yönetmeliğin 38/6. Maddesi ” Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar — güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara —- Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır” hükmünü getirmiştir. Bilirkişi raporunda yapılan hesaplama doğrudur ve denetime uygundur. Yukarıda atıf yapılan —- ilamında belirtildiği üzere taraflarca yapılmış bir kesin hesap, kesin kabul bulunmamaktadır. Davacının talebi de zaten kesin hesabın çıkartılarak alacağın tespitidir. Bu nedenle ıslah ile arttırılan kısım için zamanaşımının başladığından da söz etmek mümkün değildir.Davalı vekilinin karar duruşmasından—–beyan dilekçesinde ileri sürdüğü hususların bir çoğu da savunmanın genişletilmesi mahiyetindedir. Öte yandan geçici kabul tutanağında —- gösterilenler ile yerinde kurulan tesisin aynı olduğu davalının kendi mühendislerinden oluşturulan geçici kabul heyeti tarafından imzalanan geçici kabul tutanağından anlaşıldığından davalının beyanlarına itibar edilmemiştir. Yukarıda yapılan tüm açıklamalar, yönetmelik hükümleri, — davacının iddiası, davalının savunma dilekçeleri, bilirkişi kök ve ek raporu—— olarak değerlendirilmiş davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçeleri ile verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine eser sözleşmelerinden kaynaklı uyuşmazlıkları çözmekle görevli——– sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı uyuşmazlıkları çözmekle görevli olan ————“….Mahkemenin işlem tarihi itibarıyla yürürlükteki yönetmeliği baz alarak —- güncelleme ile alınan bilirkişi kök ve ek raporları doğrultusunda karar verdiği görülmüştür.—–yeni yönetmelik yürürlüktedir.
Buna göre, —-yayınlanan —– Yönetmeliğinin —- hükümlerinde “Kullanıcı tarafından tesis edilen —- yöntemiyle geri ödeme hususlarına ilişkin düzenleme aynı yönetmeliğin 20. ve 21. maddelerinde de kullanıcı tarafından tesis edilen iletim ve —-ile geri ödemeye ilişkin —- ve esasları düzenlemeler gereği ,mahkemece, ——-içerisinde davalının yapması gerekli olan yatırımın —- (davacı) tarafından yapılması nedeniyle talep edilebilecek yatırım bedeli ve tahsil şeklinin yapılan———hesaplama tekniği ile birebir ayrıntı bedelleriyle birlikte yukarıda açıklanan yönetmelik hükümlerine göre belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden, son yönetmelik hükümleri ve ilkeleri karşılar nitelikte olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği görüldüğünden,mahkemenin kararının usul ve hukuka uygun olmadığı anlaşılmıştır.” gerekçesi ile verilen karar bozulmuştur.
Yapılan inceleme de mahkememizin iş bu dosyası ile —- Sayılı dosyasında bozma öncesi verilen kararların —keşif yapılması gerektiği ve dava tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu, aynı mahiyette aynı sebepten ötürü, aynı taraflar arasında——–Sayılı ilamının yine aynı dairenin —-, onama kararlarında ise keşif yapılmasına gerek olmadığı ve işin kabulünün yapıldığı tarihteki yönetmelik hükümlerine göre değerlendirme yapılmış olmasının hukuka uygun olduğunun belirtildiği, istinaf nedenlerinin red edildiği görülmüştür.
Örneğin onama kararlarından biri olan —-iş bu dosyada bozma konusu yaptığı dava tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair istinaf nedenini “.—- yayımlanarak yürürlüğü giren —- Yönetmeliği’nin—- belirlenen ‘ Kullanıcı Tarafından —- yürürlük tarihleri; dava konusu tesisin, davacı kurumdan izin alınması, geçici kabulü, işletmeye alınması tarihinden sonraki tarihleri kapsadığından , işin kabulünün yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan —— yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. Maddesine göre değerlendirme yapılması hukuka uygun bulunmuştur.” gerekçe ile red etmiş keza keşif yapılmamış olması nedeni ile ileri sürülen istinaf nedenini de “…. davacının başvurusu üzerine davalı tarafından —- belirlenen şartlara göre hazırlanan projenin davalı tarafından onaylandığı, . —Talep gücünün mevcut alçak gerilim şebekesinden karşılanması mümkün olmadığından yüksek gerilim ve yeteri kadar trafo merkezinin ve işbu merkezlerden tesis edilecek alçak gerilim şebekesinin tarafınızdan tesis edilerek şirketimize işletme – bakım karşılığında devredilmesi ile verilecektir.” şeklinde cevap verilmiştir.Bu sebeple,davalı tarafça alçak gerilim şebekesinin de imalatının yaptırılması ve devredilmesi öngörüldüğünden —– kablolarının bedelinin davalıdan istenemeyeceğine ilişkin ve geçici kabul tutanağında projede gösterilenler ile yerinde kurulan tesisin aynı olduğu tutanaktan anlaşıldığı bilirkişi raporunda açıklanmıştır.Bu sebeple,bu yönlere istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.” gerekçeleri ile yerinde bulmamıştır.
