Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/224 E. 2023/609 K. 04.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/224 Esas
KARAR NO:2023/609
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/03/2022
KARAR TARİHİ:04/07/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davacı vekili, davalı şirkete “sunucu kiralama ve yazılım geliştirme hizmetleri” verdiğini, hizmet karşılığı düzenlenen faturaların davalı şirkete yasal süre içerisinde gönderildiğini, faturaların ödenmemesi üzerine —– asıl alacak için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazlarının reddi ile asıl alacak yönünden takip tarihinden itibaren işleyecek faiz ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili, davacının verdiğini iddia ettiği hizmeti gereği gibi sunmadığını, hizmeti taahhüt ettiği sürede yerine getirmediğini, davacının yazılımı teslim etmesi gerektiği tarihten sonra teslim etmesinden dolayı davalı şirketin ——-sözleşmesinin feshedildiğini, şirket ticari defterleri incelendiğinde kayıtlı fatura bedellerinin ödendiğinin görüleceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER:—– sayılı dosya sureti,—- ilişkin yazı cevabı, —— ilişkin yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.—- tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 05.12.2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin defter kayıtlarında yer alan bilgilerden, davacı şirketin davalı şirketten 56.650,47 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin defter kayıtlarında yer alan bilgilerden, davacı şirketin davalı şirketten 6.704,79 TL alacaklı olduğu ve fark tutarının 49.945,68 TL olduğu görülmüş olup, davacı şirket tarafından 2020 ve 2021 yıllarında düzenlenen toplam 49.945,68 TL’lik faturaların davalı şirket yasal defter ve kayıtlarında yer almadığı şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.31.03.2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 06.03.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi ——-ek raporunda özetle; Davacı şirketin defter kayıtlarında yer alan bilgilerden, davacı şirketin davalı şirketten 56.650,47 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin defter kayıtlarında yer alan bilgilerden, davacı şirketin davalı şirketten 6.704,79 TL alacaklı olduğu ve davalı şirketin yasal defter kayıtlarında yer almayan fatura tutarının 49.945,68 TL olduğu, Sayın Mahkeme tarafından davacı şirket tarafından davalı şirkete e-posta ile gönderilen faturalara itibar edilmesi halinde,
faturaların 8 günlük süre içerisinde teslim edildiği ve davacının alacak tutarının 56.650,47 TL olabileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.30.03.2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 29.05.2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri tespit edilmek suretiyle HMK 222 maddesi uyarınca lehine delil teşkil edecek vasıfta olup olmadığının , Davalı taraf ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerini kanuni süreler içeresinde yapmış olup sahibi lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılmıştır, takdir yüce mahkemenindir. Davacı——- işletme esasına tabi olup —— sistemine kayıtlıdır. Ticari defterler ve kayıtları usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine ettiği kanaatine varılmıştır, takdir yüce mahkemenindir. Tarafların defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı ve miktarı, Üç seçenekli olarak borç/alacak tespiti yapılarak mahkemenin takdirine sunulmuştur. Davalı ticari defter kayıtlarına göre; Takip Tarihi İtibariyle 6.704,79 TL davacı tarafın davalı taraftan alacağı olduğu Davacı tarafından dava konusu edilen, davalı tarafından kayıtlara alınmayan ,itiraza konu edilmeyen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğinin kabul edilmesi durumunda, takip tarihi itibariyle tespit edilen cari bakiye tutarına davalı tarafından kayıtlara alınmayan iki adet faturanın eklenmesi sureti ile yapılan hesaplama; Takip tarihi itibariyle bakiye :—– fatura toplamı : 3.068,00 TL — fatura toplamı : 3.068,00 TL + 12.840,79 TL davacı tarafın davalı taraftan alacağı olduğu, Davacı tarafından 2020 döneminde düzenlenen ve davacı tarafından dava konusu edilen ,davalı tarafın kayıtlarına almadığı faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğinin kabul edilmesi durumunda yapılan borç alacak tespit; İkinci seçenekte tespit edilen tutar:——davalı tarafın kayıtlara almadığı ——- davacı tarafın davalı taraftan alacağı olduğu, Davacının icra takibine konu ettiği faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, bu faturaların davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise 8 günlük süre içerisinde itiraz edilip edilmediği, Davacı tarafın icra konusu ettiği 15 adet faturadan—— tanesinin davalı ticari defterinde kayıtlı olduğu,——– seri numaralı faturalar davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Davacı taraf icra konusu faturaları usulüne uyun (Fatura bir ispat vasıtası olarak önemli delildir. Bu sebeple içeriği doğru ve mal tesliminden itibaren 7 gün içinde düzenlenmesi ve mutlaka karşı tarafa elden ya da posta yolu ile tebliğ edilmesi gereken bir belgedir) tebliğ edildiği kanaatine varılmış olup takdir yüce mahkemenizindir. İcra konusu faturalara itiraz edildiğine dair evrak tespit edilmemiştir. —– —- taraflarca konu edilip edilmediği Davalı taraf —– döneminde davacı tarafın düzenlemiş olduğu toplamda —— bildiriminde bulunmuştur. Davacı taraf——- mükellefiyeti kapsamında değildir. Tarafların defter kayıtları arasında farklılık bulunduğu takdirde müsteminatlarınında incelenmek suretiyle farklılığın neden kaynaklandığı ve hangi