Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/835 E. 2023/537 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/835 Esas
KARAR NO: 2023/537
DAVA: Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:30/12/2021
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin gerek kendi dükkanından gerekse —– üzerinden ikinci — alıp satmaktığı, ——- üzerinden müvekiliimle iletişime geçilmiş —–anlaşıldığı, Anlaşmaya göre müvekiliim — ——- oturan arkadaşı —– — gönderecek alıcı kişi de—– iletişime geçip elden ——bilgisayarı teslim alıp ücreti de müvekili adına —– tarihinde ilgili dizüstü bilgisayarını —- teslim ettiği,—- internet sitesi üzerinden takip ederken—-tarihinde saat 10:05:18’de ——– teslim edildiği, —— yapmış olduğu tüm başvurular sonuçsuz kaldığı, TTK 1170/2; “Taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden doğan zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur.” Hükmü uyarınca ilgili dizüstü bilgisayar taşıyanın hakimiyetinin bulunduğu sırada yani —— şubesinde tanımadığımız bir üçüncü kişiye teslim edilmesi suretiyle zayi olduğu, TTK 875; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından…doğan zararlardan sorumludur.” Sonuç itibariyle eşyanın gönderilene teslim edilememiş olmasından ve kargonun bulunamamış olmasından bahusus müvekiliimin eşyası zayi olmuştur ve bu ziyadan dolayı doğan zarardan —- şirketi sorumludur. ——- gönderilene teslim ederken gönderilenin kimlik bilgilerini almak ve kaydetmekle yükümlüdürler.” Bahsiyle ——şirketine gönderilen kişinin kimlik bilgilerini tespit etme ve kaydetme yükümlüğü yüklemiştir. Lakin —- yükümlülüğe uymamış ve dizüstü bilgisayarının kaybolmasına veya tanımadığımız birinin eline geçmesine sebebiyet vermiştir ve bu yükümlülüğü ihlalden dolayı oluşan zararımızdan sorumlu olduğu, Şüphesiz kimlik kontrolü ve kimlik tespiti yapmadan telefona gelen onay kodunu bile sormadan şubeye gelen kötü niyetli birine kargoyu teslim etmekle bu sözleşmedeki taahhüdüne ve yönetmeliğin ve kanunların amir hükümlerine aykırı davranan firma bundan sorumlu olduğu, müvekiliim ikinci el bilgisayar alım satımı ile meşgul olduğundan dolayı satışında anlaştığı ———-şubesine getirmiş, ambalajlamayı ve etiketlemeyi bizzat şubede şube görevlileriyle beraber yapmış hususi etiketini yapıştırmış ve eşyanın içeriği hakkında da şube görevlilerine bilgi verildiği, ilgili fotoğraflarda da şubede ambalajlamanın yapıldığı net bir şekilde gözükmektedir ——TTK 886 amir hükmü uyarınca —— şubesinden sözlü olarak öğrendiğimiz kadarıyla şubeye gelip kendini —– olarak tanıtan bir kimsenin gerekli kimlik kontrollerinin yapılmaması, telefona mesaj olarak gelen onay kodunun sorulmaması, rastgele ——- karalanması ile oluşan zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği aşikardır. Bundan dolayı karşı taraf sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkımızın saklı kalmak kaydıyla; mahrum kaldığı karın ve taşıma ücreti olarak ileride arttırım hakkımızı saklı tutarak şimdilik kısmi olarak 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, yetki sözleşmesi mevcuttur. davacı dava dilekçesinde her ne kadar kargosunun alıcısına teslim edilmediğini iddia etmiş ise de kargo alıcısına tam ve eksiksiz olarak kimlik kontrolü ile teslim edildiğini, açıklanan bu nedenle davacı yanın iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. kargonun taşımaya uygun bir şekilde ambalajlama yükümlülüğü kargo göndericisene aittir.davacı yan her ne kadar dava dilekçesinde beyan etmemiş ise de; dolandırıcılık eylemini gerçekleştiren ve malın alıcısı olan kişiye kargo taşıma numarasını vermiştir. kargo taşıma numarası sadece taşıma işinde alıcısının ve göndericisinin bilebileceği, 3. kişilerin ulaşamayacağı bilgilerdendir. ancak teslim alan kişi bu bilgiden haberdardır. kabul anlamına gelmemekle birlikte; ttk madde 878/1-b,d fıkrası uyarınca müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. öncelikle işbu davaya cevaplarını içerir dilekçelerinin kabulüne,davacı yanın taleplerinin reddi ile yukarıdaki beyanları gözetilerek işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER:——- soruşturma dosya sureti, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.29/11/2022 tarihli ara karar ile dosyanın bir taşıma uzmanı bilirkişisi ile elektrik elektronik bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve 25/02/2023 tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; Davalının yeterli kimlik sorgulaması yapmadan — dava dışı kimliği belirlenemeyen şahsa verdiği, davacı ile iletişime geçen şahsın ——yabancı uyruklu şüpheli adına çıkartılan ve uygulamada patates hat olarak da bilinen hatlardan olduğunun tespit edildiği, ——- davacı tarafından satışına anlaşmaya varıldığı tarihteki 11.000,00 Tutarlı fiyatının o günkü rayiç değerlere göre kadri maruf olduğu, davalının yeterli kimlik sorgulaması yapmadan kargoyu dava dışı kimliği belirlenemeyen şahsa vermesi nedeni ile ağır kusurlu olduğu dolayısı ile 886. Maddesi gereği sınırlı sorumluluktan yararlanamayacağına hükmedildiği takdirde davacının davalıdan diz üstü bilgisayarın satışta kararlaştırılan değer olan 11.000,00 TL ile 110,74 TL kargo bedeli olmak üzere toplam dava tarihi itibariyle 11.110,74 TL talep edebileceği davacının aynı madde gereği başkaca tazmin talebinin yerinde olmayacağı şeklinde tespitte bulundukları görülmüştür.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, kargo taşıması için davalıya teslim edilen emtianın alıcısına teslim edilmeden kimliği tespit edilemeyen 3.kişiye teslim edilmesi nedeni ile uğranılan zararın tazmini davasıdır.
Davacı yanın mesleki amaçla kargo taşıması için emtianın teslim edildiğinden davacının tacir kabul edilerek mahkememiz görevli olduğu kabul edilmiştir.Davacı yanca davamızın konusu taleplerin kargonun 3. Kişiye teslim edilmesi nedeniyle emtia bedeli, taşıma ücretine ilişkin tazminat talebimiz ve mahrum kalınan karın tazmini talebine yönelik olduğunun somutlaştırıldığı görüldü.Davalı yanan yetki itirazının incelenmesinde; dava dilekçesinin içeriği ve davalı vekili tarafından taşıma sözleşmesine istinaden yetki sözleşmesi yapıldığı itirazı gözetildiğinde dosya kapsamı ve ——- görüldüğü, ayrıca hizmet sözleşmesinin taraflarca imzalanmamış olduğu da gözetilerek mahkememizin yetkili olduğu kanaati ile yetki itirazının reddine karar verilmiştir.Mahkememizce çözülmesi gereken uyuşmazlık; davalıya teslim edilen emtianın içeriğinin bilgisayar olup olmadığı, davalı tarafından emtianın gerçek alıcısına teslim edilip edilmediği, gerçek alıcıya teslim gerçekleşmemesinin kabulü halinde davalının zarardan sorumluluğunun mevcutsa sorumluluk miktarının ne olduğu, sınırlı sorumluluk hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı üzerinde toplanmaktadır. Davacı tarafça alıcı —- teslim edilmek üzere —- tarihinde —suretiyle “cihaz” olarak belirtilen kargo davalıya teslim edilmiş, davacı yanca alıcıya ait telefon bilgileri— şubeden —- isimli şahsa teslim edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında davacının gönderisinin, davalının görevlilerince teslim alındıktan sonra teslim edildiği hususu ihtilaf konusu değildir. Taraflar arasında kargonun alıcısı dışında 3.kişiye teslim edilip edilmediği, 3.kişiye teslim edilmiş ise kargoya konu emtianın davalı taşıyıcı sorumluluğunda iken ziyaa uğrayıp uğramadığı noktasında ihtilaf toplanmaktadır. Davalı taraf her ne kadar cevap ve rapora karşı itiraz dilekçelerinde; kargonun alıcısına kimlik kontrolü yapılarak teslim edildiği, kimlik denetimi yükümlülüğü mevzuat ile sınırlı olduğu, davacı yanca —- kimlik numarasının yazılmadığı, eşyanın niteliği ve değeri taşıyana teslim anında beyan edilmediğini, kargonun içeriğinin ve değerinin taşıcıya tam ve eksiksiz olarak bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini beyan etmiştir. Davacı tarafından kargo içeriğinin cihaz olarak beyan edildiği, kargolama ve teslim anına ilişkin resimlerin sunulduğu, yine sunulan mesaj içeriklerinden kargoya konu emtianın bilgisayar olduğu anlaşılmaktadır. TTK’nın 875. Maddesine göre, taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Davalı taşıyıcı emtiayı gerçek alıcısına teslim etme yükümlüğü bulunmaktadır. Davalı yanca teslim sorumluluğunun yerine getirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafından alıcıya ilişkin——yazılmamış ise de alıcıya ilişkin telefon bilgisi beyan edilmiştir. Adrese teslim olan emtianın davalı yanca —- yapmadan 3.kişiye teslim edilmiştir. Gerçek alıcısına malı teslim etmeyen taşıyıcının sorumluluğu kural olarak TTK nun 882. maddesi uyarınca sınırlı sorumluluk ise de teslim edilmeme durumuyla ilgili olarak gerekli sorumluluğunu yerine getirmemesi veyahut —– yapılmamasına ilişkin hiç bir gerekçe gösterilmemesi karşısında bu eyleminin pervasızca davranış olarak kabulü gerektiğinden, TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davalı taşıyıcı, taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlüdür. Malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Bilirkişi raporunda bilgisayarın 11.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; huzurdaki davaya konu tazminat talebine dayanak zararın yurt içi emtia taşıması sırasında ortaya çıktığı, bu haliyle dava konusu uyuşmazlığa 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği, taşımaya konu emtianın davalı yanca sağlam şekilde teslim alındığı, davalı taşıma şirketinin taşıyıcı sıfatı ile taşımaya konu emtia üzerinde gözetim sorumluluğunun bulunduğu ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşınan eşyaya gelebilecek zararlardan sorumlu olduğu, dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede davalı taşıyıcının TTK 875-878 ve 876. Maddelerinde yer alan ve taşıyıcıyı mesuliyetten kurtaracak beyyinelerden yararlanmasını sağlayabilecek nitelikte herhangi bir delilinin dosya içerisinde yer almadığı, bu duruma göre kargoya konu emtianın davalı taşıyıcı sorumluluğunda iken ziyaa uğradığının kabulü gerektiği, taşımaya konu emtianın uğradığı hasar bedelinin tespiti amacıyla yapılan hesaplamada emtia hasarının 11.000,00 TL ve 110,74 TL kargo ücreti olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Davacının munzam zarar talebi bakımından yapılan değerlendirme; Munzam zarara ilişkin düzenleme TBK’nın 122. Maddesinde yapılmış olup, anılan madde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Dördüncü koşul ise borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir.——-sayılı kararında belirtildiği üzere munzam zararın ispatına ilişkin yükümlülük, bu zararın varlığını iddia eden alacaklının üzerinde olup, alacaklı tarafından yasal ispat vasıtalarıyla somut, inanılır ve açık bir biçimde ispatlaması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 194. maddesi gereğince ispata elverişli şekilde somutlaştırılarak ileri sürülen iddianın ispatı için gerekli tüm deliller somut olarak ortaya konulmalıdır.——-Somut olayda; davacı tarafından dava dilekçesinde kendi durumuna özgü şekilde açık ve somut olarak oluşan bir zarar olgusuna dair bir iddiada bulunulmadığı, davacının ispata yeter herhangi bir delil sunmadığı, davacının somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla munzam zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize açılan KISMEN KABULÜ ile,
-11.000,00 TL maddi tazminat ile, 110,74 TL kargo ücreti olmak üzere toplam, 11.110,74 TL tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacı yanın munzam zarar talebinin REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 11.110,74 TL lik kısım yönünden alınması gereken 758,97 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harç ile ıslah harcı olarak alınan 189,92 TL harcın mahsubu ile bakiye 509,75 TL karar harcının davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
3- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru harcı, 189,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 308,52‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 10,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 101.50 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.101,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 3.098,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,
7- 1,320 TL Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
Dair ; Kabul edilen miktar bakımından KESİN olmak üzere reddedilen miktar bakımından gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023