Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2022/280 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/105
KARAR NO : 2022/280

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 11/02/2022
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; ihyasını—-önceki adresinin—– olduğunu, şirketin tasfiyeye girdiğini ve —-resen terkin edildiğini, İhyasını istediği şirketin —- resen terk edildiğinden ötürü bu davamızda husumeti sadece —- yöneltmiş bulunduğunu,—- —- şirketin —- —- girdiği ve tasfiye işlemlerinin — tescil edildiğini, yasal 1 yıllık süre geçtikten sonra şirketin kaydının silindiği, ancak dana sonra tespit ettikleri harici bulgulara göre —- kayıtlı olduğunu öğrendikleri şahsına ait ——– olduğunu öğrendiğini, söz konusu aracın satış ve devir işlemlerini—-kişiliğinin TTK’nın 224 ve 445, maddeleri anlamında ihyası gerektiğini, ——-ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …— meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesi gereğince—- gayri faal olması sebebiyle re’sen terkin edilen şirketin faal olduğunun tespiti ile ihyası istemidir.
.—yazısıyla ihyası talep edilen —- tarihinde yaptırdığı, şirket yetkilisi ve ortaklarının … ve — tarihinde— kaydının tasfiyenin sona ermesi nedeni ile terkin olduğu bildirmiştir.
—cevabi yazısı—- — cinsi aracın halen ihyası talep edilen şirkete ait olduğu anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 26/06/2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 38. maddesi ile değişik geçici 7. maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde kanunda yazılı halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve ——– kayıtlarının silinmesi ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiş bulunmaktadır.Aynı maddenin 15. Fıkrasında ” Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen — ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra — intikal eder. — şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. —-sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. — kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak — isteyebilir.” düzenlemesi getirilmiş, Aynı maddenin 2. Fıkrasında Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiştir.Yapılan incelemed— tarihinde TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca — terkin edildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılamaya— re’sen terkin edilen şirket hakkında ihyası talep edilen şirketin halen adına tescilli araç bulunduğu, dolayısıyla faal olduğu, ancak bildirimle yapılan ilana — başvurusu bulunmadığından tebligat ve ilan prosedüründen sonra tasfiye edilmeksizin resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Birçok Bölge adliye mahkemesi kararında Ticaret kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca —edilen şirketlerin ihyası istemlerinde — tayinine gerek olmadığı belirtmiştir. —-sayılı ilamında “….Davaya konu şirket TTK geçici 7. Maddesine göre resen — tasfiye olmadığından, TTK geçici 7. Madde ile terkin edilen şirketin ihya edilmesi durumunda —- atanmasına gerek bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.” belirtmiştir. Bir tanesi burada alıntılanmıştır. Ancak —–.6102 sayılı TTK’nın geçici 7. madde 4. fıkrası c bendi nazara alındığından sermayenin yasal hadlere çıkarılmaması nedeniyle münfesih sayılan şirketler bakımından basit tasfiye ve terkin sürecinde ihya davası yoluyla —- dönme imkanının yasal olarak bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak, tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verildiğine göre, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 547/2. maddesi gereğince mahkemece, ek tasfiye işlemlerini yapması —- —-yahut da yeni bir veya birkaç kişinin ——- atanıp, —– verilmesi gerekirken bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmeksizin kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak sadece, şirketin ihyasına karar verilmesiyle yetinilmesi doğru olmamış, bu husus 1086 sayılı Hukuk Usulü Mukameleri Kanunu’nun 439/2. maddesi uyarınca kanunun açık hükmüne aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” kararında ihyanın —- amacı ile verilmesi durumunda mutlaka—— tayin edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
—– ilamında “…—— edilen şirket adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğunun sunulan — incelenmesinden anlaşılmasına göre T.T.K.’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra —- zorunludur.Ancak tüzel kişiliğin ihyasına karar——– —— atanmaması T.T.K. 547. maddeye aykırı olduğundan davacı vekilinin —- atanmasına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmüş, açıklanan nedenlerle hükmün kaldırılarak şirket ortağı davacı ——–atanmasına karar verilmiştir. ” Ticaret kanununun geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirket hakkında görülen davada şirket adına kayıtlı taşınmazların olması nedeni ile ihya kararı ile birlikte —- atanması gerektiği belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, ihyası talep — adına kayıtlı araç olması sebebiyle, dava konusu şirketin tasfiyesinin tamamlanmamış olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dava konusu şirketin ihyasına,ihya kararı tasfiye amacı ile verildiğinden şirketin son yetkilisi ve ortağı olan davacı …— atanmasına, davalı … yasal hasım olması sebebiyle davalı yönünden davacı lehine yargılama gideri takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.Tüm bu anlatılan nedenlerden ötürü davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … yasal hasım olması nedeni ile yargılama giderinden sorumlu tutulmamış davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-DAVANIN KABULÜNE, …nün——– tarihinde 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince —– 6102 Sayılı TTK 547 maddesi gereğince —–satış ve devir işlemleri ile —- terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle İHYASINA, .—– yeniden TESCİLİNE,
2—–numaralı—– atanmasına, —– tarafından yürütülmesine, ek tasfiye işlemleri bitinceye—– görevine devam etmesine,
3-Kararın——— edilmesine,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davalı … yasal hasım olması sebebiyle davacının işbu davalıyla ilgili yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince var ise kalan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacının yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı.