Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/200 E. 2023/405 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/200 Esas
KARAR NO : 2023/405

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili Sigorta şirketine —– poliçe numaralı ve 14/12/2017-14/12/2018 vade tarihli —- Hususi Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan ——-plakalı araç 02/05/2018 tarihinde park halinde iken yanması sonucunda hasarlandığını, müvekkili şirketin eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırdığını ve sigortalısına 03/10/2018 tarihinde 152.460,00-TL hasar tazminatı ödediğini, yapılan bu ödeme ile müvekkili şirketin TTK Madde 1472 gereği sigortalısının kanuni halefi olduğunu, yine müvekkili şirket talebi ile alınan, bağımsız bilirkişi —— tarafından 25/07/2018 tarihinde tanzim edilen bilirkişi raporuna göre; araçta meydana gelen yanma olayının müşteri kaynaklı olmadığı, araç üzerindeki sistemlerin imalatı ve montajı sırasında oluşan bir hataya dayalı olduğu servis bakımı veya kontroller esnasında gevşeyen/gevşek bırakılan kablo veya soket bağlantısı aşırı akım çekimine bağlı olarak kabloları ısıtarak izolasyonlarda ısınma meydana getirdiğinin değerlendirildiğini, bu sebeple sigortalısının kanuni halefi olarak müvekkili şirket alacağını tahsil amacıyla —–. İcra Dairesi’nin ——. Sayılı dosyası ile takip yaptığını, borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, ardından arabuluculuk görüşmelerinde de uzlaşma sağlanamadığını beyan ile, talebin kabulü ile; davalının (borçlunun) haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının(borçlunun) %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı——- vekili cevap dilekçesinde özetle;İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılacak itirazın iptali davaları 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup, bu süre geçirildikten sonra açılacak itirazın iptali davasının reddi gerektiğini, icra dosyası henüz celbedilmediğinden, Sayın Mahkemeniz huzurundaki bu davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığının bilinmediğini, İcra dosyası celbedildikten sonra bu hususa ilişkin itiraz hakkını saklı tuttuklarını, davacı tarafından müvekkili şirkete yönelik, süresi içerisinde yapılmış bir ayıp ihbarı olmadığını, dava konusu aracın 02/05/2018 tarihinde hasarlandığını, davacının beyanına göre, 25/07/2018 tarihinde, tek taraflı hazırlattığı, teknik olarak bilirkişi raporu olmadığı halde, bilirkişi raporu başlığını taşıyan rapor ile aracın sözde “ayıplı” olduğu öğrenildiğini, davacı şirket 03/10/2018 tarihinde sigortalısına ödeme yaptığını, davacı şirketin, bu ödemenin rücusu için 07/03/2019 tarihinde icra takibi başlattığını, Davacı şirket, 17/02/2021 tarihinde arabuluculuk başvurusu yaptığını, huzurdaki davanın ise, 21/03/2022 tarihinde açıldığını, huzurdaki davanın süresinde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle de reddi gerektiğini, dava konusu aracın harici bir etken ile yandığını, davacı tarafça, tek taraflı olarak, bedel mukabilinde hazırlatıldığı açık olan bu rapor eksik ve yetersiz olduğu gibi, maddi olarak da yanlış olduğunu, söz konusu araç üzerinde, dava konusu aracın üreticisi olan şirket tarafından yapılan incelemede, davacı tarafın hazırlattığı raporda belirtildiğinin aksine, aracın elektrik aksamında hiçbir kısa devre izine rastlanmadığını, dava konusu araç için davacı tarafın tek taraflı olarak belirlediği sovtaj bedelinin çok düşük olduğunu, davacı tarafından, belirlenen sovtaj bedelinin piyasa rayicinin altında olduğunu, bu itibarla kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından tek taraflı olarak belirlenen sovtaj bedeline itiraz ettiklerini, öte yandan, davacı, aracı 3. Kişiye satıp devretmiş ise, bu durumda aracın satışına ilişkin faturanın dosyaya celbine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini beyan ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile, lehe kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR:Bilirkişi raporunda özetle; “Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 02/05/2018 tarihinde meydana gelen olayda; Hasar Yönünden;Davacı tarafa Kasko Sigortalı—– plaka sayılı —–marka,—— model aracında 02/05/2018 tarihinde meydana gelen yangın hasarı sonucunda (Olay yeri fotoğrafları-görüntüler-hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli niteliği ve eksper tespitlerine göre) aracın pert-total hale geldiği, onarımının ekonomik olmayacağı, söz konusu aracın olay tarihi itibariyle rayiç değerinin serbest piyasa koşullarında 198.000,00 TL olabileceği, Dava konusu aracın hasarlı/sovtaj değerinin hasar tarihinde en uygun/isabetli olarak hasarlı/sovtaj ihalesi ile tespitinin mümkün olabileceği, dosya kapsamına gerek davacı, gerekse davalı tarafça dava konusu aracın hasar tarihindeki hurda/sovtai bedelinine ilişkin sovtaj araştırma-ihale belgesi, hasarlı satış belgesi, hasarlı Noter Satış Sözleşmesi vb. belgelerin sunulmamış olduğu, aracın mevcut dosya kapsamındaki hasar fotoğrafları ve —— sitelerindeki hasarlı araç ilanları dikkate alınarak mukayeseli yaklaşımla hurda/sovtaj değerinin serbest piyasa koşullarında 45.540,00 TL olabileceği. Yangının Çıkış Nedeni Yönünden: Dosya içerisindeki belge ve bilgilerin değerlendirilmesi neticesinde, —— plakalı sayılı —–model —–marka otomobilde meydana gelen yangının, yanıcı ya da yanmayı hızlandırıcı madde kullanıldığını gösteren bulgu ve emare olmadığı, Olay yeri inceleme ekibinin tutmuş olduğu tutanak, laboratuvar sonuçları ve diğer raporlar ile fotoğraflara göre