Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/122 E. 2022/791 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/122 Esas
KARAR NO : 2022/791

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; —-tarihinde davalı —ait ve dava dışı — isimli şahsın sevk ve ——- istikametine doğru seyir halindeki müvekkili — araca çarparak dava konusu maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza tarihinde davalı —-firmaya ait olan ve davalı —– tarafından sigortalanan —- aracın sevk ve idaresini sağlayan dava dışı —şahıs henüz kaza tarihinde — yaşında olup, kaza tarihinde ehliyeti de bulunmadığını, işbu nedenle ve aracın ruhsatı da araç içerisinde yer almadığından taraflarca doğrudan kaza anında kaza tespit tutanağı tutulamadığını, bu sebeple müvekkili tarafından emniyete gidildiğini ve emniyet güçleri tarafından görgü tespit tutanağı tutulduğunu, müvekkilinin aracında işbu kazadan kaynaklı olarak ilgili tarihte —– zarar meydana gelmiş olup bu zarara ilişkin onarım faturası da ekte Sayın mahkemeye sunulduğunu, bununla birlikte müvekkilinin aracında değer kaybı da gündeme geldiğini, bu kapsamda 10.07.2021 tarihli ihtarname ile kazaya sebebiyet veren aracın sigortalayanı olan sigorta şirketi olan—– araçta meydana gelen 9.000,00-TL’lik değer kaybı zararının karşılanmasının talep edildiğini, yapılan yazışmalar neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline değer kaybı zararına ilişkin 23.12.2021 tarihinde yalnızca 3.011,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarların ağırlığı göz önünde bulundurulduğunda araçta oluşan değer kaybının çok daha fazla olduğu hususunda herhangi bir çekince bulunmadığını,—–ekspertiz raporunda da müvekkilinin aracında 9.000,00 TL’lik değer kaybı olduğunun açıkça gözler önüne serildiğini, kaza sırasında; müvekkili ——– halihazırda seyir halinde —- bir çifte yol vermek için yavaşladığını, akabinde ani bir fren sesi duyulduğunu, takip mesafesini korumayarak KTK madde 52/1-C’ye aykırı davranan dava dışı —- müvekkilinin aracına arkadan çarptığını, araç sürücüsünün —–yaşından küçük olması ve ehliyetinin bulunmuyor olması dahi kusurlu sayılmasında tek başına yeterli olduğunu, bu hususta dava dışı —– kaza gününe ilişkin verdiği ifadesinde de müvekkilinin aracına arkadan çarptığını ve ehliyeti olmadığını ikrar ettiğini, dolayısıyla dava dışı sürücü —, dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu durumda olduğunu, taraflarca dava süreci öncesi değer kaybının tamamı ödenmeyince, bakiye değer kaybının, ekspertiz ücretinin ve kaza tarihinden itibaren işlemiş yasal faizin ödenmesi için haklı olarak müvekkilinin — borçlulara karşı genel haciz yolu ile — dosyası ile icra takibi yapmak zorunda kaldığını, ancak, davalılar/borçluların icra takibine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu, huzurdaki dava açılmadan evvel her ne kadar davalılar/borçlular ile zorunlu dava şartı olan arabuluculuk sürecine —- tarihinde başlanılmış olsa da; davalılar/borçlular ile yapılan —görüşmeleri sonucunda anlaşılması mümkün olmadığını, bu sebeple anlaşmamama tutanağı düzenlendiğini ve arabuluculuk sürecinin sona erdiğini beyan ile, —vaki itirazın iptali ile takibin devamını ve davalıların haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle en az % 20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama masrafları ile avukatlık vekâlet ücretinin davalı-borçlu taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir..
