Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/149 E. 2022/389 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/149
KARAR NO: 2022/389
MAHKEMEMİZ ASIL DOSYASINDA;
DAVA: Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ: 24/02/2022
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
BİRLEŞEN —- DOSYASINDA;
DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ: 09/03/2022
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememiz asıl dosyasında dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ortaklarından olan müvekkili —– hissesi bulunduğu, müvekkillerin davalı şirketin —– toplantısının yapılmasını —- sözlü olarak istedikleri ancak sonuç alamadıklarını, müvekkillerinin dava konusu şirkette bulunan hisselerini —— üçüncü şahıslara devrettiklerini, müvekkili—- —-hissesinin tamamını —- devrettiği, —– —- devrettiğini; müvekkillerinin bu devirlerin —-sunularak, karar defteri ile pay defterine geçirilmesini, —- ilan edilmesini şirket müdüründen talep ettiği, bu talepleri yerine getirilmeyince,——yevmiye numaralı ihtarnameyle, davalı —— ——isteminde bulunduklarını, müvekkillerinin bu isteminin de yerine getirilmeyince, ——— çağrılması istemiyle dava açtıklarını,——- tarihli kararıyla davalarının kabul edilerek, —- kayyım olarak atanmasına kesin olarak karar verdiğini, bu karar uyarınca kayyımın—– yapılamadığını, TTK 595/7 gereği devir alan kişilerin şirket ortağı sayılabileceğini görüş olarak bildirdiğini, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuyla birlikte—- dilekçeyle davalı şirket hisselerinin devir alanlara geçirilmesi için başvuruda bulundukları, bu taleplerinin —payının şirkette ne şekilde tasarruf edileceğinin tespitinin tescil ve ilanına ilişkin mahkeme —– müracaat edilmesi gerekçesiyle reddolunduğunu, bu nedenle işbu davayı açma zorunluluklarının doğduğunu beyan ederek davacı müvekkillerinin, davalı şirket nezdinde bulunan hisselerinin tamamını noterde düzenlenmiş —–adındaki şahsa devrettiklerinden hisse devirlerinin — geçmiş sayılarak kabulünü, pay defteri ve karar defterine geçirilmesini, —- tescil ve ilanına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemişlerdir.
Birleşen—— sayılı dosyasında;
DAVA : Davacı vekili, —–dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından devredilen payların davalı adına pay defterine işlenmesi ve TTK’nun 595/7 ve ilgili maddeleri gereğince bu devrin —- ilanına karar verilmesi ve —— dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı —– davalı şirketteki—–hissesinin tespit, tescil ve ilanına ilişkindir. İş bu dava usul ve yasaya aykırı bir şekilde aralarında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmayan — davacı tarafından açıldığından mahkememizin— esas sayılı dosyası tensip zaptının —- kararı ile her bir davacı yönünden dava tefrik edilmiştir.
Keza yine davanın usul ve yasaya aykırı bir şekilde sadece şirket tüzel kişiliğine karşı açılmış olması nedeni ile ————– dava; pay devralana karşı doğru olarak yöneltilmiş olup ;kayıt ve tescil istemleri nedeniyle şirketin de taraf olması gerekmektedir.Her ne kadar davadışı şirket davaya sonradan dahil edilemez ise de şirket hakkında açılacak davanın bu dava ile birleştirilmesi mümkün olduğu ,husumetin eksik yöneltilmesi bu şekilde giderilebilecek iken davanın reddine gerekçe yapıldığı anlaşılmaktadır. Hüküm dava şartları gözetilmeksizin verildiği anlaşılmakla HMK hükümleri gereği dava açıldıktan sonra yapılacak usul işlemleri tamamlanarak ,davacının şirkete karşı da dava açması sağlanıp dosyaların birleştirilmesi temin edildikten sonra, tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle pay devrinin usulunce yapılıp yapılmadığı belirlenerek davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken…” belirtmiştir. ) gereği davacıya payını devir ettiği kişiye karşı birleştirme istemli dava açması hususunda kesin süre verilmiş, birleşen dava da bu sebeple ikame edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret kanunu’nun 595. Maddesi ——– Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.
