Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/808 E. 2022/407 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/808 Esas
KARAR NO: 2022/407
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 22/12/2021
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —– harç tarihli dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirketin, emtiaları dava konusu olaya ilişkin nakliye rizikolarına karşı sigortalattığını; dosyada mal faturasında görüleceği üzere Müvekkil şirketin, sigortalısı tarafndan ihraç edilen —— —–tarihli hasat tarihinden itibaren —olduğu ve emtianın — tarihinde varış noktasında yapılan kontrollerde bozulmaların ve çürümelerinin olduğunu, bu hasarın soğuk zincirin bozulmasından kaynaklandığının ısı kaydedicisi ile sabit olduğunu belirtilmiş ve ürünler —— yönlendirilmiştir. Dava konusu hasarın meydana gelmesinde navlun fatura uyarınca —- taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olarak sorumluluğunun olduğu, —- olduğunu, hasar sebebi ile müvekkil şirketin sigortalısına bu tutarı tazminat ödemesi olarak yaptığını, bu nedenle de sigortalısının dava talep ve haklarının halefi olduğunu, davalılar ile önceki görüşmelerinde taleplerine olumlu cevap alamadıklarını, alacağa ilişkin başlatılan —-Numaralı dosyaya yansıya takiplerine ise arabuluculuk sürecinde de anlaşma sağlanamadığını dolayısı ile Borçluların —- dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı yaptıkları haksız itirazların iptaline, asıl alacağa faiz işletilmesine ve alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini arz ve talep” etmiştir.
CEVAP: Davalılardan — vekili tarafından — tarihinde sunulan cevap dilekçesinde şu ifadelere yer verilmektedir; Davalı —-vekili dilekçesinde özetle; ——düzenlemesi bulunduğu, davaya konu alacağın zaman aşımına uğradığını, dava konusu hasarın poliçe teminatı dışında olduğunu, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin ihbar tarihinin—-sonrasından itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğunu, davacının iddiasına konu alacağın likit olmaması dolayısı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün olmadığını, bu – 2 -talebin reddini ve faiz hesaplaması yapılacak ise de bu hesabın CMR konvansiyonu hükümlerine göre gerçekleştirilmesi gerektiğini” belirtmiştir.
Davalılardan —- tarafından ——- tarihinde sunulan cevap dilekçesinde şu ifadelere yer verilmektedir; Söz konusu nakliye işleminin müvekkil şirket tarafından gerçekleştirildiği ve poliçe ile sigortalı bulunduğunu, poliçede, aracın bozulması ya da —– fazla bir sürede durması nedeni ile oluşan sıcaklık farkından dolayı bozulan malların, bu durumu tespit eden tutanak ve ilgili belgelerin sigortacıya ibrazı koşulu ile teminata dahili olduğunu, teminatın taşıyıcı araçtan bağımsız kendi güç ünitesi olan sıcaklık ölçüm ve kayıt cihazının bulunması şartı ile geçerli olduğunu belirtmiştir. Bununla birlikte müvekkil şirket tarafından soğutma makinasının düzenli bakımlarının yapıldığını, bakım servis raporlarını dosyaya ibraz ettiklerini, Hasar sebebi ile ortaya çıkan tazminat bedelini arıza tespit tutanağı ile ilgili sigorta şirketine mail yolu ile bildirdiklerini fakat bu ödeme talebinin reddedildiğini belirtmiştir. Müvekkil şirketin kusuru bulunmadığını, bulunsa dahi sigorta şirketinin poliçe kapsamında tazminat bedelini karşılaması gerektiğini bildirmiştir. Dolayısı ile iş bu rücu talebine konu alacak nedeni ile sorumluluk her hal ve koşulda müvekkilin sigorta şirketi olduğunu bildirmiştir. Ayrıca hasara konu dorse iç taşıma sıcaklığının thermoking cihazının arıza nedeni ile durması sonucu arttığını ve bunu da dilekçe ekinde sunulan servis formunda “cihazın arızalı” bulunduğunu bildirmişlerdir. Arıza sonucu eksper raporunda belirtilen hava sıcaklıklarında ürün toplamının —— oranını göstermesinin mümkün olmadığı, ayrıca —— ömrü biçilen ————alanına girmeden önceki mevcut durumunun da sevkiyat sırasında meydana geldiği iddia edilen zarar miktarının tespiti bakımından önemli olduğunu” belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,davacı sigortanın taşıma sırasında meydana gelen zarar nedeniyle dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu bedelin TTK 1472. Maddesi uyarınca zarar sorumlularından tzminine ilişkin rücuen tazminat davasıdır.
Davalı Sigorta Şirketinden; Davalı —- şirketiniz arasında akdedilen —- emtia nakliyat sigorta poliçesinin mahkememize gönderilmesi ile ayrıca davacı —- dava dışı sigortalısının taşıtan,—-taşıyan olduğu ve —– ulaştırılan emtianın hasarlanması sonucu taraflarına yapılan başvuruya ilişkin hasar dosyasının onaylı bir örneğinin celp edildiği görüldü.
—- Esas sayılı takip dosyasının —- üzerinden dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.
— tarihli ara karar ile dosyanın bir CMR konusunda uzman, bir ziraat mühendisi ve bir makine mühendisi bilirkişisine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —- tarihli bilirkişi raporu mahkememize teslim edilmiştir.
