Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/209 E. 2023/77 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/209 Esas
KARAR NO: 2023/77
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/03/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 23/03/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı—- plakalı araç ile davalı — sigortalısına ait —- aracın çarpması sonucu 24.11.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, 24.11.2019 tarihinde davalı yanın sigortalısının (%25) kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkilin aracında meydana gelen 927,78-TL hasar bedeli 354-TL Ekspertiz ve 354-TL kusur raporu ücreti olmak üzere toplam 1.635,78-TL tutarındaki maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Zamanaşımına uğramış davanın reddini, zarar meblağının belirlendiği iddia edilmesine rağmen belirsiz alacak davası açıldığı müşahede edildiğinden davanın usulden reddini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, hasar tazminatı taleplerinin cevap dilekçemizde belirttiği ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddini, kusur ve hasar eksper ücreti taleplerinin de doğrudan reddini, Ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç hasarı ve değer kaybı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulması gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; TBK’nın 49.maddesi kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (hasar bedeli) talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; — tarihinde meydana gelen trafik kazasında — plaka sayılı araç sürücüsü trafik kazasının oluşumunda %75 kusuru olduğu, davalı —sigortalı —– araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda % 25 kusuru olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği, mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dava konusu kaza nedeniyle — plaka sayılı araçta 3.711,00 TL hasar bedeli belirlenmiş olduğu, hesaplanan hasar bedelinden davalı——– şirketine sigortalı araç sürücünün % 25 kusur oranına istinaden 927,75 TL ile davalı —- sorumlu olacağı, yapılan eksper masrafının kusur oranına istinaden 177,00 TL yargılama gideri olarak kabulü gerekeceği hususları hep bir arada değerlendirilerek aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.Davalı tarafça öne sürülen zamanaşımı defiinin KTK 97 ve TBK 154 maddeleri ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusu ve bu başvurusu sonrası zamanaşımının kesilmesi birlikte dikkate alındığında yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu davacı tarafça dilekçe ekinde sunulan e-mail belgesine göre davacının davalı —– tarihinde başvurduğu anlaşılmıştır. Benzer konuya ilişkin —–davacı tarafın sigorta şirketine başvuru tarihi dolayısıyla bundan 8 iş günü sonrasında davalı —— temerrüde düştüğü tarih belirlenerek o tarihten itibaren tazminata faiz yürütülmesi gerekirken; mahkemece olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır.” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı —- tarihinde yapmış olduğu başvurudan 8 iş günü sonrası olan —- tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilerek faize karar verilmiştir.
—– karar sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” …Ekspertiz gideri yargılama giderlerinden olup yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul ve red oranına göre karar verilmesi gerekirken, asıl alacak içerisinde hükmedilmesi yerinde olmayıp bozmayı gerektirmiştir….” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olayımızda davacı tarafından yapılan (kusur oranına istinaden) —– yargılama gideri olarak kabul edilmiştir.
Davada kabul edilen miktarın—–altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir. Zira ——sayılı ilamında benzer konuya ilişkin; ” —– karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında—- istinaf kesinlik sınırı olan —- altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; —- hasar onarım bedeli tazminatının temerrüt tarihi olan —-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Yargılama masrafı olarak kabul edilen (kusur oranına istinaden) 177,00 TL eksper ve rapor ücretinin yargılama masrafları içerisinde ele alınmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin yatırılan 80,70 TL harcın düşümü ile geri kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 177,00 TL eksper ve rapor ücreti, TL 80,70 TL Peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 116,25 TL posta gideri ile 959,00 TL ——– gideri olmak üzere toplam 2.413,65‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 927,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2023