Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1011 E. 2023/771 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/1011 Esas
KARAR NO: 2023/771
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/12/2022
KARAR TARİHİ: 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacı ile arasında ticari ilişki çerçevesinde düzenlenen fatura bedelini vadesinde ödemekten imtina ettiğini, alacağının tahsili için ——– Esas sayılı dosya ile borçlu-davalı hakkında ilamsız icra yolu ile takip başlatılıp borçlu tarafa ödeme emri gönderildiğini, başlatılan icra takibine dair ödeme emrinin davalıya 16.11.2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve işbu takibe borçlu-davalı taraf 18.11.2022 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, taraflar arasında gerçekleşen iş anlaşması neticesinde hizmetin karşılığı olarak davacıya ödemesi gereken fatura bedelinin tam olarak ödenmediğini, TTK Madde 21 “(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” şeklinde hüküm kurulduğunu, İlgili maddeye göre; bir faturayı alan kimse, aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmadığı takdirde fatura münderecatını kabul etmiş sayılacağının düzenlendiğini, Yargıtay’ın bu konuda yerleşmiş içtihatları bulunduğunu, taraflar arasında anlaşma karşılığında düzenlenen faturaya, davalı taraf 8 gün içinde itirazda bulunmamış yahut davacı tarafına herhangi bir bildirimleri de olmadığını, her iki tarafın ticari defterleri incelendiğinde işbu icra dosyasına konu fatura, borçlunun ticari defter kayıtlarında yer aldığının görüleceği, davacı şirkete, davaya konu faturaya dayalı alacak miktarı hiçbir ödeme yapılmadığını ve belirtilen fatura sebebiyle muaccel hale gelmiş borçtan sorumlu olduğunu, borçlunun/davalının itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, borçlunun itirazının iptaline ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, davalı firmanın mali durumunun olumsuz ilerlemesi sebebiyle ileride davacı adına telafisi mümkün olmayacak sonuçların önüne geçmek adına tensiple birlikte ticari defterlerin ve BA/BS formlarının celbi ile dosyanın bilirkişiye tevdiine, borçlunun/davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından davalı aleyhine ——– E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu; davalı tarafın takibe, faize, borca, sair tüm hususlara yasal süre içinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davacının davaya konu icra takibine dayanak olarak bildirdiği belgelerin davalıya tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde bildirilen bakiye bedellerin gerçeği yansıtmadığını, ödeme emrinde söz konusu borcun tam olarak neden kaynaklandığı, talep edilen alacak kalemlerinin neye ilişkin olduğu ve hangi tarihte ne şekilde tahakkuk ettiği açıkça belirtilmediğini, borca konu miktarların hangi sebepten kaynaklandığı açıkça belirtilmemekle faiz oranlarının da yasal mevzuata aykırı olarak işleme konulduğunu, her ne kadar davacı yanca tek taraflı olarak tanzim edilen faturalar mevcut ise de davalı şirkete fatura kesilen mal ve hizmet teslimi yapılmadığını, işbu hususun tarafların ticari kayıtlarında mevcut teslim-tesellüm tutanaklarının, irsaliye faturalarının incelenmesi halinde ortaya çıkacağını, somut olayda davacı tarafından alacağını ispata yarar imzalı irsaliye faturaları da sunulmadığını, VUK Madde 230′ da fatura içeriğinde bulunması zaruri unsurlar yer almakla; 5. fıkrada; “5. Satılan malların teslim tarihi ve irsaliye numarası, (Malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının, teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlemesi ve taşıtta bulundurulması şarttır” denildiğini, somut olayda davacı tarafından keşide edilen faturaların kanunun aradığı geçerlilik şartlarını taşımadığını,; ——— No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (C-l/c) kısmında; “Satılan mallara ilişkin faturaların malın tesliminden önce düzenlendiği ve malın daha sonra sevk edildiği durumlarda; faturayı düzenleyenler faturada malın daha sonra sevk edileceğini belirteceklerdir. Faturada bulunması gereken malın teslim tarihi ve irsaliye numarası ise malın tesliminden sonra alıcı ve satıcı kendilerinde kalan sevk irsaliyesinden faydalanarak faturaya şerh verecekler, fatura ve sevk irsaliyesi arasındaki uyumu sağlayacaklardır…” denilmek suretiyle, fatura ile sevk irsaliyesinin birlikte bulunması gerektiği bildirilmekle; somut olayda imzalı irsaliye faturaları bulunmadığından alacaklı alacağını ispat edemediğini, her ne kadar TTK 21/2’de faturaya itiraz edilmemesi halinde faturanın içeriğinin kabul edildiği varsayılsa da; bu durum faturadaki her türlü bilginin doğruluğunun kabul edildiği veya malın/hizmetin alıcıya teslim edildiği anlamına gelmediğini, davalı şirketin takipte alacaklı görünen tarafa takipte anılan miktar kadar borcu bulunmadığını, takip dayanağı davalı şirkete tebliğ edilmemekle takip dayanaktan yoksun olduğunu, alacaklının dava dilekçesinde değinmiş olduğu hususların alacağını ispata yarar vaziyette olmadığını, işbu davanın açılması açıkça kötü niyetli olup davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, fazlaya ilişkin dava, talep ve delil sunma haklarımızı saklı tutarak davacı tarafından açılmış itirazın iptali davasının reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştirRAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “6102 Sayılı TTK’nun 64. Maddesi ve 213 Sayılı VUK’nun 182. Maddesi uyarınca tutulması zorunlu olan defterlerin tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK madde 64/3 ile VUK Madde 220-226/A uyarınca yasal sürelerinde yaptırıldığı, kayıt nizamının VUK’nun 215-219. maddelerindeki hükümlerine ve muhasebe sistemi uygulama genel tebliğine uygun olduğu, birbirini tamamladığı ve teyit ettiği HMK 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil nitelikleri bulunduğu ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 64. maddesi hükümlerine göre incelemeye müsait olduğu saptanmıştır.Davalı şirketin 09.11.2022 takip tarihi itibarı ile ———— no.lu faturadan kalan 14.951,89 USD borç bakiyesi mevcuttur. Talep tutarı ise 14. 