Bilirkişiler heyet kök raporunda özetle;
“1.Sıcaklık kayıtlarından anlaşıldığı üzere; taşınan şeftali ve kayısıların —-gün boyunca sözleşme şartı olan —- olması gereken sıcaklıkta bulunmayıp bu sıcaklığın üzerinde uzun süre maruz kaldığı ve soğutma işleminin sağlanamadığı;
2.Yukardaki kayıtlar incelendiğinde; taşınan emtianın nakliye boyunca uzun süre sözleşmede kararlaştırılan —- olması gerekirken bu sıcaklığın oldukça yüksek olarak üzerinde kaldığı ve sözleşme maddelerine uygun olmayan nakliye ile TAŞIYICI ——– tarafından gerekli soğutmanın sağlanamaması nedeniyle ayıplı hizmet verildiği;
3.Davalı taşıyıcının CMR Konvansiyonu 23’üncü maddesi gereği gerçek zarar tutarı——- sorumlu olacağı,
4.Davalılardan — de muafiyet tutarı olan —- kısmı hariç kalan ——-davalı taşıyıcı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı,
5.Davacının takipteki asıl alacağına 3095 Sayılı Kanun’un 2/2 maddesi gereği takip tarihinden itibaren avans faizi oranında faiz talep edebileceği,
6.Davacının başlatmış olduğu takibin; davalı taşıyıcı —- asıl alacak tutarının tamamı, davalı —– kadar ferileri ile birlikte yerinde olduğu,
7.Davalı—– zaman aşımı definin yerinde olup olmadığının dosyadaki verilerle tespitinin mümkün olamayacağı sonuç ve görüşlerine ulaşıldığı, keyfiyetin nihai takdiri ve her cenahtan bilcümle hukuki tavsifi tamamıyla muhterem Mahkemeye ait olmak üzere arz olunur. ” şeklinde tespitte bulundukları görüldü.
Dosya kapsamı incelendiğinde; uyuşmazlık, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472/1. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, kusurlu olan davalılardan rücuan tahsiline ilişkindir. TTK’nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak —- belirtilmiştir. —— sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği açıktır.
Eldeki uyuşmazlık incelendiğinde,hükme esas alınan bilirkişi raporunda da teknik yönden tespit yapıldığı üzere bilirkişi raporu —–sayfalarda gün gün listesi çıkartılan sıcaklıklar göz önüne alındığında soğuk zincirinin nakliyeye uygun şekilde tesis edilmediği,sözleşmede kararlaştırılan ——-derecede ürünlerin nakliye sırasında korunmadığı görülmekle taşıyıcının ayıplı hizmet vermek suretiyle sorumlu olduğu kanaatine varılmışıtr.Eldeki uyuşmazlık uluslararası taşıma olmakla uygulanacak hükümler CMR konvansiyonudur.CMR madde 23/3e göre uluslararası taşımacılık konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan üst sorumluluk sınırı olarak hesap edilen —– sınırının talep edilen zarar miktarından az olmadığı görülerek davacının zarar bedelinin tamamını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.Ancak sigorta sözleşmesi kapsamında davalı sigortanın sorumluluk bedelinden —- muafiyet tenzilatı yapılması gerektiği ve davacının sigortalısına ödeme yaptığı gün geçerli kur üzerinden yapılan hesaplamada muafiyet tenzilatının —– olduğu ve bu miktarın zarar bedelinden mahsubu sonrası davalı sigortanın sorumluluk miktarının—- olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar zamanaşımı defiinde bulunulmuş ise de olaya CMR konvansiyonu uygulanacağından ,CMR 32/3 .maddesinde zamanaşımını erteleyen konularda lex fori ilkesinin yani ülke hukukunun geçerli olduğu belirtildiğinden ve 6098 sayılı TBK’nın 154.maddesi uyarınca takip yapılması zamanaşımını kesen sebep olduğundan ,hasar tarihinin —-tarihi olması nedeniyle bu tarihte başlayan zamanaşımının CMR 32/3 uyarınca——- tarihinde kesildiği ve bu nedenle davanın zamanaşımı süresinde ikame edildiği anlaşılmakla zamanaşımı defiinin reddine karar verilmiştir.————-
Alacağa konu hasara ilişkin emtiaların hasar bedeli belirlenebilir ve likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davalı sigorta açısından davanın kısmen kabulüne diğer davalı açısından kabülüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; —-dosyasına davalı —- yapmış olduğu itirazın iptaline, diğer davalı — yapmış olduğu itirazın — üzerinden kısmen iptaline, takibin —–yönünden takip talebi doğrultusunda takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faiz uygulanarak devamına, diğer davalı —– üzerinden takip tarihinden itibaren avans faiz uygulanarak devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İcra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen —– (davalı sigorta yönünden — kısım yönünden alınması gereken — —– karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle hazineye İRAD KAYDINA,
5- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 725,88 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 8.613,23 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, (Davalı —- yönünden 7.977,11 TL ile sınırlı sorumlu)
7- Davalı Sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. 13/2’ye göre alınması gereken 4.893,2‬0 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigortaya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 77,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.077,10 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Davalı Sigorta Şirketi yönünden kabul red oranına göre belirlenen 2.826,57 TL ile sınırlı sorumlu)
9- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-) 1.360,00 TL Arabulucu ücretinin davalılardan tahsiliyle hazineye irad kaydına, (Davalı ———-yönünden kabul red oranına göre belirlenen 1.249,27 TL ile sınırlı sorumlu)
Dair; Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/06/2022