Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/94 E. 2023/543 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/94 Esas
KARAR NO: 2023/543
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/02/2021
KARAR TARİHİ: 08/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; 18.09.2020 tarihinde müvekkil —- Şirketine ait ——sevk ve idaresindeki —— plakalı araç ile tek taraflı kaza yapmış ve araç kullanılamaz şekilde ağır hasarlanmıştır. Davalı——- Poliçe başlangıç tarihi ——— numaralı Kasko poliçesi ile teminat altındadır. Sigorta şirketince atanan ekpertiz raporuna göre motor hasarı hariç yaklaşık 44.314,66-TL tutarında hasar mevcuttur. Ancak ekspertizin raporunda da belirtildiği gibi, aracın motorunda ciddi bir hasar oluşmuş olması durumunda bu hasar bedelinin daha da yükseleceği belirtilmektedir. 12.12.2020 tarihinde davalı —— müvekkilin aracında oluşan hasarın “kaza ve beyanların birbiri ile uyumlu olmadığını belirterek” karşılanmayacağını tarafımıza bildirmiştir. Kasko poliçesi kapsamında araçta oluşan hasarın karşılanması için dava şartı zorunlu arabuluculuğa başvurulmuş davalı taraf kesinlikle anlaşmayacaklarını beyan etmişlerdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilimize ait araçta meydana gelen kaza sebebiyle HMK 107 gereği belirsiz olan maddi zararımızın şimdilik 1.000 TL ‘sinin olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı —–tarafından tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait ——sayılı araç Müvekkil şirket tarafından ——- tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığı, Davacı yan tarafından, müvekkil şirket nezdinde sigortalı aracın 18.09.2020 tarihinde gerçekleşen kaza ile araçta hasarın meydana geldiği iddiasıyla yapılan hasar ihbarı üzerine ——- açılmış ve inceleme başlatıltığı, yapılan araştırma sonucunda müvekkil şirkete hasarla ilgili evrak paylaşılmadığından kaza tarihi, kazanın oluş şekli itibari ile teminat kapsamına giren bir hasar olup olmadığı tespit edilemediğinden, davacı yanın talebi müvekkil şirketçe olumsuz olarak değerlendirildiği, ——— maddesi uyarınca sigorta ettiren rizikonun gerçekleşmesi halinde yükümlüdür. Sigorta sözleşmeleri, gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşmeler olup, somut olayda başvuru sahibi sigortalı tarafından doğru ihbar mükellefiyetine ve iyi niyet kurallarına da aykırı davranılmış olduğu dosyada mübrez belgeler ile ortaya koyulmuş olduğundan müvekkil şirketin tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığı, öte yandan, TTK 1409. maddesinde yazılı ispat külfetinin kural olarak sigortacıda olduğu belirtilmiş ise de; bu kural sigortalı tarafından ihbar yükümlülüğünün iyi niyet kurallarına uygun olarak gerçekleştirildiği hallerde geçerli olup, somut olayda iyi niyet kurallarına açıkça aykırı hareket edildiğinden rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti de davacı sigortalıya geçmiştiğ, Buna göre ——– maddesine göre yerine getirilmesi gereken yükümlülükler kasten yerine getirilmemiş ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak gerçeğe uygun bilgilendirme yükümlülüğü ihlal edilmiş olduğundan, artık kazanın sigorta teminatı içinde kaldığını ispat yükümlülüğü de sigortalıya geçmiştiği, hiçbir kabul teşkil etmemek üzere TTK 1427 gereği, talebin en erken tüm belgelerin teslim edildiği tarihten itibaren 45 gün sonra muaccel olacağı ve/veya muacceliyetin tazminat talebinin reddi tarihinden itibaren başlayacağı açık olduğu, Bu nedenlerle talep edilen faiz türü ve faiz başlangıç tarihine de itiraz ettiklerini belirterek, davacının açmış olduğu haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini, vekaleten talep etmiştir.

DELİLLER:28/09/2021 tarihli ara karar ile dosyanın bir sigorta bilirkişisi ve makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 26/12/2021 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu kazanın oluşumunda; —– plakalı aracın dava dışı sürücüsü —– TAM VE ASLİ KUSURLU olduğu; Dava konusu kazanın oluşumunda; —- plakalı aracın maliki ve işleteni olan Davacı —- dava dışı sürücü ——- kusuru ve kusur oranı kadar sorumlu olacağı; —- tarafından tespit edilen hasarlı parçalarla —— yerinde yapılan ekspertizi ile mutabakat sağlanması birlikte değerlendirilmesi ile dava konusu araçta meydana gelen hasarların hasar resimleri dikkate alındığında, değiştirilmesi planlanan parçaların hasar ile uyumlu olduğu, oluşan hasarların ıskontolar düşüldükten sonra yaklaşık, KDV hariç 14.000,00-TL işçilik ve KDV hariç 23.554,80-TL Yedek Parça ile toplamda KDV hariç 37.554,80-TL ve KDV dahil 44.313,66-TL fiyata kaporta ve boya işçilikleri ile değişimi yapılarak onarımının yapılabileceği, tutarın eksper raporundaki tutar ile uyumlu olduğu, —– tarafından red verilen hasar dosyanın davacıya ödenip ödenmeyeceği ile ilgili hukuki değerlendirme, takdiri ve nihai kararın tamamıyla Yüce Mahkemeye ait olduğu Davacı ait —-plakalı aracın dava konusu kazasında; gerek Kara araçları —– kapsamında gerekse de TTK. 1292/3. maddesi ile ispat külfiyetinin sigortalı/sigorta ettirene geçmesi ve TTK’nın 1447. maddesi uyarınca da oluşan hasarın sigortacı davalı —— nezdinde tanzim edilen kasko poliçe teminat kapsamında olmadığı, Davacının masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer istemleri ile ilgili taleplerinin değerlendirilmesine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.—– tarihli ara karar ile dosyanın bir sigorta bilirkişisi ve makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 14/08/2022 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi ek raporunda kök rapordaki görüşlerin tekrar edildiği görülmüştür.