de kasıtlı bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Yangın, araç motorunun sol ön tekerleğin davlumbazına yakın olan motorun orta kısmındaki elektrik kablolarında meydana gelen şase neticesinde başladığı, oluşan kısa devrenin kabloları ısıtarak izolasyonlarını erittiği, eriyen izolasyon plastiklerinin ise alev alarak aracın motor bölümündeki diğer aksamlara sirayet ederek yakmış olduğu, yangına sebebiyet veren unsurun ise aracın hareket halindeki vibrasyondan (titreşim) kaynaklanan veya kablo / soket bağlantılarının gevşek bırakılmasından dolayı oluşan kısa devrenin sebebiyet vermiş olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Sigorta Sorumluluğu Ve İtirazın İptali Yönünden;1.Seçenek : Davacı yan davaya konu —– plakalı aracın hasarı nedeniyle söz konusu araç işleteni —– 03.10.2018 tarihinde 152.460,00 TL. ödeme yaptığı tespit edilmiş olup, 03.10.2018 tarihinden itibaren 07.03.2019 takip tarihine kadar, ticari işlerde uygulanan avans faiz ile birlikte talep edebileceğinin kabulü halinde: davacı —– davalı —- aleyhine olarak—— Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde, dosya borçlusu tarafından yapılan itirazın iptali ile 152.460,00 TL. asıl alacak, 12.624,94 TL. işlemiş ticari işlerde uygulanan avans faizi olmak üzere toplam 165.084,94 TL. üzerinden icra takibinin devamı gerektiği,2.Seçenek : Davalı yan icra takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bilgi ve belgeye rastlanılnıaması nedeniyle, davalı yanın icra takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü halinde ise: Davacı —–davalı —– aleyhine olarak —–. İcra Müdürlüğü —– Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibinde dosya borçlusu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile 152.460,00 TL. asıl alacak üzerinden icra takibinin devamı gerektiği.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

EK RAPOR:Bilirkişi ek raporunda özetle; “Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; 02/05/2018 tarihinde meydana gelen olayda; Hasar Yönünden; a) Davacı tarafa Kasko Sigortalı —–plaka sayılı —– marka, —– model aracında 02/05/2018 tarihinde meydana gelen yangın hasarı sonucunda (Olay yeri fotoğrafları-görüntüler-hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli niteliği ve eksper tespitlerine göre) aracın pert-total hale geldiği, onarımının ekonomik olmayacağı, söz konusu aracın olay tarihi itibariyle rayiç değerinin serbest piyasa koşullarında 198.000,00 TL olabileceği, b) Dava konusu aracın hasarlı/sovtaj değerinin hasar tarihinde en uygun/isabetli olarak hasarlı/sovtaj ihalesi ile tespitinin mümkün olabileceği, dosya kapsamına gerek davacı, gerekse davalı tarafça dava konusu aracın hasar tarihindeki hurda/sovtai bedelinine ilişkin sovtaj araştırma-ihale belgesi, hasarlı satış belgesi, hasarlı Noter Satış Sözleşmesi vb. belgelerin sunulmamış olduğu, aracın mevcut dosya kapsamındaki hasar fotoğrafları ve ——- sitelerindeki hasarlı araç ilanları dikkate alınarak mukayeseli yaklaşımla hurda/sovtaj değerinin serbest piyasa koşullarında 45.540,00 TL olabileceği,c)Dosyada bulunana bilgi- belgelere göre yangının çıkış sebebi ile işbu yangının çıkmasında kimin kusurlu olduğu anlaşılamadığından davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi davalıdan halefiyet ilkeleri kapsamında talep hakkının olup olmadığı, bu alacağını davalıdan tahsil etmeye hakkının bulunup bulunmadığı, davacının —–. İcra Müdürlüğünün——esas dosyasında takip yapmakta haklı olup olmadığı, davalının takibe itirazının yerinde olup olmadığının belirlenebilmesi için Yangın Konusunda uzman bir bilirkişinin heyetimize eklenmesi gerekeceği, nihai takdirin elbette Sayın Mahkemede olduğu,d)Yangın Konusunda uzman bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmasından sonra, sigorta sorumluluğu ve itirazın iptaline ilişkin nihai değerlendirmenin yapılmasının mümkün olacağı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, haksız fiile dayalı olarak (halefiyet ilkeleri kapsamında) sigorta şirketi tarafından hasar tazminatı talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
—–Bölge Adliye Mahkemesi —– Hukuk Dairesinin —–esas ve —— karar sayılı ilamında; ” Somut olayda, davacı ——TTK anlamında tacir olmasına karşın sigortalısı—— gerçek kişi, sigortaladığı araç hususidir. Davacı sigorta şirketinin yukarıda açıklanan halefiyet ilkesi uyarınca yerine geçtiği dava dışı sigortalı ——arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yukarıda açıklanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davaya bakma görevi genel görevli mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesine ait olduğunun anlaşılması karşısında, HMK’nin 114’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının “c” bendi ve aynı Kanunun 115’inci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması isabetsizdir. ” şeklindeki tespit ve değerlendirmelerin ışığı altında dava dışı araç maliki —— gerçek kişi olduğu, kaza nedeniyle zarar gören aracın hususi araç olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın sigorta sözleşmesinden değil, haksız fiilden kaynaklandığı, bu nedenle davaya bakma görevi genel görevli mahkeme niteliğindeki asliye hukuk mahkemesine ait olduğunun anlaşılması karşısında davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli —–Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere —– Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair 5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve —— ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.