Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/133 E. 2022/307 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/133
KARAR NO: 2022/307
DAVA: Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 05/01/2022
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- icra dosyasından ihyası istenen —– alacaklı olduğunu, söz konusu alacaklarının çeke dayalı olup ihyası istenen şirkete yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerin devam ettiğini,—- edilmiş olduğunu, bu şirketin —— uyarınca —– tarafından kendilerine yapılan ihtar ve —- rağmen süreci içerisinde bildirimde bulunmaması sebebiyle —— tarihinde resen silindiğini, ihyası istenen şirket hakkında —tarihinde açılmış ve halen derdest olan icra takipleri bulunduğunu, —- tarihinde resen terkin olunan —– ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; —–, ilgili yasanın kendisine verdiği yetki ve görev alanı içinde değerlendirdiğini ve sonuca bağladığını, yargı merci gibi hareket edemeyeceğini, müvekkili —- bulunan —- dosyasında yapılan inceleme neticesinde; dava konusu şirketin, ——-sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmadığı” hususunun belirlenmesinin ardından,——– olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş ——– silinmesine ilişkin tebliğin —-gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından —– uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri —— etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, —– vermesi gerektiğini, müvekkili———- söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi hâlinde söz konusu şirketin unvanının ——–silineceğini, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yukarıdaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini,———- hükmünün haiz olduğunu, müvekkili ———-, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğü bulunmadığını, söz konusu şirketin ihyası istenmekte ise de; “münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve ——— silinmesine ilişkin ———- yer alan “bu tebliğ hükümlerine göre, —- kaydı silinen şirket veya —- alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmü gereğince, bu işlemin madde hükmünde de belirtildiği üzere ancak bu hususta mahkemeye başvurulmak suretiyle gerçekleştirilebileceğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ——– yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, iddia ve talebin, dava konusu şirketin taraf olduğu dava icra takibinin sonuçlandırılmasına, taraf teşkilinin sağlanmasına dayandığını, işbu nedenle müvekkili müdürlük aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, Davanın açılmasına sebebiyet vermeyip de davanın niteliği gereği yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince —— gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
—-günlü cevabi yazısıyla ihyası talep edilen şirketin —– resen terkin edildiği bildirilmiştir.
—— sayılı icra takip dosyası üzerinden sicilden re’sen terkinine karar verilen borçlu şirketin borçlu olduğu, hakkında bir icra takibi olduğu, icra takibinin derdest olduğu, taraf teşkili sağlanması açısından davacı tarafa şirketin ihyası davası açmak üzere yetki ve süre verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik geçici 7. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde kanunda yazılı halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.Aynı maddenin 15. Fıkrasında ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. ——– kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” düzenlemesi getirilmiş, Aynı maddenin 2. Fıkrasında Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.Yapılan incelemede ihyası istenen şirketin — tarihinde TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği, davanın —– tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya göre, ——– re’sen terkin edilen şirket hakkında derdest icra takibi bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak bildirimle yapılan ilana rağmen ——– bulunmadığından tasfiye edilmeksizin resen terkin edildiği anlaşılmıştır.Tasfiyenin şirketin tüm borç ve alacakları tasfiye olunmaksızın tamamlanamayacağı, ticaret sicilinden terkin olunamayacağı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep edilen şirket hakkında devam eden icra takibi olması sebebiyle davanın kabulüne, davalı —– olması sebebiyle davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE—– maddesi gereğince re’sen sicilden terkin edilen —— sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere, terkin edilen şirket hakkında yürütülen icra takibinin sonuçlanması ve infazı bakımından —- terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, —– TESCİLİNE,
2-Kararın———— ilan edilmesine,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı yasal hasım olduğundan davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, ——– Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2022