Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/89 E. 2022/37 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/89 Esas
KARAR NO: 2022/37
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 10/02/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili — harç tarihli dava dilekçesinde özetle; — sigortalı— adresinde bulunan mahalde —– tarihinde hırsızlık olayı neticesinde maddi zarar gerçekleştiğini, Müvekkili şirkete vaki hırsızlık ihbarına müteakip hazırlatılan— istinaden, hırsızlık dolayısıyla meydana gelen zararın — olarak belirlenmiş ve bu tazminat bedeli müvekkili şirket tarafından ilgili sigortalıya ödendiğini, Yapılan ödeme ile müvekkili sigorta şirketi, ——gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, hırsızlık olayı neticesinde sigortalı mahalde meydana gelen maddi zarardan, hırsızlığın gerçekleştiği yerin güvenliğinden sorumlu davalı/borçlu —sorumluluğunun söz konusu olduğunu, işbu — tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için davalı/borçlu aleyhine ——– icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu yasal süresi içinde borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, Davalının/borçlunun itirazları haksız ve alacağı geciktirmeye yönelik olup işbu itirazın iptali için dava sürecine geçilmek istenmiş ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinin “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü gereğince —– tarihinde yapılan toplantıda anlaşılamamış ve huzurdaki davayı açtıklarını, davalarının kabulünü talep etmiştir.
Usulüne uygun tebligatta rağmen davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacı sigortanın dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödeme neticesinde halefiyete dayalı olarak rücuen tazmin talepli başlatmış olduğu — dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
—-ilişkin—-dosyasının celp edildiği görüldü.
— görüldü.
— üzerinden celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir güvenlik uzmanı bilirkişi ile bir sektör uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve — tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet raporlarında özetle;
—sıralarında meydana gelen hırsızlık olayında , Tarafımdan dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ile olay yerinde yapılan keşif neticesi keşif mahallinde yapılan inceleme ve çekilen fotoğraflar, Hırsızlık olayına müteakip — tarihinde yapılan ekspertiz çalışması rapor’ da tarafımdan incelenmiş olup tüm bu incelemeler neticesinde olayın meydana geldiği———- personel giriş çıkış kapısını levye vb. bir aletle her iki kapının kırılması neticesi içeriden hırsızlık olayı gerçekleşmiştir. Olayın gerçekleştiği saatte— tarafından görevlendirilmiş — dair tutanak ve benzeri rapor dosyada mevcuttur. ,—- devriye—–olmadığı,—– devriyeye çıkmaya hazırlandığı esnada kimliği meçhul hırsızların içeriye girmesine müteakip alarm sesiyle konuya —- olduğu bir——– kişinin—– girmeye çalıştığını gördüğünü ve hemen bağırarak ve ıslık çalmaya başladığını ve polis’ i aradığını çevrede başka kişilerin göremeyince, polis’ e ihbardan sonra üzerlerine doğru yürümeye başladığında bir anda kaçıp gittiklerini gördüm, uzaktan ellerinde silah olduğunu fark ettiğini beyan etmiş ise’ de hırsızların gelmiş olduğu aracın cinsinin— olduğunu belirtmiş aracın plakası hakkında bilgi yazmadığı, —– gördüğü kişilerin üzerlerine yürüdüğünü daha sonra kaçtıklarını tutanağında yazmış fakat hırsızlık amaçlı girilen —– —-olduğu, —– içerisinde —– bulunan tam teşekküllü — bulunduğu, —–içerisi olması nedeniyle hırsızların kaçış istikametinin yine kendisinin bulunduğu istikametin olacağı başka kaçış istikametinin olmadığı, ekspertiz firması kamera kayıtlarını inceleme raporunda” Hırsızların —— yardımıyla kanırtılarak açıldığını — içeriye——- kapıda beklediği hırsızların –sıralarına kadar reyonda bulunan —mağazanın dışına doğru taşıdıklarını,– işyerinden çıktıklarını——içeriye girdiği daha sonra saat :—sıralarında— geldiği ve işyeri içerisine girdiği görülmüştür.” şeklinde rapor vermişlerdir. Yapılan tüm inceleme ve keşif neticesinde adı geçen —– haber vermenin dışında herhangi bir önleyicilik faaliyetinde, engelleyici bir davranışının olmadığı, üzerlerine yürüdüğünü ve hırsızların kaçtığını tutanakta yazmış, fakat hırsızlık olayının yine’ de gerçekleştiğinden, ———tutmuş olduğu tutanak’ ta Polis’ e ihbar haricinde etkili engelleyici, önleyici davranışta bulunmadığı kanaati hasıl olmuştur.
Keşif günü yapılan incelmede olay yerin ait resimler çekilmiş —- ortamımda dosyaya sunulmuştur.
Dosya kapsamında çalınan ve hasar gören cihazların değer araştırmasında toplam miktarın —-hariç — olarak değerlendirilmiş.” şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.
TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak— belirtilmiştir. —-sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; haklarına halef olunan dava açsa idi ne şekilde dava görülecek idiyse halef olanın açacağı rücu davasının da aynı şekilde görüleceği belirtilmiştir.
Eldeki dosya incelendiğinde ihtilaf konusu ,dava dışı sigortalı —–meydana gelen hırsızlık olayında mağazanın güvenliğinden sorumlu davalı şirketin zarardan sorumlu olup olmadığıdır.Mahkememizce kurulan ara karar gereği hırsızlık olayının meydana geldiği mahalde keşif yapılmış ve keşif akabinde bir güvenlik uzmanı ile bir bilgisayar mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır.Yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile birlikte tespit edildiği üzere, yeterli devriye atılmaması halinde hırsızlık için mağazaya girilen yerin kör nokta olarak değerlendirileceği,mağaza güvenlik görevlisinin polise haber vermek dışında yeterli ve gerekli güvenlik önlemlerini almadığı,hırsızlık olayının gerçekleşmemesi için önleyici faaliyetin yeterince ifa edilmediği görülmekle—– sorumlu davalı güvenlik şirketinin adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında ve dava dışı sigortalıya yönelik sözleşmesel sorumluluk kapsamında meydana gelen sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.Hırsızlığa konu emtiaların bedeli konusunda bilgisayar mühendisi bilirkişiden alınan rapor ile eşyaların bedelinin taleple uyumlu olduğu görülerek takibe konu asıl alacağın yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.İşlemiş faiz açısından ise,temerrüt tarihinin sigortanın sigortalısına yapmış olduğu ödeme tarihi olduğu,ödeme tarihinin—- olduğu,icra takibinde işlemiş faiz açıklama kısmında talebin yıllık —- üzerinden olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihinden takip tarihine dek işlemiş faizin — olduğu hesaplanarak işlemiş faiz yönünden kısmen kabul kararı verilmiştir.
Alacağa konu olayın hırsızlık olayından kaynaklandığı ve hırsızlığa konu eşyaların davalı tarafından belirli olmadığı ve hırsızlığa konu eşyaların bedelinin davalı tarafından belirlenebilir olmadığı görülmekle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile —–üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 62.875,49 TL lik kısım yönünden alınması gereken 4.295,02 TL harçtan peşin alınan 1.113,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.181,10 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 1.113,92 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 8.973,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 230,00 TL ATGV Keşif araç ücreti, 419,90 TL keşif harcı,59,30 TL başvuru harcı ve 125,6‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.434,80 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 2.347,02 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.272,41 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 47,58 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022