Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/818 E. 2022/149 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/818 Esas
KARAR NO : 2022/149

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 24/12/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından sigortalısına—– ——– hasarın müvekkili tarafından karşılanması sebebiyle rücu talepli alacak davası açtıklarını, beyan ettikleri görüldü.
CEVAP: Davalı vakili —– tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ne dava dilekçesinde ne de trafik kazası tespit tutanağında kaza mahallinin tam olarak belirtilmediğini, hasar yeri olarak—- edildiğini, —— kazanın nerede olduğunun belli olmadığını, dava dilekçesinde talep edilen alacağa ilişkin bilgi ve belgelerin tam olarak ortaya koyulamadığını, dava konusu olayın, idarenin eylem ve işlemlerinden oluşmadığını, — bakımından kusur-zarar—— şartlarının bir arada bulunmadığını, usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, beyan ve talep ettikleri görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava , —- dayalı rücuen tazminat davasıdır.
———– plakalı aracın ——- ——— dosyamız arasına celp edildiği görüldü.
—–Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren——–davaların —-mahkemelerdir. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine ——— uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince ve diğer özel görevli mahkemelerce çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların—- olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda düzenlenen veya kendi özel kanunlarında mutlak ticari dava olduğu belirtilen ve bu sebeple ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olmasıdır
Dosya kapsamı incelendiğinde; uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca,— tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalıdan rücuan tahsiline ilişkindir. TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen —- niteliğindedir. Bu maddeden —- istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun — sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken—- dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde —- intikal eder. Bu şekilde — haklarına halef olan —- şirketinin, ödediği tazminat miktarınca — geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır.— ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir.— ödediği tazminat oranında ——– geçeceği ve onun kanunî —- olacağı——–, sigortacının—aleyhinde açtığı rücû davasının,—- dayandığı ve —yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; — bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortalı talepte bulunmuş olsaydı mahkemenin görevi ve yetkisi ne olacak —dava —yönünden de aynı hususların geçerli olacağı şüphesizdir.
Dava dışı sigortalı ——- dosyamız arasına celp edildiği ve kazanç ile iratlardan kaynaklı herhangi bir mükellefiyet kaydının bulunmadığı anlaşılmakla dava dışı sigortalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında dava dışı — haklarına halef olarak dava açan — açmış olduğu eldeki davada ,dava dışı sigortalı, davalıya dava açsa idi hangi mahkeme görevli olacaksa eldeki davada da o mahkemelerin görevli olacağı,dava dışı sigortalının tacir vasfının bulunmadığı görülmekle görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince usulden reddine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ —HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.