Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/239 E. 2023/75 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/239 Esas
KARAR NO: 2023/75
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 01/04/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait bulunan —- plakalı araca davalı —- nezdinde—-, diğer davalı — sevk ve idaresindeki —–tarihinde çarptığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, kazadan sonra müvekkili şirkete ait bulunan araçta — hasar oluştuğunu, davalı—-tarafından —–ödeme yapıldığını, bakiye — tutar için —– sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız olarak takibe itiraz ettiklerini, arz ve izah edilen nedenlerle yasal dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —- cevap dilekçesinde özetle; davacının aracının onay alınmadan onarıldığını, müvekkili şirket tarafından —–hasar onarım bedeli ödemesi yapıldığını, aradaki farkın——ve onay alınmadan işçilik faturasından kaynaklandığını, yapılan ödemenin gerçek zararı karşıladığını, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin katma değer vergisinden sorumlu tutulamayacağını, haksız hukuksuz davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını cevaben talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.
—- tarihli ara karar ile dosyanın bir makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1-Davalı nezdinde —- plakalı aracı sevk ve idare eden davalı sürücü —–kazanın oluşumunda ASLİ ve %100 kusurlu olduğu, davacıya ait bulunan aracı sevk ve idare eden dava dışı sürücünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.
2-Davacıya ait bulunan —plakalı araçta dava konusu — tarihli kaza ile uygun illiyet bağı bulunan katma değer vergisi dahil — hasar onarım bedeli tespit edilmiştir. Davalı—– hasar onarım bedeli ödemesi yapılmış olması nedeniyle bakiye hasar onarım bedeli zararının—- olduğu tespit edilmiştir.
Tespit Edilen Hasar Onarım Bedeli:—-
— Kuruluşu Tarafından Ödenen Tutar:—-
Bakiye Hasar Onarım Bedeli Zararı:—– tespitte bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; —- tarihinde meydana gelen trafik kazasında —- plaka sayılı araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda kusuru bulunmadığı, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda % 100 kusuru olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle — plaka sayılı araçta —- hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı sigorta şirketince daha önceden yapılan — düşüldüğünde bakiye —-üzerinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağı hususları hep bir arada değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça ödeme tarihinden itibaren ticari faiz talep edildiği temerrüt tarihi olarak sigortaya başvuru tarihine yönelik dosyada herhangi bir tespit bulunmaması ve taleple bağlılık ilkesi dikkate alınıp kabul edilen ödeme tarihi olan— tarihi ile takip tarihi olan — tarihleri arasında her ne kadar bilirkişi raporunda faize yönelik bir hesaplama yapılmamış ise de usul ekonomisi de göz önünde bulundurulup mahkememizce yapılan hesaplama sonucu — işlemiş faiz bulunmuş yine taleple bağlılık ilkesi dikkate alınarak —-üzerinden işlemiş faize karar verilmiştir.
Alacak belirlenebilir ve likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
İtirazın iptali davası icra takibi le bağlantılı bir davadır. Davalı—– yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emri tebliği bulunmadığı bu haliyle davalı hakkında takibin kesinleşmediği ve dava açılmasında hukuki yararın olmayacağı kabulüyle davalı —- yönünden davanın HMK 114/1-h maddesi gereği davanın reddine dair aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın — kesinlik sınırı olan — altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira ——karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —- istinaf kesinlik sınırı olan —– altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı—- yönünden davanın kabulü ile;—- dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden iptaline, takibin davalı sigorta yönünden takip talebi doğrultusunda takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanarak devamına,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalı —– yönünden 6100 sayılı HMK’nın 114/1-h uyarınca usulden REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 392,98 TL harçtan, peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 312,28 TL harcın davalı —- alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL Peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 143,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.304,4‬0 TL yargılama giderinin davalı—— alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 5.752,96 TL vekalet ücretinin davalı—– alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023