Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/88 E. 2022/308 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/88 Esas
KARAR NO : 2022/308
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 09/02/2021
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle;”Davalının müvekkil —–müşterisi olduğunu, davalı ve eşinin — tarihinde müvekkil banka inönü şubesine gelerek ortak vadeli hesap açmak istediklerini, eşi — bankamız nezdinde bulunan —- hesabındaki bakiyenin ortak hesaba yatırılması için sözlü talimat verdiğini, Davalı ve eşline — no’lu teselsüllü ortak hesap açıldığını ve—— ortak hesaba aktarıldığını, ortak hesaba ilişkin defterin her ikini de verildiğini, — talimatsız olarak —- ortak hesaba aktarıldığını, toplam— ortak hesaba aktarıldığını, —tarihinde davalı tarafça verilen talimata istinaden — davalıya ait —- aktarılarak ortak hesabın kapatıldığını, Sonrasında eşlerin boşanma aşamasına geldiği, ortak hesaptan gerçekleştirilen çekim işleminin bilgisi dahilinde olmadığı iddiası ile müvekkil banka aleyhine—– Sayılı dosyasından İlamsız takip yapıldığını, takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını—- davalının eşi tarafından itirazın iptali davası açıldığını, talebimiz üzerine davanın — ihbar edildiğini, davalının —- kendisine ait olduğunu, paranın ortak hesaba aktarılması konusunda eşinin bilgisi olduğunu, parayı başka işlerinde kullanmak üzere çektiğini, —-kararıyla —- davalının eşine ait olduğu ve talimatsız şekilde gönderildiği gerekçesiyle takibin devamına karar verildiğini ve karar —- kararıyla onartarak kesinleştiği ve bankamızca—- tarihinde icra müdürlüğüne —- ödendiğini, banka zararına dönüşen tutarın tazmini amacıyla davalı aleyhinde ——- dosyasından ilamsız takip yapıldığını, ancak davalı tarafından itiraz edildiğini, bu nedenlerle, itirazın iptalini, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi gerektiğini” iddia ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkil ile eşinin evlilik birliğinin devam ettiği —- tarihinde ortak irade beyanları ile teselsüllü hesap açtırdıklarını, tarafların ortak hesap sözleşmesini imzaladıklarını ve eşinin hesabından ortak hesaba — yapıldığını, aynı gün müvekkilin eşine — nakit ödeme yaptığını — tarihinde de eşinin hesabında kalan bakiye — ortak hesaba virman yapıldığını, bu hesap kapatılarak —- müvekkili tarafından verilen talimatla şahsi hesabına aktarıldığını, yazılı bir talimat olmaksızın davacının şahsi hesabından ortak hesaba para aktarılması bankacılık usul ve tekniklerine uygun bulunmamaktadır. Buna göre davalı bankanın —-işleminden dolayı davacı yana atfı kabil bir kusur da olmaksızın davacıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerektiğini,— ilişkin savunmasında—-talimatı olduğu” şeklinde olduğu, Mahkemenin gerekçeli kararında — bir gün sonra , yazılı bir talimat olmaksızın——— şahsi hesabından ortak hesaba para aktarılmasının bankacılık usul ve tekniklerine uygun bulunmaması, yani davacı bankanın kusurlu davranması sebebiyle banka aleyhine hüküm kurulduğu Oysa işbu davada sözlü talimattan bahsedilmemekte, müvekkilin kendisine ait olmayan bir parayı hesabına transfer ettiği iddia edilmektedir., Bu nedenlerle, davanın usulden reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini, haksız takip nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiğini” savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,banka tarafından dava dışı 3.kişiye yapılan ödemenin rücuen iadesine dayalı —-sayılı ilamsız takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasıdır.
— sayılı takip dosyasının — üzerinden dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
—- sayılı dosyasının —- üzerinden dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
— numaralı hesaba ilişkin tüm hesap hareketlerinin ve —- tarihleri arasını kapsar şekilde hesap hareketlerinin celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir bankacı uzman bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda özetle;
“1-Davacı bankanın — ödemek zorunda kaldığı ve —- dosyasından yapılan ilamsız takiple talep edilen tutarı davalıdan rücuen talep edebileceği,
2-Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı, Sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizin — celse tarihli duruşmasında — açısından bankanın dava dışı—- yapmış olduğu ödeme sonrasında bu bakiyenin davalının hesabında kalıp kalmadığı, davacı bankanın bu miktarı davalı hesabında muhafaza edip etmediği yahut bu bedelin davalı tarafınca hesaptan çekilip çekilmediği konusunda gerekirse banka kayıtlarında yerinde inceleme yapılarak ek rapor alınmasına” şeklinde ara karar kurulmuş olup dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle;
“——–açısından —–olarak ödendiği) bankanın dava dışı —- yapmış olduğu ödeme sonrasında bu bakiyenin(— davalının hesabında hiçbir (—– tarihi hariç —-zaman kalmadığı,
Davalının hesabında bu — tutarda bir bakiyenin hiçbir(— tarihi hariç bakiye:—–) zaman bekletilmediği tespit edilmiştir. (vadeli hesaba aktarılan tutarlar hariç)
” şeklinde tespitte bulunduğu görülmüştür.