02/02/2023 tarihli ara karar ile dosyanın yeni bir makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 14/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.Bilirkişi Raporunda özetle; (%18) KDV’nin hesaba ilave edilip, edilmeyeceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu, —— plaka numaralı araçta dava konusu kazada oluşan hasarın onarımı için KDV hariç 37.554,80 TL, %18 KDV dahil 44.314,66 TL toplam hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle oluşabileceği şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı şirket adına kayıtlı —- plakalı aracın —- tarihleri arasında —— teminat altına alındığı poliçeden anlaşılmaktadır.Dava dışı sürücü —– sevk ve idaresindeki davacıya ait —– yönünde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle ——— istinat tel örgülerine ve kaldırama çarpması neticesinde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, trafik polis memurları tarafından tutulan kaza tespit tutanağı içeriği ve kaza resimlerinden anlaşıldığı, davalı kasko sigorta şirketine yazılı başvuruya ilişkin 12/12/2020 tarihli yazı cevabında “kaza ile ilgili olarak ibraz edilen belgelere istinaden yapılan tetkik ve araştırmalar sonucu hasar tazminat talebinizin, meydana gelen hasarın beyan ile uyumlu olmaması nedeniyle karşılanamayacağı” şeklinde gerekçelerle talebin reddine karar verildiği, davalı yanca sunulan cevap dilekçesinde hasarla ilgili evrak paylaşılmadığından kaza tarihi, kazanın oluş şekli itibari ile teminat kapsamına giren bir hasar olup olmadığı tespit edilemediğinden hasarın poliçe kapsamında olmadığı savunulmuştur.
——– raporunun sonuç ve kanaat kısmında “kaza tarihi 18/09/2020 olup, dosya yaklaşık 20 gün sonra açıldığı, bu kadar ağır bir hasarın beklemesi normal değil, ayrıca sürücü çalışan değil sigortalı arasında yakınlık bağı yok bu nedenlerden dolayı dosyanın tahkikat yapılması uygun bulunmuştur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. —– türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.——– göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin —— maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, ——– hükümleri uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.——Somut olayda uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacı davalıya kasko sigortalı aracının kaza sonucu hasarlandığını belirterek, davalıdan zararın tahsilini talep etmiş, davalı yanda hasarla ilgili evrak paylaşılmadığından kaza tarihi, kazanın oluş şekli itibari ile teminat kapsamına giren bir hasar olup olmadığı tespit edilemediğinden belirterek davanın reddini savunmuştur.Kusur ve hasar bakımından bilirkişi raporları ve dosya kapsamı itibariyle; Dava dışı sürücü —— sevk ve idaresindeki davacıya ait aracın hakimiyetini kaybederek tek tarafalı maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde sürücünün %100 kusurlu olduğu, bilirkişi raporlarında kaza nedeniyle araçta değiştirilmesi planlanan parçaların hasarla uyumlu olduğu, hasar bilirkişilerince kaza tarihi itibariyle toplam hasar tutarının KDV dahil 44.313,66 TL olabileceği, sigortacı bilirkişi kök raporda hasarın poliçe teminatı kapsamında değerlendirilemeyeceğine dair tespit yapılmış ise de, davalı tarafından kazanın teminat dahilinde olmadığı ileri sürüldüğünden olaydaki ispat külfeti mevcut durumun aksini iddia eden sigortacı üzerinde bulunmaktadır. Davalı sigortacı bu savunmasını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlamalıdır. Yukarıda açıklandığı gibi teminat dışı bir rizikoyu teminat içinde gösterdiğine ve ispat yükünün değiştiğine dair somut bir delil bulunmamaktadır. Bu durumda ispat yükünün davalı ——– olduğu anlaşılmakla, davalı sigortacının bu ispatı sağlayacak somut delil ortaya koyamadığı ve zararın teminat kapsamında olduğu dikkate alınarak, davalının kaza tarihi itibariyle davacının gerçek zararın gidermekle yükümlü olduğundan davacı yanca dava tarihi itibariyle tespit edilen zarar üzerinden yapılan değer artırımı yerinde görülmediği, bu kısım bakımından reddine karar verildiği, temerrüt tarihinin yazı cevap tarihi 12/12/2020 tarihi kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, 44.314,66 TL maddi tazminatın 12/12/2020 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 44.314,66 TL lik kısım yönünden alınması gereken 3.027,13 TL harçtan peşin alınan 803,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.224,13 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 803,00 TL ıslah harcı, 59,30 TL peşin harç ile başvuru harcı olarak alınan 59,30 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 3.692,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 140,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.240,00 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.990,84 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7-Kabul red oranına göre belirlenen 1.218,50 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 101,50 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2023