Mahkememizce aynı mahiyette aynı hukuksal sebepten kaynaklı ve aynı taraflar arasında açılan 6 dosyada aynı mahiyette kabul kararı karar verildiği, verilen kararların 2 tanesinin ( Bu dosya dahil) yukarıdaki gerekçe ile bozulduğu,—-dairesinde istinaf incelemesinde olduğu, her ne kadar —- bozma kararı verilmiş ise de yeni tarihli kararlarında mahkememizce verilen kararların usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile istinaf istemlerinin red edildiği, Bam dairesinin iş bu bozma kararında işin yapıldığı ve geçici kabulünün yapıldığı tarihten sonrasında yürürlüğe giren yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirtildiği, esasen maddi hukuk ilişkisinin bu şekilde geleceğe yürütülmesinin mümkün olmadığı, usul kuralları derhal uygulanır ise de maddi hukuka dair düzenlemelerde böyle bir imkan bulunmadığı,keşif yapılmasına gerek olmadığının da yeni kararlarda belirtildiği, İstinaf mahkemesinin iş bu bozma kararlarındaki görüşten yukarıda belirtilen yeni tarihli kararlarda döndüğü, aynı hukuksal sebeple aynı taraflar arasında açılan davalarda farklı kararlar verilmesinin mümkün olmadığı, hukukta birlik ilkesini ve hukuka olan güveni sarsacağı açıktır.
Kanunların geçmişe etkili olmaması hukukta genel bir ilke olarak kabul edilmektedir. Bu ilkenin temelinde hukuki güvenlik ilkesi yatmaktadır. Hukuki güvenlik ilkesi kanunlarda yapılan sık değişiklikler yoluyla hukuki istikrarın ve belirliliğin yok edilmemesi, geriye yürüyen kuralların kazanılmış haklara dokunmadan bireylerin temel haklarını ve özgürlüklerini güvence altına alması gerektiğini ifade eder. Bireyler yürürlükteki mevzuatın süreceğine ve geçerli olacağına güvenmek ister. Kişilerin işleri ve eylemleri gelecekte çıkacak ve şimdiden bilinmeyen bir hukuk kuralı ile geçersiz sayılır ise hukuka olan güven sarsılır. Kimseden gelecekte yürürlüğe girecek bugünden bilinmeyen kurallara uygun davranış beklenemez. Usul kuralları derhal uygulanır ise de maddi hukuka dair kurallarda derhal uygulama ilkesi benimsenmemektedir. Nitekim—–Toplum barışının temel dayanağı olan hukuka ve özellikle kanunlara karşı güveni sağlamak ve hatta kanun koyucunun keyfi hareketlerine engel olmak için, öğretide kanunların geriye yürümemesi esası kabul edilmiştir. Buna göre, gerek — alanında kural olarak her kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır; yürürlük tarihinden önce gerçekleşen olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Bu ilke ile güdülen amaç; hukukî güvenliği temin etmek, kişileri ancak işlemi yaptıkları sırada yürürlükte olan kurallara göre sorumlu tutmak, böylece kazanılmış haklara saygıyı ve kazanılmış hakların korunmasını sağlamaktır. Zira hukukî güvenlik; hukuk devletinin temel taşlarındandır.” bu ilkelerin tamamını benimseyerek bir içtihatta bulunmuştur.
Somut olayda İşin yapıldığı tarih—- yılında yürürlüğe girmiş yönetmelik hükümlerinin somut olaya uygulanması mümkün değildir.Davalı yan bilirkişi raporu alındıktan sonraki süreçte, istinaf sürecinde ve mahkememizce onama ve bozma kararlarına karşı beyanda bulunmak üzere verilen sürede geçici kabul tutanaklarının proje keşif bedelini yansıttığını, projede meydana gelen değişiklikler nedeni ile tesislerde farklılık meydana gelebileceğini geçici kabul tutanağında davacı şirket sorumluluğunda olmayan kalemlerin olduğunu belirterek keşif yapılması talebinde bulunmuştur. Davalı yanın kendi mühendislerinden teşekkül ettirilen heyetçe geçici kabul tutanağında projede gösterilenler ile yerinde kurulan tesisin aynı olduğu tespit edilmiştir. Keşif yapılmasına gerek olmadığı İstinaf dairesinin yeni tarihli onama kararlarında da belirtilmiştir. 6 dosyanın tamamı aynı mahiyette olup—– kararının maddi hataya dayandığı, dairenin aynı mahiyette, aynı taraflar arasında aynı hukuki sebepten kaynaklı açılan davalarda iş bu bozma kararındaki görüşünden de yeni tarihli kararları ile döndüğü anlaşılmış davanın kabulüne dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
— alacağın, —- dava tarihi olan 27/12/2018 tarihinden, ——– ıslah tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken —- nispi harçtan dava açılırken yatırılan — ile ıslah harcı —- mahsubu ile bakiye — harcın davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, —- nispi peşin harç, —ıslah harcı olmak üzere toplam — harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 1.000 TL bilirkişi ücreti, 87,50 TL tebligat ve müzekkere masrafı, bozmadan sonra yapılan 38,5 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.126,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6- Karar tarihinde yürürlükte —-vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
7- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzüne karşı, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.