tarafın defterindeki kayda değer verilmesinin gerektiği Taraflar arasında ki cari bakiye farklılığı davacı tarafın —- döneminde davalı adına düzenlediği —- adet faturaların ve davacı tarafından —– dönemine ait icra konusu olan 2 adet faturaların davalı tarafın ticari defter kayıtlarına almamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Davacı taraf işletme esasına tabi olması nedeni ile taraflar arasında yapılan ödeme/tahsilatlara ait belgelerin ticari defter kayıtları yapılmamaktadır. Cari hesap takibi yapılmamaktadır. Davalı tarafın ticari defterlerinin kayda değer verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, sunucu kiralama ve yazılım geliştirme hizmetinden kaynaklı faturaya dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da ——— veya —— aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde alacaklının HMK’nın 222. ——- maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ———– Davacı yanın icra takibine konu ettiği faturaların açıklama kısmında sunucu kiralama hizmet bedel-yazılım geliştirme hizmet bedeli açıklaması bulunmakta olup, —- seri nolu fatura ——seri nolu fatura —– seri nolu fatura ——— seri nolu fatura 8.087,99 TL olduğu görülmektedir.Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davacının işletme defteri tuttuğu, davalı yanın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davalının ticari defter ve belgelerine göre davacını davalıdan 6.704,79 TL alacaklı olduğu, 05/12/2022 tarihli raporun içeriğinin 3.sayfasında davacı kayıtlarının sıralandığı, davacı kayıtlarında ticari ilişkinin 21/11/2019 tarihinde başladığı, —- yıllarında devam ettiği, —- 31.000,00 TL ödemenin ve —– yılında 32.500,00 TL ödemenin kayıtlı olduğu, ödemelerin banka aracığı ile yapıldığı, davacı yanın kayıtlarına göre 56.650,47 TL alacaklı olduğunun anlaşıldığı, icra takibine konu yapılan faturalar bakımından davalıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise yasal sürede itiraz edilip edilmediği veyahut taraf defterleri arasındaki farkın belirlenmesi açısından dosyanın yeniden mali müşavir bilirkişiye tevdi edildiği,29/05/2023 tarihili bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının işletme esasına dayalı—- olması nedeniyle —- yükümlüğünün bulunmadığı, davalının —— bildiriminde bulunduğu, taraflar arasındaki işin sunucu kiralama ve yazılım geliştirme hizmetine ilişkin olduğu, davacı kayıtlarının ve davalının ticari defter ve belgelerinin——– maddelerinde belirtilen kayıt nizamına göre ve genel kabul görmüş muhasebe standartları, muhasebe sistemi uygulama genel tebliğ hükümlerine uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davacı tarafın —– yılına ilişkin davalı yana düzenlemiş olduğu faturaların ——-üzerinden iletildiği, mail eklerinde faturaların olduğu, tarafların defter ve belgelerindeki farka ilişkin olarak
Davalı kayıtlarında; —- davacının alacaklı olduğu, —– numaralı faturanın defterlerde kayıtlı olduğu ve başkaca bir faturanın kayıtlı olmadığı, davalı yanca davalıya 31.000,00 TL ödeme yapıldığının görüldüğü, —- yılında ise davacı tarafından davalı yana düzenlenen ve icra konusu olan 13 adet 52.694,99 TL tutarlı faturaların davalını ticrai defterlerinde kayıtlı ise de; icra takibine konu ——- seri nolu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının —- yılında davacıya alt hesaplarında 3 ayrı caride takip edildiği, —– ödemenin kayıtlı olduğu, —–ödeminin kayıtlı olduğu, davalının —- tarihindeki dönem sonuna göre davacının —-verilen avans firmanı açıklaması”nın —- mahsubu ile davacının —— alacağı kaldığı görüldüğü, Davacı tarafın —– yılına ilişkin davalı yana düzenlemiş olduğu faturaların ve —— faturaların davalı kayıtlarında yer almadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlene iade faturasının tespit edilmediği, davacı yanca —- yılına ilişkin tüm e-faturaların davalıya mail üzerinden tebliğ edildiği, davalının —- yılına ilişkin ve icra takibine konu edilen —- faturayı ticari defterine kayıt ettiği, taraflar arasındaki farkın davacının düzenlemiş olduğu faturaların davalının defterine kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, raporda davacı yanın işletme esasına tabi olması nedeniyle taraflar arasında ödeme/tahsilat belgelerinin defter kayıtlarında cari hesap takibi yapılamadığından hareketle davalının defterlerine değer verilmesine ilişkin görüş bildirilmiş ise de davalının defterlerinde görülen tüm banka ödemelerinin davacı hesabında da kayıtlı olduğu, davacının faturaları davalıya usulüne uygun tebliğ ettiğinin tespit edilmesi göz önüne alındığında bilirkişi raporunda seçenekli hesaplardan davacı kayıtlarına itibar edilerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 56.650,47 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği ve işlemiş faizin dava konusu yapılmadığı anlaşılmıştır.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 56.650,47 TL alacaklı olduğu, aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından ——-icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 56.650,47 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz İŞLETİLMESİNE,
3-Asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 11.330,09 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.869,79 TL harçtan, peşin yatırılan 660,71 TL harcın düşümü ile geri kalan 3.209,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yapılan 660,71 TL harç, 80,70 TL başvuru harcı, 2.750,00 bilirkişi ücreti ve 392,5‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.883,91‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
9-1.560,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2023