Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/140 E. 2022/601 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/140
KARAR NO : 2022/601

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili mahkememiz —— Sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ortaklarından olan müvekkili …—-%10 (400 adet pay) —– bulunduğu, davalı şirketin—– toplantısının yapılmasını şirket müdürü————— sözlü olarak istediklerini, bir sonuç alamadıklarını, dava konusu şirkette bulunan hisselerini—– şahıslara devrettiklerini, müvekkili .— hissesinin tamamını ..–; müvekkili ——-hissesinin tamamını .—- tamamını —- devrettiğini; müvekkillerinin bu devirleri genel kurul onayına sunularak, karar defteri ile pay defterine geçirilmesi ve — edilmesini — talep ettiklerini; bu talepleri yerine —- numaralı ihtarnameyle, davalı şirket müdüründen— hisse devirlerinin görüşülüp karara bağlanması da bulunan konuların görüşülmesi için —-yapılması isteminde bulundukları, müvekkillerinin bu isteminin de yerine getirilmeyince —– — Esas sayılı dosya ile şirket —– —– toplantısına çağrılması istemiyle dava açtıkları,——– kararıyla davalarının kabul edilip ————— çağrısını yapmak üzere ———- kayyım olarak atanmasına kesin olarak karar verildiği, bu karar uyarınca kayyımın —- tarihli raporunda —yapılamadığı, TTK 595/7 gereği, devir alan kişilerin — görüş olarak bildirdiği, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuyla birlikte —-davalı şirket hisselerinin devir alanlara geçirilmesi için başvuruda bulundukları, bu taleplerinin “…ortağın payının şirkette ne şekilde tasarruf edileceğinin tespitinin tescil ve ilanına ilişkin mahkeme karar —- birlikte müracaat edilmesi gerekçesiyle reddolunduğu, (TTK. 595/7 ve ilgili maddeleri gereği) müvekkillerinin, davalı şirket nezdinde bulunan hisselerinin tamamını —- devrettiklerinden hisse devirlerinin —- onayından geçmiş sayılarak kabulünü, pay defteri ve karar defterine geçirilmesini,——- ilanına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen —–Esas sayılı dosyasında;
DAVA : davacı vekili, —–sayılı dava dilekçesinde özetle; ——– %25 hissesini ——-yevmiye numaralı pay ——- davalıya devrettiği,—— onayına sunularak karar defteri ile pay defterine geçirilmesi ve —-ilan edilmesinin— sözlü olarak talep edildiği, talep yerine getirilmeyince — ihtarname gönderildiği, müvekkilinin isteminin yerine gelmemesi üzerine —– dosyasında şirket —çağrılması istemiyle dava açıldığı, mahkemece taleplerin kabul edilip —- kayyım olarak atandığı, kayyım tarafından sunulan raporda devir alan kişilerin şirket ortağı sayılabileceğinin görüş olarak bildirdiği, mahkeme kararı ve bilirkişi raporuyla———– alanlara geçirilmesi için başvuru yapıldığını bu talebin ortağın payının şirkette ne şekilde tasarruf edileceğinin tespitinin tescili ve ilanına ilişkin mahkeme kararı aslı ile birlikte müracaat edilmesi gerekçesiyle reddedildiği, bu nedenle dava açma zorunluluğu doğduğunu belirterek öncelikle davanın—–dosyası ile birleştirilmesini, müvekkili tarafından devredilmiş — hissesinin davalı adına pay defterine işlenmesi ve karar defterine geçirilmesini, — tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı— davaya karşı cevaplarını sunması hususunda usulüne uygun çıkarılan davetiye tebliğlerine rağmen davaya ve birleşen davaya cevap vermemiştir.
Davalı .– usulüne uygun tebligata rağmen birleşen dosyamıza cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı —- davalı şirketteki—– edildiğinin tespit, tescil ve ilanına ilişkindir. İş bu dava usul ve yasaya aykırı bir şekilde—dava arkadaşlığı bulunmayan —davacı tarafından açıldığından mahkememizin iş bu dosyası — davacı yönünden dava tefrik edilmiştir. Davacılardan … yönünden iş bu davada yargılama sürdürülmüştür.
Keza yine davanın usul ve yasaya aykırı bir şekilde sadece —- kişiliğine karşı açılmış olması nedeni ile — olarak dava; pay devralana karşı doğru olarak yöneltilmiş olup ;— istemleri nedeniyle şirketin de taraf olması gerekmektedir.Her ne kadar davadışı şirket davaya sonradan dahil edilemez ise de şirket hakkında açılacak davanın bu dava ile birleştirilmesi mümkün olduğu ,husumetin eksik yöneltilmesi bu şekilde giderilebilecek iken davanın reddine gerekçe yapıldığı anlaşılmaktadır. Hüküm dava şartları gözetilmeksizin verildiği anlaşılmakla HMK hükümleri gereği dava açıldıktan sonra yapılacak usul işlemleri tamamlanarak ,davacının şirkete karşı da dava açması sağlanıp dosyaların birleştirilmesi temin edildikten sonra, tarafların delilleri değerlendirilmek suretiyle pay devrinin usulunce yapılıp yapılmadığı belirlenerek davacının talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken…” belirtmiştir. ) gereği davacıya payını devir ettiği kişiye karşı birleştirme istemli dava açması hususunda kesin süre verilmiş, birleşen dava da bu sebeple ikame edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret kanunu’nun 595. Maddesi ” (1)—- payının devri ve devir—– tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme— yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, —ilişkin koşullara da belirtilir.
