Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/176 E. 2023/414 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/176 Esas
KARAR NO : 2023/414

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete —–no’lu —- Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan —- isimli firma tarafından tarafından —– isimli firmaya satılan—–emtiasının —– fiili kara yolu taşıması işi —-sorumluluğunda gerçekleştirilmiştir. Emtianın karşı tarafça—- plakalı tır vasıtası ile taşınması esnasında—–numaralı paletlerdeki emtiaların hasar gördüğü tespit edilmiş ve tutanak altına alındığını, Hasar, —–sigortalı emtiaların yüklü bulunduğu —–plakalı araç dorsesi altının kantara çarpması neticesinde meydana gelmiştir. Hasarın gerçekleştiği gün, Liman Vardiya Amiri, Araç Şoförü ve —– Yetkilisi tarafından imzalanan tutanakta yukarıda sayılı paletlerde bulunan emtiaların hasar gördüğü tespit edilmiştir.Meydana gelen hasar nedeniyle Müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen incelemeler neticesinde poliçe kapsamında 22.03.2021 tarihinde 7.237,60.-EUR sigorta tazminat ödemesinde bulunulmuştur. Müvekkili şirketin ödemiş olduğu tazminatın TTK 1472 hükümleri gereği karşı taraftan tazmini için iş bu başvurunun yapılması zorunluluğu hasıl olmuş olup 7.237,60.-EUR’nun yabancı para alacaklarına ilişkin 3095 sayılı Kanun 4/a hükmü gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı dikkate alınarak işleyecek faizi ile vekalet ücreti ve arabuluculuk ücreti dahil tüm feriler tazmini amacıyla—–Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunulmuş,—– Başvuru, —— Arabuluculuk numaralı dosyada uzlaşma sağlanamamış ve iş bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olmuştur. Fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile 7.237,60.-EUR sigorta tazminatının, sigortalıya ödeme tarihi olan 30.03.2020 tarihinden itibaren yabancı para alacaklarına ilişkin 3095 sayılı Kanun 4/a hükmü gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı dikkate alınarak işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline,Arabuluculuk ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı —-Lojistik vekili cevap dilekçesinde özetle; Meydana gelen hasar nedeniyle Müvekkil şirket tarafından gerçekleştirilen incelemeler neticesinde poliçe kapsamında 22.03.2021 tarihinde 7.237,60.-EUR sigorta tazminat ödemesinde bulunulduğunu, Müvekkili şirketin ödemiş olduğu tazminatın TTK 1472 hükümleri gereği karşı taraftan tazmini için iş bu davanın açılması zorunluluğu hasıl olduğunu beyan etmişlerdir. Müvekkili şirkete ait araçlarla —— isimli firmaya satılan —- emtiasının —–fiili kara yolu taşınması sırasında 19.08.2020 tarihli kaza gerçekleşmiş ve taşınan camların bir kısmı hasar görmüştür. Kabul anlamına gelmemek şartıyla —-plakalı tır vasıtası ile taşınması esnasında —– numaralı paletlerdeki emtiaların hasar gördüğü tespit edilmiş ve tutanak altına alınmıştır. Ancak bu hasar davacının beyanlarında ve taleplerinde belirtmiş olduğu üzere miktarları kapsamamaktadır. Söz konusu kaza ile ilgili olarak müvekkil şirket de taşıma poliçesi kapsamında —–şirketine başvuru yapmış,—– Dosya numarası ile hasar dosyası açılmış ve tutulan tutanaklar iletilmiş ve buna göre bir rapor hazırlanmıştır. Buna göre ve kaza sonrasında tutulan tutanaklar incelendiğinde, Lojistik sorumlusu, —-Teknisyenleri tarafından tutulan tutanaklara göre kaza yapan araç ile ilgili olarak 90 plaka cam hasar görmüş, bunun da toplam ağırlığı, 16.675,29 KG olarak tespit edilmiştir. Kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu kaza nedeniyle oluşan hasar davacının talebi miktarında bir hasar oluşmamıştır. Bu sebeple söz konusu davayı kabul etmediklerini, Diğer davalı ve tarafımızdan tutulan tutanaklar ve oluşturulan raporlar çerçevesinde bu kaza ile ilgili yeniden hasar değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu sebeple iş bu tutanakların ve ekspertiz raporlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda saymış olduğumuz sebeplerle, ve yargılama sırasında ortaya çıkacak nedenlerle, davanın reddine arabuluculuk ücreti dahil olmak üzere yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulundukları, CMR ve TTK çerçevesinde nakliyat sorumluluk için 1 yıllık zamanaşımı süresinin öngörüldüğü, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:
