Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2023/227 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/222 Esas
KARAR NO : 2023/334

DAVA : Takibin İptali
DAVA TARİHİ : 15/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/04/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 15/06/2022 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının —— İcra Müdürlüğü)—— Esas sayılı icra takip dosyasından 10.465 TL. Tutarında ticari alacak adıyla davacı aleyhine icra takibi başlattığını, davacı hakkında yapılan takipten 17.05.2022 tarihinde hesaplarını incelemesi neticesinde, hesaplarına gelen hacizle birlikte haricen haberdar olunduğunu, davacı icradan haberdar olur olmaz icra müdürlüğüne giderek asıl icra takip dosyasını incelemek istediğini, davacı her ne kadar asıl dosyaya ulaşmak istese de, asıl dosyaya ulaşamamış, gölge dosya önüne konulduğunu, gölge dosyadaki tebligat mazbatasını incelediğinde ise mazbatadaki belli belirsiz görülen imzanın kendisine ait olmadığını tespit ettiğini, tebligatın usulsüzlüğüne dair —— Esas sayılı dava dosyasıyla şikayetlerinin devam ettiğini, aradan 15 yıldan fazla bir zaman geçmesi, davacının tebligatı hatırlamaması ve tebligattaki imzanın hatalı bir grafoloji raporuyla davacıya ait çıkma ihtimaline binaen menfi tespit davası açma zarureti de hasıl olunduğunu, davacının davalıya hiçbir borcu bulunmadığından, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından, ispat yükü davalıda olduğundan, ispata elverişli hiçbir belge icra dosyasına sunulmadığından borçlu olmadıklarının tespitini, davacı hakkında açılan takibin iptalini, takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı ile 2002 yılında marangozluk yaparken firmandan aldığı ağaç ürünler ile ticari ilişkisinin olduğunu, borçluya icra takibinin bizzat kendisine 24/09/2007 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının iş bu davasını açmakta kötü niyetli olduğunu, %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava takibin iptali talebine ilişkindir.Davacı vekilinin İ.İ.K’nun 72. Maddesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talepli mahkememize açtığı—— Esas sayılı dosya davasının yargılaması sırasında verilen ara karar gereği takibin iptali talebi yönünden tefrik kararı verilmiştir.
Hakkında icra takibi (ödeme emri) kesinleşen borçlu, artık cebri icradan kurtuluş çaresi kalmadığını anlayarak, alacaklıya borcunu ödemiş olabilir.Bu halde, alacaklının normal olarak icra takibini geri alması, yani icra takibinden vazgeçmesi veya hiç olmazsa icra takibine devam etmemesi gerekir. Fakat alacaklı, buna (borcun ödenmiş olmasına) rağmen, icra takibine devam etmek isterse, böyle kötü niyetli alacaklılara karşı borçluyu korumak için, icra takibinin iptali yolu kabul edilmiştir….Takibin iptali talebi dava da değildir….İcra takibinin iptali, borçlu tarafından, icra takibinin yapıldığı yerdeki icra mahkemesinden istenir. ——Tüm bu açıklanan nedenler dikkate alındığında davacının takibin iptaline yönelik talebinin İcra Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.Açıklanan gerekçe nedeni ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle; HMK 115-2 md uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli icra hukuk mahkemesine gönderilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden, İstinaf yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli ——Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi taktirde mahkememizce resen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
3-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına ALINMASINA,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.