Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/87 E. 2023/381 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/87 Esas
KARAR NO : 2023/381

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 09/02/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 13.10.2020 tarihinde——ilçesi sınırları içinde meydana gelmiş olan trafik kazasında; Davalı —–. tarafından 02.02.2020-2021 vadeli —–sayılı poliçe ile trafik sigortası teminatı altına alınmış olan —–plaka sayılı araç sürücü——yol yapım bakım çalışması olması nedeni ile direksiyon hâkimiyetini kayıp ederek; karşı yönden gelmekte olan ve kazadan kurtulmak için sağa trafiğe kapalı şeride kaçan davacı—– sevk ve idaresinde bulunan ——plakalı araca tam kusurlu olarak çarptığı ve çarpışma sonucunda davacı —— yaralanarak beden gücü kaybına uğramış olduğu;Davacının çiftçilik ve minibüsçülük yaparak iyi bir gelir elde etmekte iken kaza sonucu yaralanması ile tüm vücut fonksiyon kaybı ve buna bağlı meslekte kazanma gücünün kayba uğradığı, kazançlarında azalma olmasa bile günlük hayatını idame ettirirken daha fazla güç, efor harcamak zorunda kaldığı yaşıtlarına göre daha fazla efor sarf ederek kazanç elde etmek zorunda kaldığı; Davacının iyileşme sürecinde iş göremezlik durumu sebebi ile iyileşme dönemine bağlı tedavi giderlerinin tedavi teminatları kapsamında davalı sigortacı tarafından karşılanması gerektiği;
Davacının tazminat talebinin davalı sigortacıya yapılan başvuruda sonuçsuz bırakıldığı ve sonrasında başvurulan arabuluculuk müessesi kapsamında da taleplerin karşılanmadığı, davalı sigortacının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile teminat limitleri dahilinde davacının zararlarından sorumlu olduğu belirtilerek; sigortacı tarafından davacıya geçici avans ödemesi ile birlikte, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere yargılama esnasında belirlenecek olan bedensel zararlarına ilişkin maddi tazminatın şimdilik 10.000 TL sının kaza tarihinden işleyecek olan avans faizi ile birlikte davalı sigortacıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin davalı sigortacıya tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekilinin 03/03/2023 harç tarihli talep artırım dilekçesi ile taleplerini artırdığı görülmüştür.
CEVAP: Davalı —— vekili tarafından mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava açmadan önce arabuluculuk müessesine başvuruda bulunmamış olduğu; dava açmadan önce sigortacıya yaptığı başvuruda KTK 97 maddesi gereğince zorunlu olan ve KTK nun 99 maddesinin atıfta bulunduğu ZMSS Genel Şartlarında belirlenen gerekli belgelerden Sağlık Kurulu Raporunu sigortacıya sunmamış olduğu ve bu eksiklik nedeni ile başvuru ile ilgili sürecin devam ettirilemiş olduğu, davacının dava açma şartı olan sigortacıya başvuru zorunluluğunu usulünce yerine getirmemiş olduğu;
Kaza ile davacının maluliyeti arasındaki illiyet bağının ve maluliyet oranının —-kapsamında 20.02.2019 tarih ve —–yayımlanarak yürürlüğe giren Erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesinin gerektiği; davacının gerçek maluliyet oranının ——İhtisas dairesince belirlenmesinin gerektiği, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ve diğer tüm giderlerin KTK nun 98. Maddesi gereğince —– tarafından karşılanması gereken giderlerden olup davalı sigortacının bir sorumluluğunun bulunmadığı, kaza ili ilgili kusur durumunun—–İhtisas dairesince tespit edilmesinin gerektiği, tazminat hesabının—– uyarınca yaşam tablosu trh 2021 ve teknik faizin %1,8 olarak hesaplanması gerektiği, davacının kaza nedeni ile ——elde ettiği gelirlerin tazminattan mahsubu gerektiği, davacının talep edebileceği faizin avans faizi değil yasal faiz olabileceği beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 13/10/2020 tarihli trafik kazası nedeniyle davacının uğramış olduğu bedensel zararların Türk Borçlar Kanunu 54.maddesi uyarınca davalıdan tazminine ilişkin tazminat davasıdır.Dosyaya kazandırılan 02.12.2021 tarihli —— raporu ile kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince düzenlenen rapor ile davacının sürekli iş göremezliğe ilişkin