Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/180 E. 2022/688 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/180 Esas
KARAR NO:2022/688

DAVA:Nama Yazılı Pay Senetlerinin Bastırılması ve Teslimi
DAVA TARİHİ:14/03/2022
KARAR TARİHİ:03/11/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Sayın Mahkemece huzurundaki dava Türk Ticaret Kanununun 486. maddesinin 3. fıkrası gereğince davalı şirketin hisselerini temsilen nama yazılı pay senedi bastırılıp bastırılmadığının tespitini, bastırılmış ise, müvekkiline ait hisseler için bastırılmış olan nama yazılı pay senetlerinin müvekkiline teslimini, aksi halde [bastırılmamış olması halinde], nama yazılı pay senetlerinin bastırılması ve pay defterine göre, müvekkilinin pay miktarına isabet edecek nama yazılı pay senetlerinin, müvekkiline teslim edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle TTK m. 486/3 “Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır.” şeklinde hükmolunduğunu, davacının müvekkili şirkete hitaben keşide etmiş olduğu —-yevmiye numaralı ihtarnamede bu talebin iletilmesi üzerine müvekkili şirket, şirket hisselerini temsilen nama yazılı pay senetlerinin bastırılmasına dair çalışmalarını başlatarak TTK hükümleri çerçevesinde azlık pay sahibinin taleplerine uygun olarak hareket ettiğini, müvekkili şirket, davacının azlık haklarına zeval getirmeksizin talebini yerine getirmek adına yoğun bir çaba sarf ettiğini, söz konusu kanun hükmünde azlığın istemi doğrultusunda nama yazılı pay senedinin bastırılıp nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılmasına ilişkin bir süre öngörülmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin pay senetlerinin nama yazılı pay senedi olarak bastırılıp pay sahiplerine dağıtılması kapsamında gerek TTK gerekse diğer sair mevzuata uygun hareket etmekte ve bu konuda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, keza müvekkilinin iyiniyetli olarak pay senetlerine ilişkin tüm sürecin tamamlanması amacıyla çalışmalarına devam ettiğini, müvekkili şirketin en kısa zamanda pay senetlerini nama yazılı pay senedi olarak bastırıp tüm pay sahiplerine ve dolayısıyla da davacıya dağıtacağını, ilgili pay senetlerinin nama yazılı pay senedi olarak davacıya teslim edilmesini sağlamak amacıyla, Sayın Mahkemece müvekkili şirkete pay senetlerinin bastırılıp nama yazılı pay senedi olarak sahiplerine dağıtılmasına ilişkin uygun bir süre tanınmasını talep etmiştir.
—-sicil dosyasının celp edildiği görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava TTK 486/3 Maddesi gereği nama yazılı pay senetlerinin bastırılması ve teslimine ilişkindir.
TTK 486 maddesi ‘(1) Şirketin ve sermaye artırımının tescilinden önce çıkarılan paylar geçersizdir; ancak, iştirak taahhüdünden doğan yükümlülükler geçerliliklerini sürdürür.
(2) Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren—-ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Yönetim kurulunun hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılmasına ilişkin kararı tescil ve ilan edilir, ayrıca şirketin — sitesine konulur. Pay senedi bastırılıncaya kadar ilmühaber çıkarılabilir. İlmühaberlere kıyas yoluyla nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümler uygulanır.
(3) Azlık istemde bulunursa nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılır.
(4) Tescilden önce pay senedi çıkaran kimse, bundan doğan zararlardan sorumludur.’ Şeklinde hüküm içermekte olup ilgili maddenin gerekçesinde ise ‘Hükmün birinci ve dördüncü fıkraları 6762 sayılı Kanunun 412 nci maddesinin tekrarıdır. İkinci fıkrada ise hamiline yazılı pay senetlerinin bastırılması zorunluğu getirilmiştir. İlmühaberlere nama yazılı pay senetlerine ilişkin hükümlerin uygulanması öngörülerek kapsamlı bir hükme yer verilmiştir.
Üçüncü fıkra yeni bir hükümdür. Bu hükümle nama yazılı pay senetlerinin bastırılması olanağının yolu açılmıştır. Hüküm uyarınca azlık isterse nama yazılı pay senedi bastırılıp tüm nama yazılı pay senedi sahiplerine dağıtılacaktır. Böylece kapalı —- şirketlerde özellikle aile şirketlerinde pay senedinin bastırılmaması ve dağıtılmaması yoluyla baskı yapılması, pay sahiplerinin bu sıfatlarını ispattan yoksun bırakılmaları, devir olanaklarının sınırlandırılması gibi hukuka aykırı yöntemlerin önüne geçilmiştir. Nama yazılı pay senetlerinin basılmaması ve pay sahiplerine dağıtılmaması, pay defteri bulunmayan, düzensiz olan ve güncel durumu yansıtmayan şirketlerde daha büyük sakıncalar doğurmaktadır. Hükme aykırılık hâlinde pay sahiplerinin mahkemeye başvurabilecekleri şüphesizdir.’ Şeklinde belirtilmiştir.Davacının davalı şirkete gönderdiği —- tarihli ihtarnamede nama yazılı pay senetlerinin bastırılarak kendisine teslim edilmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin —- tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, davacının verilen süre içerisinde pay senetlerinin bastırılmadığından bahisle — tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Dosyamızda yapılan incelemede taraf vekillerinin— tarihli dilekçesi ile pay senetlerinin basıldığını mahkememize beyan ettikleri ve davacı adına havi nama yazılı pay senedi aslının mahkememiz duruşmasında incelenip zapta geçirilerek davacı tarafa teslim edildiği ayrıca davalı tarafın nama yazılı pay senedi teslim tutanağını dosyamıza sunmuş olduğu görülmüştür.
Sonuç itibari ile açılan dava; nama yazılı pay senetlerinin adına basılıp teslimine ilişkin olmakla davalı tarafça pay senetleri teslim edildiğinden davanın konusuz kaldığı anlaşılmış olup, pay senetlerinin basımının dava tarihinden sonra olduğu, davalı, davanın açılmasına sebep verdiğinden, HMK 331/1 Maddesi uyarınca harç, masraf vekalet ücretlerinden davalının sorumlu olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davayla ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli —- harcın peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre — vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — Peşin harç— başvurma harcı ve —posta gideri olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren—hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.