CEVAP: Davalı — cevap dilekçesinde özetle;Kazaya karışan ve müvekkili şirkete ait olan—plakalı aracı müvekkili şirketin, —tarihinde satın aldığını, müvekkili şirket tarafından bu aracın— altında bulunan ve aynı zamanda oto galeri işi yapan —– isimli — aracın satışının yapılması amacıyla bırakıldığını, müvekkiline ait aracın dava dışı —isimli şahıs tarafından —- müvekkilinin—– haberi olmadan çalındığını—– yetkilisinin savcılıkta verdiği ifadede görüleceği üzere çalışanı veya personeli de değildir), akabinde araç —– hakimiyeti altındayken kaza meydana geldiğini, yaşanılan kaza sonrasında, müvekkili şirketin sahibi — davanın davacısı — geçen konuşmalar dolayısıyla tarafların birbirlerinden şikayetçi olduğunu, yine müvekkili şirket sahibi —- dava dışı —– hırsızlık dolayısıyla şikayetçi olduğunu, bu şikayetler dolayısıyla——– müvekkili şirket sahibi ——- çalınan araç dolayısıyla şikayetçi oldukları— ulaştırıldığını, müvekkili şirket yetkilisi— çalanın suça sürüklenen çocuk olması, çocuğun ailesinin müvekkili şirket yetkilisine ricacı olması dolayısıyla şikayetlerinden vazgeçtiklerini, ancak müvekkili şirket yetkilisi– davacı — şikayetleri devam etmekte olup— Başsavcılığınca— soruşturma numaralı dosyasıyla soruşturma devam ettiğini, davaya konu olay anına ilişkin kaza tespit tutanağı tutulmadığını— gerçekleştiği günün ertesi günü olan — yaptırdığını, tek taraflı yapılan bu görgü tespit tutanağını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin yaşanan olayla ilgili hiçbir kusuru bulunmadığını, Sayın Mahkeme bir an için aksi kanaatte düşünse dahi dosyada bulunan diğer davalı —–davacı yanın araç değer kaybı olarak ——-ödemiş olup bu aşamada herhangi bir borç olmadığını, davacı yanın araç değer kayına ilişkin yaptırdığı eksper raporu tek taraflı belgelerle hazırlanan ve kabulü mümkün olmayan bir rapor olduğunu, davacı tarafından alınan ve bu raporda hesap edilen 9000TL bedeli kabul etmediklerini beyan ile, davacı tarafından açılan iş bu davanın, müvekkili yanında davaya katılması amacıyla— edilmesini, haksız olarak açılan davanın reddini, kötü niyetli olarak icra takibine girişmiş olan davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı — cevap dilekçesinde özetle;Başvuru konusu araçta meydana gelen değer kaybı bedeli zararı karşılandığından başvurunun reddi gerektiğini, davacı tarafın müracaatı üzerine tespit edilen 3.011,00 TL’nin başvuran vekilinin hesabına 23-12-2021 tarihinde ödendiğini, yapılan değer kaybı ödemesi ile davacının zararı karşılanmış olup, fazlaya dair taleplerinin reddini, icra inkâr tazminatına ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, her halükarda Değer Kaybı —- alınarak yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, başvuranın değer kaybı bedeli talepleri karşılandığından müvekkili şirketin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini, başvuran tarafın temerrüt tarihinden itibaren faiz taleplerinin reddini, başvurunun ikame edilmesinde müvekkili sigorta şirketinin kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini beyan ile, başvuranın değer kaybı bedeli karşılandığından işbu haksız başvurunun reddini, itirazların kabul edilmemesi halinde değer kaybı bedelinin—- Genel Şartlara göre hesaplanmasını, kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, her halükarda itirazlar doğrultusunda yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “—– tarihinde meydana gelen olayda; KUSUR YÖNÜNDEN: Davacı ——olayın oluşumunda kusursuz olduğu, Davalı taraf sürücüs—- %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: Dava konusu —- plaka sayılı ——- —– tarihli hasarlara ait); —-onarım fotoğrafları ve araç üzerinde hasar yönünden yapılan ayrıntılı tespitleri içeren (Parça-malzeme-işçilik kalemleri) ekspertiz raporlarını içeren ayrıntılı —– yönünden denetime elverişli sonuç bildirir değerlendirme yapılabileceği,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Dosya kapsamındaki mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; — tarihinde meydana gelen olayda; KUSUR YÖNÜNDEN: Davacı—– kusursuz olduğu, Davalı taraf sürücüsü —- sayılı araç sürücüsü) —– %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, HASAR-DEĞER KAYBI YÖNÜNDEN: — tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, —— araçta meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, Toplam hasar tutarının— hesaplandığı, hasar-onarım fotoğrafları ve onarım faturası içeriği de