Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/134 E. 2023/249 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/134 Esas
KARAR NO : 2023/249

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ——ile iki adet internet sitesinin yapımı konusunda anlaştıklarını, davalı tarafa bu iş için 7 500,00 TL ödendiğini, ödemelere ilişkin banka dekontlarının ekte bulunduğunu, davalı yanın taahhüt ettiği internet sitelerinin yapımını gerçekleştirmediğini, , buna ilişkin —– yazışmalarını da ekte sunduklarını, kurulması gereken internet sitelerinin —— olduğunu, bu sitelere ilişkin hazırlığın——adlı farklı bir firmaya yaptırılmış olduğunu, , hali hazırda kullandıkları internet sitesinin ekran suretlerinin ekte sunulduğunu, burada da —— firmasının ibaresinin görüleceğini, web sitesi yapımı gerçekleştirilmediği için, ödenen ücretin kendilerine iade edilmesini talep ettiklerini, haksız itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına davalının mahkum edilmesi gerektiğini talep etmektedir.
CEVAP:
Davalı asil süresi içerisinde sunulmayan cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile bir adet web sitesi için —– anlaştıklarını, yazılı ve sözlü bir anlaşmanın bulunmadığını, tarafına 31.08.2020 de 7 500,00 TL tutarında bir banka havalesinin olmadığını, vermiş olduğu hizmete karşılık 18.02.2019 tarihinde 3 500,00 TL ve 25.03.2019 tarihinde de 3 000,00 TL olmak üzere toplam 6 500,00 TL ücret aldığını—— yazışmalarında taahhüt ettiği hizmeti eksiksiz yerine getirmiş olduğunu savunmuştur.
DELİLLER:
—–sayılı dosyası, ticari defter ve belgeler, —— Vergi Dairesinin 21/11/2022 tarihli yazı cevabı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.Davacı tanığı —–Mahkemedeki ifadesinde; “İş Güvenliği Danışmanlığı yaptığını, davacının müşterisi olduğunu, bir dönemde yanında çalıştığını, internet sitelerinin yapımına yardımcı olduğunu, davacının internet sitesi yapımını ihtiyacı olduğunu belirtmesi üzerine, onu davalı ile görüştürdüğünü, iki adet web sitesinin yapımı konusunda anlaştıklarını, meblağın 6 000,00 TL olduğunu hatırladığını, davacının bu parayı ödemiş olduğunu, davalının düğününden sonra internet sitesi işlerini yapmadığını, internet sitesini tamamlamasını söylediğini, kendisine durumunun iyi olmadığını batakta olduğunu ifade ettiğini, davacının daha sonra internet sitesini başka birisi ile anlaşarak yaptırdığını, ancak kiminle anlaştığını bilmediğini, … ” beyan etmiştir.
02/12/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir mali müşavir bilirkişisi ile elektronik Mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 24/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacı yanın 05/10/2021 tarihinde borçlu aleyhine —— sayılı dosyası ile; 6.500,00 TL Asıl Alacağı ve 1.512,74 TL İşlemiş Faiz Talebi için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunmaktadır. Davacı ve davalıya ait 2019 – 2020 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu , Davacı ve davalının 2019 – 2020 yıllarına ait Ticari Defterlerinin incelenmesi neticesinde aralarında ticari bir ilişkinin bulunmadığı, Davacı tarafından davalıya 2019 yılında 6.500,00 TL ödeme yapıldığı, Dosya kapsamında bulunan tüm veriler bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, davalı —–davacı —— internet sitesi kurulumu için toplam 6 500,00 TL almış olduğu, tanık beyanına göre iki adet internet veya web sitesi kurulumu üzerine anlaşmanın yapılmış bulunduğu ve de bunların ikisinin de kurulumunun davalı tarafından yapılmamış olduğu, Davacı yan 05/10/2021 tarihli icra takibinde asıl alacağa 1.512,74 TL tutarında işlemiş faiz talep etmiştir. Bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması, taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Davacının davalıyı temerrüde düşürmediği görülmekle birlikte Sayın Mahkeme aynı kanaatte değilse; davacının 6.500,00 TL Asıl alacağı için toplam 1.512,74 TL faiz talep edebileceği, şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde düzenlenmiştir. İcra dosyası celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanca iki adet internet sitesinin yapımı konusunda davalı ile anlaştıklarını, davalıya 6.500,00 TL ödeme yaptığını, sitelerin davalı yanca teslim edilmediğini, ödediği miktarın faizi ile birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığının iddia edilmiştir.Dava dilekçesinin ekindeki dekont içeriklerinden davalı adına internet sitesi açıklaması ile 25/03/2019 tarihinde 3.000 TL ve 1802/2019 tarihinde 3.500 TY ödeme yapıldığının görülüştür.Davalı yanca ise davacıyla —-web sitesi için anlaştıkları, diğer site için yazılı ve sözlü bir anlaşmanın bulunmadığını,—–yazışmalarında taahhüt ettiği hizmeti eksiksiz yerine getirmiş olduğunu savunmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. İspat yükü davacıda olduğu özetildiğinde taraflar arasında ——-isimli sitenin yapımı konusunda sözleşme yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği, bu site bakımından iddianın davacı yanca ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; davacı davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın asıl alacağına yönelik itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde tarafların defterlerini usulüne uygun tutulmuş olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olmadığı, davacı tarafından davalıya —— web sitesi için 6.500,00 TL ödeme yaptığı, davalı yanca almış olduğu bedele ilişkin hizmetin eksiksiz olarak teslim edilmediği, davalının almış olduğu bedeli iade etmesi gerektiği, davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğüne ilişkin belge sunulmadığı anlaşılmakla işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği, davacının alacağının likit olduğundan icra inkar tazminatına yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla 6.500,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından—— esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 6.500,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Likit asıl alacağa vaki haksız itiraz nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan %20 oranındaki 1.300,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 6.500,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 444,015 TL harçtan peşin alınan 96,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 347,23 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 444,015 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcının toplamı olan 524,71 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 6.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.512,74‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 275,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.275,25 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.656,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.265,48 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 294,52‬ TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
9——– esas sayılı icra takip dosyasının karar kesinleştiğinde iadesine,Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.