Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/14 E. 2022/663 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/14 Esas
KARAR NO : 2022/663

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı/Borçlu aleyhine ——dosyasıyla başlatılan icra takibine davalı/borçlu tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu;
Müvekkili tarafından Davalı/Borçluya sunulan hizmet bedellerinin fatura edilerek davalıya
gönderildiğini davalı tarafından ödeme yapılmdığını, —- yoluyla anlaşma sağlanamadığını, alacağın likit olmasından dolayı davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaliyle takibin devamına karar verilmesine, işleyecek faizleri ve ferileri ile birlikte takibe konu alacağın davalıdan tahsiline, davalının itirazı kötü niyetli ve müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amaçlı yapıldığından davalı/borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Delillerin açıkta ve hangi vakıanın delili olduğuna dair açılamaların yapılmadığını davanın
usulen reddine karar verilmesi gerektiğini;
Takip konusu fatura muhteviyatında belirtilen hizmetlerin müvekkili şirkete verilmediğini,
ilgili fatura asıllarının müvekkili şirkete tebliğ edilmediği gibi fatura —– konu hizmetlerinde verilmediğini, fatura —- yer alan hizmetlerin ifa edildiğinin davacı tarafından ispatının gerektiğini, davacının müvekkili şirket aleyhindeki iddia ve beyanlarına, ibraz olunan delillere, bunların bağlayıcılıklarına ve tüm mündericatlarına itiraz ettiklerini belirterek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, %20’den aşağı olmamak üzere
kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine, her türlü yargılama
giderleri ile ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
DELİLLER:
—– sayılı dosyası, taraflara ait ticari defterler, ———– bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
15/03/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 04/05/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle;
Sayın Mahkemenizin —- celsesinin 2 numaralı kararında taraflara ait tüm defter ve kayıtlar ile tüm evrakların hazır edilmesi istenen inceleme günü olarak tayin edilen —bulunmadığı, defterlerini dosyaya ibraz etmediği, dava dosyasında ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu yer ile inceleme sırasında muhatap alınacak yetkili kişi bildiriminde de bulunmadığı, Kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın defter ibrazından kaçınmış sayılacakları karşı tarafın delillerini kabul etmiş sayılacakları ve haklarında—yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23. Maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.
Maddesinin 3. Fıkrası uyarınca ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanılacağı hususundaki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; Davacı ——————– incelenen defterlerinin, TTK. md. 85 ve HMK 222. madde uyarınca sahibi lehine delil olarak kullanılma niteliğinde bulunduğu;
Davacı ———— kayıtlarına göre, davacı—— davalı —————- alacaklı olduğu;
davacı kayıtlarında ve dava dosyasında yer alan dava konusu edilen faturalardan biri olan——– faturada teslim eden ve teslim ——- imzalarının bulunmadığı,————— iletebileceği ancak hem faturaların hemde fatura içeriği malların davalı yana tebliği ve teslimine dair herhangi bir belgenin sunulmadığı, faturalara davalı tarafın ——– itiraz etmediği itiraz ettiğine ve iade ettiğine dair
dosyada mevcut belge ya da bilginin bulunmadığı;
Davacı ————döneminde —– hariç —— davalı
——- ——- yaptığı beyan ettiği,——— aylık beyan sınırı altında kaldığı için beyan edilmediği;
Davalı —–bulunmadığı; Dava konusu edilen faturalarda ödeme vadesi görülmemiştir, dava dosyasına davacı tarafından herhangi bir ihtarname örneğinin ibraz edilmediği görülmüştür bu nedenle
davalının takipten önce temerrüde düşürülmediği tespit edilmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, açık hesaba dayalı genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf ,bedeli ödenmeyen faturalara dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten —— hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın —– arasında —— ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. ———- olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, davacı şirketin davalı şirkete mal veya hizmet satışı yaptığı bağlı bulundukları —– beyan ettiklerinin bulunduğu ve —-sınırın altında kaldığından bildirim yükümlüğünün bulunmadığı, davalının ——- beyanın bulunmadığı, HMK 222.maddesi uyarınca ticari defter ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —- alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürmediği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.720,00 TL alacaklı olduğu, davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak artık ispat yükünün davalı tarafa geçmiş olduğu ve aksinin dosya kapsamı itibariyle ispat edilemediği, faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacının ayrıca icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla —— üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davacının faiz isteminin davalıyı takip öncesi temerrüte düşürmediğinden takip talebinde faiz istemi yönünden talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından ———- icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın ———üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz işletilmesine,
3-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki —- icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 8720,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 595,66 TL harçtan peşin alınan 176,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 418,78 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan —– peşin harç ile 80,70 TL başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden —— vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan—– vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplamı ——— gideri olmak üzere toplam —- yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.052,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
9-Kabul red oranına göre —— ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen —– ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; reddedilen miktar yönünden kesin, kabul edilen miktar yönünden gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.