Ekspertiz raporu,——tarafından gönderilen 26/01/2023 tarihli poliçe ve hasar dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı24/01/2023 tarihli ara karar ile dosyanın bir taşımacılık alanında uzman bilirkişi ve metalurji uzmanı bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 22/03/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Meydana gelen kaza sonucu emtia malzemedeki hasarın; yarı römorkun alt kısmının kantar bariyerine çarpmasından, yani taşıyıcının risk alanında işletme güvenliği riskinin gerçekleşmesinden kaynaklandığı, 01.02.2021 Rapor Tarihli ve—-Rapor Nolu, —–Dosya nolu hazırlanan —— tarafından hazırlanan Nakliyat Sigortası Ekspertiz Raporuna göre; sovraj düşülerek ve %10 bedel artışı ile toplam hasar tutarının 7.237,60 EURO olduğu, davacının da bu miktar tazminatı ödediği ve bu miktar bakımından sigortalısına halef olduğu, 11.10.2021 Rapor Tarihli ve —- Rapor Nolu, —– Dosya nolu hazırlanan —–tarafından hazırlana Ekspertiz Raporuna göre; sovtaj ve muafiyet sonrasında ödenebilir tazminat tutarı 4.012,82 EUR olarak hesaplanan tazminatın 2.davalı sorumluluk sigortacısının sorumluluğunda olduğu, Davacı ödemesinde hesaplanan 1 paket fazladan hasarın tutanak ile teyit edilmediği, ayrıca ödeme içinde %10 bedel artış farkı olduğundan; ancak 5.012,82 EURO tazminatı rücu edebileceğinin değerlendirildiği, davalının 1.000 EURO tazminattan münferiden, 4.012,82 EURO tazminattan ise davalı sigorta şirketi ile müteselsilen sorumlu olacağı, zira muafiyeti karşılamayan davalının karşılamadığı miktarı davalının tazmin etmesi gerektiği, Yapılan tazminat hesaplamalarının TTK m.880 ve devamı hükümlerine uygun olduğu şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, davacının sigortalısına ait emtianın, davalı taşıyıcı tarafından—–arası taşıma sonunda, emtinanın hasarlı olarak teslim edildiğinden davacı tarafından sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili istemi ilişkindir.—-bulunan alıcısına teslim edilmek üzere davalı taşıyıcıya 14/08/2020 tarihinde —-teslim edilen emtianın, 18/08/2020 tarihinde—– liman içerisinde yapılan taşıma sırasında dahili nakliye aracının kantara çıkış yaptığı sırada dorsenin alt kısmının liman kantar bariyerine çarpması neticesinde hasar meydana geldiğine ilişkin tutanağın tutulduğu, limandan alıcı firma tesisine nakledildiği anlaşılmıştır.Taşımanın güzergahı nedeniyle, olaya CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında TTK hükümleri esas alınacaktır. 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. ” şeklinde düzenlenmiş olup, 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.Somut olayda; taşıma sırasında bir kısım emtianın zarara uğraması bilerek kötü hareket olarak kabulü mümkün olmadığından CMR 32.madde uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Yine teslimde kısmi hasar iddiası olduğundan zaman aşımı teslim tarihinden itibaren başlayacaktır. 18/08/2020 tarihinde başlayan 1 yıllık zamanaşımı süresi 18/08/2021 tarihinde dolacak olup, davacı yanca ödemenin 22/03/2021 tarihinde yapıldığı, davanın ise 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 10/03/2022 tarihinde açılmıştır. Zamanışımı kişisel defi olup esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulması gerektiği, dilekçeler aşamasından sonra sunulan zamanaşımı definin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, davalı —–cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunduğu, diğer davalı —– Şirketinin cevap dilekçesinde zamanaşımı definde bulunmadığı, davalı —– Şirketinin ıslah dilekçesi olarak belirtilen dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmasının mümkün olmadığı, davalı—— zamanaşımına yönelik itirazının yerinde görüldüğü, diğer davalı ——zamanaşımına yönelik itirazının süresinde yapılmadığından itirazı yerinde değildir.Taşıyıcının mesuliyeti, anılan konvansiyonun 17 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. CMR’nin 17. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içinde uğranılan ziya ve hasardan mesuldür. Açıklanan bu sorumluluk kapsamında istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli de CMR’nin 23-28. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Anılan maddeler uyarınca taşıyıcının sorumluluğu sınırsız değildir. Buna göre, CMR’de temel ilke taşıyıcının gerçek zararı aşmamak üzere sınırlı sorumlu olması, meydana gelen gerçek zararın anılan maddelerde belirlenen sınırlı sorumluluk miktarını aşması halinde taşıyıcının, anlaşma uyarınca sınırlı sorumluluk miktarı kadar sorumlu olmasıdır.Alınan bilirkişi raporunda; liman içerisinde yapılan taşıma sırasında dahili nakliye aracının kantara çıkış yaptığı sırada dorsenin alt kısmının liman kantar bariyerine çarpması neticesinde fotoğraflardan ve tutanak içeriğinden 3 paket camın kırılmasına ilişkin hasarın taşıma sırasında meydana geldiği, zararın taşıyıcının sorumluluk sürecinde meydana geldiği, davacı yanca 4 paket camın zarara uğradığından bahisle yaptığı ödemeyi talep ediyor ise de fotoğraflardan 3 paket camın zarar gördüğünün tespit edildiği davalı taşıyıcının 5.012,82 Euro, davalı sigorta şirketinin muafiyet indirimiyle 4.012,82 Euro olarak sorumlu olduklarının bildirildiği görülmüştür.Davalılar vekilinin davacının poliçesine göre 125 Euro muafiyet indirimi yapılması gerektiği itirazının değerlendirilmesinde davacının taraf olduğu poliçede 250 Euroyu aşan hasarlarda 125 Euro tenzilli muafiyet uygulanacağının belirtilmiş olması kapsamında davalı taşıyıcının sorumluğu 4.887,82 Euro olduğu sonucuna varılmaktadır.Somut olayda; iddia, savunma ve toplanan deliller nazara alındığında meydana gelen rizikonun davalı taşıyıcının sorumluluğunda meydana geldiği, meydana gelen zarardan davalı taşılıcının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı taşıyıcı bakımından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Davacının faiz talebinin ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlayacağından davalı——yazılı talebini gönderdiğine ilişkin belge ibraz edilmediğinden davacının faiz talebinin dava tarihinden itibaren başlayacağı kanaatine varılmıştır.Davalı ——Şirketi bakımından açılan davanın yukarıda izah edilen gerekçelerle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 4.887,82 EURO’nun davalı ——dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 4/a maddesi gereğince devlet bankalarının bir yıl vadeli euro mevduat hesabına ödediği döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davalı ——Şirketi bakımından açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 78.387,80 TL lik kısım yönünden alınması gereken 5.354,67 TL harçtan peşin alınan 2.019,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.335,29‬ TL karar harcının davalı ——Şirketi’nden tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 2.019,38 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının davalı ——tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 12.542,05 TL vekalet ücretinin davalı —–alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı ——kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 4.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,75 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.100,75 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.768,93 TL yargılama giderinin davalı —— alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
8-Kabul red oranına göre belirlenen 1.080,36 TL Arabulucu ücretinin davalı—– tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 519,63 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.