dikkate alındığında belirtilen parça/malzeme ve işçilik fiyatları tutarı toplamının kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında kabul edilebilir makul fiyat aralığında, günün rayicine ve dosya kapsamına uygun olabileceği, Davacı tarafın — öncesine —- sorgulaması yapıldığında, sistemde kayıtlı—— kaydının bulunduğu görülmüş olup, ön raporumuzdan sonra —- gelen yazı ekinde bulunan belgeler kapsamına göre de; — kazasındaki Ekspertiz Raporundaki hasar kalemlerinin şekli ve niteliği de dikkate alındığında değer kaybına sebep olabilen aynı parçaların (arka —- almış olması nedeniyle, dava konusu 10/06/2021 tarihli kaza nedeniyle arka kısımdan hasar alan dava konusu araçta değer kaybı oluşmayacağı, (Dava konusu aracın — kaydının olduğu, eski hasarlarından —- hasarının ön ile arka kısımda olduğu, “arka bagaj kapağı, —- bulunduğu ön ve arka bölgeden hasar almış olduğu” ——– Ekspetiz Raporu başlık belgede dava konusu aracın geçmiş hasar kayıtları değerlendirmeden tespit ve hesaplama yapıldığı anlaşılmakla, bu nedenle davacı tarafça sunulan söz konusu değer kaybı ekspertiz raporundaki hesaplamaya tarafımızca uyulmadığı, SİGORTA YÖNÜNDEN: Davacının talebinin değer kaybı sebebiyle maddi zarara ilişkin olduğu, —- tarihli kaza nedeniyle davaya konu ——–plaka sayılı araçta değer kaybı oluşmadığı tespit edilmesi nedeniyle icra takibine konu alacak ne-deniyle davalıların sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle davaya konu itirazın iptaline ilişkin değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiile dayalı olarak kazaya karışan araçta meydana geldiği ileri sürelen değer kaybı tazmininden kaynaklı itirazın iptalı istemine ilişkindir.
Mahkememizce kusur durumunun tespiti ve kazaya karışan araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tespiti bakımından bilirkişi raporları aldırılmıştır.
07/01/2022 tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle: Davacı —-oluşumunda kusursuz olduğu, davalı taraf sürücüsü —-%100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, geçmiş hasar kayıtları değerlendirildiğinde, kazaya karışan ———plaka sayılı araçta değer kaybı oluşmadığı yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. —- esas sayılı icra dosyası fiziken celp edilmiş, davacının— alacak290,52 TL işlemiş faiz, 295 TL eksper ücreti ve 14,33 TL eksper ücretinin yasal faizi olmak üzere toplam 6.588,85 TL alacak talebinde bulunduğu, borçluların ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
İddia, savunma, görgü tespit tutanağı, icra dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında; davacıya ait araçta meydana gelen —- tarihli bilirkişi raporuna göre kaza tarihi itibariyle toplam hasar tutarının ——olduğu, oluşan zararların kusur oranı ile paralel olarak %100 oranına isabet eden bedelin davalılardan talep edildiği, kazaya karışan aracın bilirkişiler tarafından hasar geçmişi incelendiğinde kazadan öncesine —- olduğu,—- hasarın aracın aynı bölgesine denk geldiği, bu haliyle daha önceden hasar almış aracın tekrardan değer kaybına uğramayacağı, zira söz konusu bölgedeki —- değiştiği, davaya konu kaza neticesinde ise —— yapıldığı, tüm bu hususlar hep bir arada değerlendirildiğinde bilirkişi heyetinin kazaya karışan—- plaka sayılı araçta değer kaybı oluşmadığı yönünde tespit ve değerlendirmelere iştirak edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davada reddedilen miktarın — sınırı olan 8.000,00 TL nin altında kalması nazara alınarak kesin olarak karar verilmiştir.—– ilamında benzer konuya ilişkin; ” … karar altına alınan miktarın yıllar itibariyle yeniden değerlendirme oranları nazara alındığında —altında kaldığı, dolayısıyla istinafa gelen davalı yönünden kabul edilen dava miktarı itibariyle mahkeme kararının tutar itibariyle kesin nitelikte olduğu anlaşıldığından tarafça yapılan istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddinin gerekeceği, kanunun bahşetmediği bir hakkın ise mahkemece taraflara verilemeyeceği, dolayısıyla yerel mahkeme kararında istinaf yasa yolunun açık olduğunun bildirilmesinin taraflar lehine kazanılmış hak doğurmayacağı üzere davalı vekilinin istinaflarının esastan incelenemeyeceği anlaşılmıştır. ” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
6—–arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, dava değeri kesinlik sınırının altında kalması nazara alınarak KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.