Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/154 E. 2022/661 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/154 Esas
KARAR NO : 2022/661

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; ——–esas sayılı dosyası kapsamında taraflarınca başlatılan icra takibine, davalı şirketin yapmış olduğu haksız tüm itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesi, ayrıca davalı şirketin söz konusu itirazı kötü niyetle gerçekleştirdiğinden hakkında alacağın%20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından,——-sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine tarafımızca itiraz edilmesi üzerine davacı tarafça huzurdaki itirazın iptali davası ikame edildiğini, müvekkili şirketin ——- yönetiminde olması sebebiyle davacının iddia ettiği mal kaçırma gibi bir durumun söz konusu olmayacağı açık olup ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, 17.08.2016 tarihinden sonra açılmış olunan iş bu davada 670 sy. khk’nın 5. maddesi gereğince dava şartı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı talepleri zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı itirazın iptali davasını 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açmamış olup davanın usulden reddi gerektiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine,yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, açık hesaptan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.6102 Sayılı TTK. ‘nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlenmiş olması ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-2.maddesinin “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünü içerdiği,6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115. maddesi gereğince; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dava dilekçesinin ekinde sunulan arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın fotokopi belge niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Kanun arabuluculuk evrak aslı veya arabulucu tarafından aslı gibidir şeklinde onaylı örneğinin dosya arasında olmasını şart koşmuştur.Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Dava dilekçesinin ekinin incelenmesinde arabuluculuğa ilişkin son tutanağın taralı evrak olduğundan e imzalarının denetlenemediği, 25/03/2022 tarihli tensip ara kararı gereği davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından 20/04/2022 tarihli beyan dilekçesi gönderildiği, ekinde evrak bulunmadığı anlaşılmakla arabuluculuğa ilişkin son tutanağı aslı, arabulucu tarafından onaylanmış örneği veya e-imzaları denetlenebilir örneği davacı tarafça sunulmadığı, yukarıda açıklanan düzenlemeye ilişkin madde emredici nitelikte olup, hakime takdir yetkisi tanımamıştır. Bu açıklamalar ışığında; davacı tarafa verilen kesin süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslı veya arabulucu tarafından sunulmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
1. Dava dilekçesinin ekinin incelenmesinde arabuluculuğa ilişkin son tutanağın taralı evrak olduğundan e imzalarının denetlenemediği, tensip ara kararı gereği davacı vekiline süre verildiği, davacı vekili tarafından 20/04/2022 tarihli beyan dilekçesi gönderildiği, ekinde evrak bulunmadığı anlaşılmakla arabuluculuğa ilişkin son tutanağı aslı, arabulucu tarafından onaylanmış örneği veya e-imzaları denetlenebilir örneği davacı tarafça sunulmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. Maddesi uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak yatırılan 232,96 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 152,26‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana İADESİNE,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan——– avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.