(2) Şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, —- kurulunun onayı şarttır. Devir bu onayla geçerli olur.
(3) Şirket sözleşmesinde başka türlü düzenlenmemişse, ortaklar — sebep göstermeksizin onayı reddedebilir.
(4) Şirket sözleşmesiyle sermaye payının devri yasaklanabilir.
(5) Şirket sözleşmesi devri yasaklamış veya genel kurul onay vermeyi reddetmişse, ortağın haklı sebeple şirketten çıkma hakkı saklı kalır.
(6) Şirket sözleşmesinde ek ödeme veya yan edim yükümlülükleri öngörüldüğü takdirde, devralanın ödeme gücü şüpheli görüldüğü için ondan istenen teminat verilmemişse, genel kurul şirket sözleşmesinde hüküm bulunmasa bile, onayı reddedebilir.
(7) Başvurudan —içinde— takdirde onayı vermiş sayılır. ” hükmüne haizdir.
—— Sayılı ilamında “.—- erdiğinin tescil ve ilanına karar verilmemesi halinde davacının, aldığı tespit ilamıyla etkili bir hukuki koruma sağlaması imkansızdır. Kararın— kazanması ve —gibi resmi kurumlara karşı dermeyan edilebilmesi açısından kararın tescil ve ilanı önemli olup,— mahkemesince reddine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, davacı vekilinin buna ilişkin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
——ilamında “… şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için, — —– başka türlü düzenlenmemişse, —sebep göstermeksizin onayı reddedebileceği, davalı şirket sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadığı, bu nedenle hisse devrinin geçerli hale gelmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir……… davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,” belirtmiştir.
Davalı şirketin—- incelenmiş, şirketin — üyelerinin—– oldukları,— olduğu,—- tarihinde vefat ettiği geriye—— paylarının mirasçılarına intikal ettirildiği, buna göre ———— ettirildiği, —- devrettiği, ——–çıktığı görülmüştür. Şirket hissedarlarından—- numaralı sözleşmesi ile …— devrettiği, şirket hissedarlarından ——– —numaralı sözleşmesi ile ..– devrettiği, davacı …— kendisine geçen toplam—karşılığı — hissesini —–sözleşmesi ile ———- devrettiği görülmüştür. Davacı yanca söz konusu pay devir sözleşmesinin onaylanması hususunda davalı şirket müdürüne—–gönderilmiş, —– olmasına rağmen davalı şirket tarafından pay devrine dair olumlu veya olumsuz bir karar alınmamıştır. Davadaki ihtilaf bu husustan kaynaklanmaktadır. Davalı şirketin esas sözleşmesi incelenmiş pay devri geçişine dair özel bir hüküm ihtiva etmediği görülmüştür. Söz konusu devir yeni Türk ticaret kanununun yürürlükte olduğu dönemde gerçekleşmiş olup 6102 sayılı TTK’nın 595/2. Maddesi — sermaye payının devri için, — olduğunu, ve devrin bu onayla geçerli olacağını düzenlemiştir. Maddenin devamında payını devreden ortağın devir sözleşmesinin onaylanması hususunda şirkete yapılan başvurudan itibaren üç ay içinde şirket genel kurulunun açıkça red kararı almadığı taktirde onayı vermiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Şirket genel kurulunun toplantıya çağrılması husunda davacı yanca dava ikame edilmiş—- atanan —- —- çıkarttığı tebligatların bila tebliğ döndüğünü genel kurul defteri ve pay defterinin müdür tarafından teslim edilmediğini, bu nedenle —– işlemlerine başlanamadığını TTK’nın 595/7. Maddesi gereği hisselerin devredildiği kişilerin ortak sayılabileceğine dair rapor ibraz etmişir.
Tüm dosya kapsamı, celp edilen— kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davalı şirketteki paylarını — yapılan —— pay devir sözleşmesi ile … isimli kişiye devrettiği, söz konusu —-tarafından onaylanması hususunda davacıların yine noter aracılığı ile şirkete müracaat ettikleri, davalı şirketin devre dair olumlu veya olumsuz bir karar almadığı, —- etmediği, 6102 sayılı kanunun 595/7. Maddesi amir hükmü gereği başvuru—- olan——— tarihi itibarı ile şirketin onay vermiş sayıldığı anlaşılmış davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, ——- kayıtlı ….—– şirkette———davacının paylarını 6102 sayılı TTK’nın 595/7. Maddesi uyarınca— tarihi itibarı ile …—— ettiğinin tespit ve tesciline,
2—– gazetesinde masrafı davacı yanca karşılanmak kaydı ile ilan edilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70TL peşin harç, 197,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 358,4‬0 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılmış bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan —- maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.