(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.
(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.
(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.
(7) Başvurudan itibaren üç ay içinde genel kurul reddetmediği takdirde onayı vermiş sayılır. ” hükmüne haizdir.
—–.Ortaklık sıfatının sona erdiğinin tescil ve ilanına karar verilmemesi halinde davacının, aldığı tespit ilamıyla etkili bir hukuki koruma sağlaması imkansızdır. Kararın aleniyet kazanması ve vergi dairesi gibi resmi kurumlara karşı dermeyan edilebilmesi açısından kararın tescil ve ilanı önemli olup, tescil ve ilan talebinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
——Sayılı ilamında “… şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğu, şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar genel kurulu sebep göstermeksizin onayı reddedebileceği, davalı şirket sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadığı, bu nedenle hisse devrinin geçerli hale gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir—— davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” belirtmiştir.
Davalı şirketin —- incelenmiş , şirketin kurucu üyelerinin —-isimli kişiler oldukları, şirket sermayesinin —- olduğu, —- şirketteki hisse oranının—-olduğu görülmüştür.——- tarihinde vefat ettiği geriye —- kaldığı, veraset ilamı gereği — paylarının mirasçılarına intikal ettirildiği, buna göre —-karşılığı —- intikal ettirildiği, —- ait olduğu görülmüştür. —-devrettiği, —- çıktığı görülmüştür. Şirket hissedarlarından—– yevmiye numaralı sözleşmesi —-devrettiği, davacı —- kendisine geçen —— yevmiye numaralı ihtarnamesi ile eski —– devrettiği görülmüştür. Davacı yanca söz konusu pay devir sözleşmesinin onaylanması hususunda davalı —— tarihli ihtarnamesi gönderilmiş, ihtarname —–tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından pay devrine dair olumlu veya olumsuz bir karar alınmamıştır. Davadaki ihtilaf bu husustan kaynaklanmaktadır. Davalı şirketin esas sözleşmesi incelenmiş pay devri geçişine dair özel bir hüküm ihtiva etmediği görülmüştür. Söz konusu devir yeni ———olduğu dönemde gerçekleşmiş olup —– payının devri için, ortaklar genel kurulunun onayının şart olduğunu, ve devrin bu onayla geçerli olacağını düzenlemiştir. Maddenin devamında payını devreden ortağın devir sözleşmesinin onaylanması hususunda şirkete yapılan başvurudan itibaren üç ay içinde şirket genel kurulunun açıkça red kararı almadığı taktirde onayı vermiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Şirket ——– çağrılması husunda davacı yanca dava ikame edilmiş——-Sayılı dosyasında atanan kayyım şirket müdürüne çıkarttığı tebligatların bila tebliğ döndüğünü genel kurul defteri ve pay defterinin müdür tarafından teslime dilmediğini, bu nedenle genel kurul toplantı işlemlerine başlanamadığını TTK’nın 595/7. Maddesi gereği hisselerin devredildiği kişilerin ortak sayılabileceğine dair rapor ibraz etmişir.
Tüm dosya kapsamı, celp edilen—– kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davalı şirketteki paylarını noterde yapılan limited şirket pay devir sözleşmesi ile—–hissedarına devrettiği, söz konusu devrin şirket tarafından onaylanması hususunda davacıların yine noter aracılığı ile şirkete müracaat ettikleri, davalı şirketin devre dair olumlu veya olumsuz bir karar almadığı, genel kurul icra etmediği, 6102 sayılı kanunun 595/7. Maddesi amir hükmü gereği başvuru tarihi olan ihtar tebliğ tarihi —- tarihinden üç ay sonrası olan —– tarihi itibarı ile şirketin onay vermiş sayıldığı anlaşılmış davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yuka—– tarihi itibarı ile ———devir ettiğinin tespit ve tesciline,
2-Kararın ticaret sicil gazetesinde masrafı davacı yanca karşılanmak kaydı ile ilan edilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4- Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70TL peşin harç, 107,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 268,90 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’ne göre, 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ———-Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/06/2022