Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/821 E. 2022/614 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/821 Esas
KARAR NO:2022/614

DAVA:Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ:27/12/2021
KARAR TARİHİ:13/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;Müvekkili — tarihli —- bedelli —adet faturanın şirket içinde ve müvekkilinin arşivinde defalarca aranmasına rağmen bulunamadığını, faturaları kesen ilgili firmanın kapanmış olması nedeniyle suretlerinin de temin edilememiş olduğunu, durumun bu şekilde müvekkili şirket ortağı, —-tarafından tutanak altına da alınmış olduğunu, ayrıca tirajı —-faturaların hükümsüz olduğuna dair ilan da verildiğini, tüm bu nedenlerle yukarıda numaralı belirtilen faturaların geçersizliğinin tespiti ile zayi belgesi verilmesi için süresi içinde mahkememize başvurulması zorunluluğunun hasıl olunduğunu,açıklanan nedenlerle, —- numaralı faturaların geçersizliğinin tespiti ile ilgili faturalar hakkında zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
İşbu dava; TTK’nın 82. maddesine dayalı olarak açılmış ticari defter ve belgelerin ziyaa uğraması nedeniyle zayi belgesi verilmesi davasıdır. Mahkememizce gerek resen celbi gereken deliller gerekse de davacı tarafça bildirilen deliller celp edilerek yargılamaya başlanmıştır.—sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
İlgili —- müzekkere yazılarak davacı şirket hakkında —- incelemesi ve denetlemesi olup olmadığı, varsa hangi dönemleri kapsadığının bildirilmesi istenmiş,—-cevabi yazısında davacı şirket hakkında —-dönemine ilişkin inceleme raporu düzenlendiği, davacı şirketin dava dışı —–formuyla —- bildirdiği mal veya hizmetlere ait belgelerin sahte olduğu tespit edilmiş olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesinde; “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren —gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir” düzenlemesi bulunmaktadır.Tüm bu açıklamalar ışığında dava dosyasının ve delillerin birlikte incelenmesinde, davacı tarafça her ne kadar—adet faturanın arşiv çalışmaları neticesinde bulunamadığından bahisle zayi olan faturalar hakkında zayi belgesi verilmesi talep edilmişse de, yapılan yargılama neticesinde talebin kabul edilebilir olmadığına kanaat edilmiştir. Şöyle ki;
Zayi belgesi verilebilmesi için maddede belirtilenler gibi olağanüstü hallerden birinin olması gerekmektedir. Tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defter ve kayıtlarını özenle muhafaza etmesi zorunlu olup, bu basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün de bir gereğidir. Davacıya ait faturaların kaybolduğu bildirilmekle birlikte ne surette kaybolduğu hususunda hiç bir beyan yoktur. Saklanması gereken defter ve belgeler, saklama süresi içinde, yangın, deprem, su baskını gibi bir afet veya hırsızlıktan dolayı zayi olursa ancak bu durumda zayi belgesi talep edilebilir. Dava dilekçesi incelendiğinde faturaların hangi sebeple zayi olduğu açıklanmamıştır.—- sayılı kararı gereğince davacının tacir olması sebebiyle hakkında zayi belgesi verilmesi istenen faturaları koruması hususunda gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekmekte olup, davacının kaybolduğunu ileri sürdüğü faturaları gerekli dikkat ve özeni göstermediği, basiretli bir tacir gibi davranmadığı anlaşılmaktadır. Bununla beraber özellikle—tarihli cevabi yazısıyla davacı şirket hakkında— dönemi ile ilgili sahte belge kullanma yönünden—ziyaı cezası kesildiğinin bildirilmesi karşısında ve yukarıda açıklanan deliller kapsamında da davacının iddialarına itibar edilmemiş sonuç olarak da davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken — maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan — harçtan mahsubu ile eksik kalan—davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren—-hafta içerisinde —istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.