Eldeki dosya incelendiğinde davaya konu alacağın kaynağının dava dışı ——tarafından ikame edilen dava nedeniyle dosyamız davacısı tarafından yapılan ödemenin davalıdan tazmini olduğu görülmektedir.Davacı banka eldeki dosyadaki davalının eşi olan —-açmış olduğu davada bankanın objektif özen yükümlülüğü nedeniyle —–ödeme yapmaya mahkum edilmiş ve ödemeye konu bedelin eldeki dosya davalısı tarafından çekilmiş olması nedeniyle davalıya rücu talebinde bulunmuştur.
Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede aynı veya misli olarak iade etmekle yükümlüdürler. Bu tanımlamaya göre mevduat ödünç (karz) ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Bunun sonucu olarak mevduatın niteliğine uygun düştüğü oranda ödünç (karz) veya usulsüz tevdi hükümlerinin kıyasen uygulanması gerekir. BK’nın 306. ve 307 maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı iade ve eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Kanun’un 372/1 madde uyarınca usulsüz tevdi de paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Ancak mudi’nin istediği zamanda iade ile yükümlüdür. Bankalar türlü bahanelerle yararlandıkları bu mevduatı mudilere iadeden kaçınamazlar.
Ayrıca bankalar, adam çalıştıran sıfatı ile de sorumludur. Bilindiği gibi adam çalıştıranın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olmayıp, olağan sebep sorumluluğudur. Burada yasada adam çalıştırana genel nitelikte objektif bir özen yükümlülüğü, bir gözetim ödevi yüklenmiştir. Adam çalıştıranın sorumluluğu kendisinin veya emrinde çalışan yardımcı kişinin kusurlu olup olmamasına bakılmaksızın, kusurdan bağımsız olarak doğmaktadır. Sorumluluğun doğması için objektif özen yükümlülüğünün ihlaliyle meydana gelen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterli kabul edilmiştir. Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır—–
Davalı banka ,banka ve kredi kuruluşlarının objektif özen yükümü çerçevesinde ,davalı—- rücuya konu davadaki davacının talep ettiği parayı hesabına aktaran olması nedeniyle dava dışı — karşı müteselsilen sorumludurlar— dava dışı —ait olduğu ve bankanın talimatsız işlem yapmaması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.— bedelin dava dışı — ait olduğu mahkeme kararıyla sabit olup eldeki dosyamızda davalı olarak yer alan — kendisine ait olmayan para üzerinde tasarrufta bulunduğu görülmekle davalı sebepsiz zenginleşmişitr.—ilamında da belirtildiği üzere dürcu edilebilecek tutarın kapsamı yalnızca —- olmayıp bunun yanında hükmün kesinleşmesine kadar işleyecek faiz ,avukatlık ücreti,yargılama gideri,icra dosyasına ödenen giderler,icra dosyasına ödenen avukatlık ücreti kalmeleri bir bütün olarak rücuen talep edilebilecektir.Davacı tarafından sunulan ödeme belgesinin ,rücuya konu—- dosyasına ait tahsilat makbuzu olduğu ve bu bedelin— olduğu görülmekle eldeki dosyaya konu takipte talep edilebilir asıl alacağın — olduğu görülmüştür.Her ne kadar takip talebinde işlemiş faiz talebi ticari faiz olarak hesaplanıp takibe konulmuşsa da davacının takip talebinde talebinin yasal faiz olduğu görülmekle işlemiş faiz miktarı ödeme tarihinden takip tarihine dek asıl alacak üzerinden yasal faiz olarak hesaplanmış ve bu miktarın — olduğu görülerek talep edilebilir işlemiş faiz tutarının —- olduğu kanaatine varılmıştır.
Asıl alacak miktarının yani davacı tarafından yapılan ödemenin likit ve belirlenebilir olduğu görülmekle icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kısmen kabulü ile; — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın — işlemiş faiz olmak üzere toplam —- üzerinden iptaline, takibin kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-) Kabul edilen asıl alacak miktarı olan —- üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 56.124,96 TL lik kısım yönünden alınması gereken 3.833,89 TL harçtan peşin alınan 693,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.140,32 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
4- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 693,57 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 8.096,24 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. 13/2’ye göre alınması gereken 1.301,16‬ TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.150,00 TL bilirkişi ücreti ve 90,1‬0 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.240,10 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 1.212,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8- Kabul red oranına göre belirlenen 1.290,10 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına, Yine Kabul red oranına göre belirlenen 29,90 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2022