959 USD’dir. Davalı şirketin takibe konu bakiyeyi oluşturan faturayı 1 adet e-belge olarak ———- Vergi Dairesine BA formu beyan ettiği, GİB 03.02.2023 tarihli yazısı ekinde söz konusu faturaya ait KDV’nin 2022/04 döneminde KDV iadesinde kullandığı görülmüştür. Talimat mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu ile davalının defter kayıtları arasındaki TL tutar farkının, bilirkişinin maddi hatası 40.000 TL eksik hesaplama ile tarafların farklı tarihlerdeki döviz kurlarını kullanılması nedeniyle oluşan 33.725 TL farktan kaynaklandığı, bilirkişinin takip tarihi itibarı ile hem TL hem de USD cinsinden davacının alacak tutarını hesaplamış olduğu, taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen fatura, yapılan ödemeler ve muhasebe kayıtları birlikte değerlendirildiğinde takip tarihi itibarı ile davalının borcunun 14.951,89 USD olduğu” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, faturaya istinaden başlatılan takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.07/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “….taraflar arasındaki sözleşme, düzenlenen fatura, yapılan ödemeler ve muhasebe kayıtları birlikte değerlendirildiğinde takip tarihi itibarı ile davalının borcunun 14.951,89 usd olduğu” yönünde tespitlerde bulunulduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak ——— Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”.TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Ticari defterlerin delil olması için gerekli şartlar HMK’nın 222/2 maddesinde “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. ” ifadesi ile sayılmıştır. Buna göre ticari defterlerin delil olması için;a) Ticari bir dava olması,b) Uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir işlemden kaynaklanması,
c) Ticari defterler kanuna uygun eksiksiz tutulmuş olması,d) Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması, e) Uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. 7251 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile davalının ticari defterlerini sunmaması halinde davacı kayıtlarının davacı lehine (aleyhine kayıtların ise aleyhine) olacağı düzenlenmekle görüş ayrılıklarına temel teşkil eden kanunun ilk düzenlendiği zaman var olan eksiklik giderilmiştir. Nitekim burada unutulmaması gereken husus davacı ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK’nın 222/2.maddesine uygun tutulmuş olmasıdır. Davacı ticari defterlerinin usulune uygun olmaması halinde davacı lehine delil teşkil etmeyecek ve 6100 sayılı HMK’nın 222/4.maddesi uyarınca aleyhine delil olacaktır. Nitekim defter inceleme ara kararı sonrasında mahkememize sunulan davacı ticari defterlerinin iddialarını doğrular nitelikte olduğu görülmekle faturanın ispat gücü ve ticari defterlerin ispat gücü göz önüne alınarak faturalara konu edimlerin davacı tarafından ifa edildiği kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikteki bilirkişi raporları hükme esas alınarak, taraflar arasındaki takibe konu bedelin 14.951,89 usd üzerinden davacı tarafça ispatlandığı anlaşılmış alacağın faturaya bağlı olması nedeniyle belirli likid olduğu kanaatine varılmış kabul edilen asıl alacak miktarı olan 14.951,89 usd’nun takip tarihi olan 09/11/2022 tarihindeki ——— usd efektif satış oranı olan 18.6405 TL ile çarpılması sonucu oluşan 278.710,70 TL üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının (55.742,14 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmiştir . Tarafların tacir olduğu ve alacağın yabancı para alacağı olduğu görülmekle ——— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 14.951,89 usd üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin devamına karar verilmiştir. Vekalet ücreti ile harç hesaplaması ———- Sayılı kararı doğrultusunda dava tarihindeki (27/12/2022) ———– USD/TR efektif satış oranı olan (18.7044) esas alınarak yapılmıştır.

TASHİH:Her ne kadar kısa kararın başında “Davanın KABULÜ ile;” şeklinde yazılmış ise de gerekçeli karar yazım aşamasında sehven “KISMEN” kavramının eksik yazıldığı fark edilmiştir. 6100 sayılı kanunun 304. Maddesi ” Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. ” hükmünü getirmiştir. Henüz karar tebliğe çıkartılmadan söz konusu hata fark edildiğinden resen tashih yapılmıştır. Bu nedenle hükmün başında yer alan “Davanın KABULÜ ile;” ibaresinin “Davanın KISMEN KABULÜ ile; ” şeklinde resen tashihine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1——— Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile 14.951,89 usd alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-14.951,89 usd’nun takip tarihi olan 09/11/2022 tarihindeki ——– usd efektif satış oranı olan 18.6405 TL ile çarpılması sonucu oluşan 278.710,70 TL üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının (55.742,14 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 19.103,99 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan 3.388,59 TL harçtan mahsubu ile bakiye 15.715,4‬0 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvuru harcı, 3.388,59 TL peşin harç toplamı 3.469,29‬ TL ile 3.876,50 TL ( Bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, Dosya ücreti) olmak üzere toplam 7.345,79‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,99 ve red 0,01 oranına göre hesaplanan 7.272,33 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin kabul oranına göre 3.088,8‬0 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL’nin red oranına göre 31,2‬0 TL’ nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 43.949,92 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 132,99 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2023