maluliyetinin %8 olduğu ve geçici iş göremezlik süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, iyileşme süresi içerisinde 1,5 ay boyunca bakıcıya ihtiyaç duyduğu belirtilmiş olmakla mahkememizce davacının maluliyetini belirtir rapora itibar edilerek tazminat hesabına konu maluliyet oranının %8 ve bakıcı süresinin 1,5 ay olduğu kabul edilmiştir.Kazaya yönelik 05.05.2022 tarihli mahkememizce itibar edilen bilirkişi kök ve ek raporları dikkate alındığında dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü ile dava dışı sürücü —– kazanın meydana gelmesinde eşit oranda kusurlu olduklarının davacı —— ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığının tespit edildiği bununla birlikte davacının talebinde kusura dayanmadığı anlaşılmıştır.Aktüerya hesabının TRH 2010 hesap tablosunun teknik faiz indirimi yapılmaksızın progresif rant yöntemine göre TRH 2010 hesap tablosu kullanılarak hesap yapılması bilirkişiden istenmiş ve kök ve ek rapor ile bu yöntem doğrultusunda hesap yapılmıştır. Yapılan hesap ile davacının 302.257,45 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri arasında sayılan bakıcı gideri olan 4.414, 50 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 306.671,95 TL maddi zararının olduğu hesaplanmış 2020 yılı ZMMS sigorta poliçe teminat limitinin 410.000,00 TL olması nedeniyle teminat limiti sınırı içerisinde olmakla, davacının talep artırım dilekçesinde talep ettiği miktar olan 306.671,95 TL maddi zarar miktarı üzerinden kabul kararı verilmiştir.Temerrüd tarihi ise dosyada mevcut sigorta başvuru —– takip belgesine göre başvuru tarihi olan 10.12.2020 tarihinden 8 iş günü sonrası olan 23/12/2020 tarihi olarak kabul edilmiştir.Her ne kadar davacı vekili müvekkilinin servisçilikten aylık kazancının 5.000 TL üzerinden hesaplanmasının doğru olmadığını ve tarımsal gelirlerinin de hesaba katılması gerektiğini beyan etmiş ise de servisçilikten elde edilen gelire ilişkin esnaf odası cevabında belirtilen meblağın sürücü-yardımcı ücretleri, yakıt, bakım v.s. masraf ve amortisman giderlerinin düşüldüğüne yönelik bir tespit içermediği gibi herhangi bir belgeye dayanmayan soyut bir belirleme olduğu aynı zamanda tarımsal gelire yönelik davacının bizzat kendi çalışması karşılığı olduğuna ilişkin bir tespit olmadığından bu yöndeki itirazlara itibar edilmediği bu sebeple mahkememizce davacıya ait 10.11.2021 tarihli sosyal ekonomik durum araştırması tutanağına itibar edildiği ve hesaplamanın burada belirtilen gelir beyanına göre yapıldığı anlaşılmıştır.Davalı sigorta vekili davacının olayda müterafik kusuru bulunduğunu sürmüştür. 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. —– Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (—— Somut olayda kazaya ilişkin dosyada mevcut evraklar ve beyanlar incelendiğinde davacının kaza anında zararın doğumuna veya artmasına sebep olur şekilde müterafik kusur indirimi yapılacak herhangi bir kusuru olmadığı görülmekle bu iddiaya ve bilirkişi raporunda ki davacının kaza sebebiyle yaralanma bölgelerine bakarak emniyet kemeri kullanmadığı şeklinde ki tahmine dayalı kanaate itibar edilmemiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.

Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE;
1-Sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik talebi yönünden 302.257,45 TL+tedavi gideri talebi yönünden 4.414,50 TL olmak üzere toplam 306.671,95 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 23.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 20.948,76 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30 TL harç ile 1.013,29 TL’nin toplamı olan 1.072,59‬ TL’den düşümü ile geri kalan 19.876,17‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL Peşin harç, 1.013,29 TL tamamlama harcı ve 59,30 TL başvurma harcı 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 307,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.439,69‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre 45.934,07 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6- 1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.