Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/125 E. 2022/126 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/125 Esas
KARAR NO : 2022/126

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde———— nedeniyle —— ——- tarihinde davacının —- kartından —– olarak aldığı ücreti—— olarak geri ödemiş ve aradaki —- henüz ödenmediğini,———- kesinti yaparak eksik iade etmesi vicdani olmadığını beyan ederek ——- davacı tarafa iadesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın—- hesabına hareket eden———- kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet ———— üzere—– — hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya —- arasında———— —- dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
—– Sayılı ilamında “….. Dava, —- kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. — tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya—— — üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.Somut olayda; davanın açıldığı — tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” belirtmiştir.
——.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davanın taşıma sözleşmesine aykırılık iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-l maddesin uyarınca tüketici işlemi sayılacağı gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c, 115/2, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/1-l, 73/1, 83/2 ile TTK’nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, talep halinde dava dosyasının görevli ve yetkili — gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.”—— Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesine göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında—- sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade eder.Yine anılan Kanun’un 73/1. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. Maddesi uyarınca ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. O halde somut olay bakımından, dava dilekçesinde — mesleki ve ticari bir amaç kapsamında yapılmış olduğuna yönelik bir delil bulunmamakla davacıların tüketici sıfatının bulunduğu, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin — ait olduğu anlaşılmaktadır— sayılı kararında belirtilen gerekçelerle, niteliği gereği —işlemi sayılan ve bu nedenlerle tüketici mahkemesinin görev alanında kalan uyuşmazlıkların ticari dava kapsamında olduğundan bahsetmek mümkün değildir. ” belirtmiştir. ( Aynı gerekçeler için—–
Eldeki dosya incelendiğinde; davacının — davalı firmadan bilet satın aldığını dile getirdiği ve talebinin davalı tarafından kendisine eksik ödenen bedelin arta kalan kısmının iadesine ilişkin olduğu görülmekle yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu görülmekle mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın görev yönünden REDDİ ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı HMK nın 20. maddesi uyarınca, görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacılar tarafından yapılacak müracat halinde dosyanın görevli ve yetkili— Mahkemesine gönderilmesine,
3-Tarafların yukarıda belirtilen süre içerisinde başvarmamaları halinde mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
4-6100 sayılı HMK nın 331/2 maddesi uyarınca harç, yargılama gideri, vekalet ücreti ve gider avansı gibi hususların görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içeriside başvurulduğunda İstinaf yolu açık olmak üzere tensiben karar verildi.