Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/8 E. 2021/238 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/8 Esas
KARAR NO : 2021/238

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili 06/01/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; ———davacı bankadan kredi çektiğini, davalı sigorta şirketi nezdinde krediyle bağlantılı—— sigortası bulunduğunu, sigortalının 10.07.2018 tarihinde vefat etmesi üzerine kredi borcunun ödenmesi talebiyle davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, davalı sigorta şirketinin ”sigortalının sigorta başlangıç tarihinden önce kanser hastalığı bulunması sebebiyle” talebi reddettiğini, bu ret işlemini dain-i mürtehin sıfatına haiz davacı bankaya karşı ileri sürmesinin mümkün olmadığını, ret işlemini ancak mirasçılara karşı ileri sürebileceği iddialarıyla kalan kredi tutarının davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmeksizin işbu davada davacı tarafın dava konusu ettiği — sözleşmesinin teminat tutarını bildiği için işbu davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağını, tazminat değerlendirmesine esas teşkil eden rizikoyla ilgili belgelerin ulaşması akabinde, yasal süre içerisinde tazminat dosyasını sonuçlandığını ve davacı bankaya 14.08.2018 tarihinde tazminat ret bildiriminin iletildiğini, davacı tarafça açılan işbu dava alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren iki yıllık süre içerisinde açılmadığını davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, dava konusu talep zamanaşımına uğradığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava müteveffa ——-davacı bankadan kullanmış olduğu konut kredisi teminatı —- kapsamında müteveffanın Kredi borcunun dain-i mürtehin sıfatıyla davacı bankaya ödenmesine ilişkin ——kaynaklı sigorta alacağı davasıdır.
Davalı vekilinin süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile zamanaşımı defini ileri sürmüş olduğu görülmüştür———kaynaklı alacak talebine ilişkin zamanaşımı konusunda 6102 sayılı TTK’nın 1420.maddesi zamanaşımı süresini düzenlemiştir.6102 sayılı TTK’nın 1420.maddesi” sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler ,alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayarak iki yıl ve 1482.madde hükmü saklı kalmak üzere,sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” şeklindedir.Eldeki dosya incelendiğinde müteveffanın ölüm tarihi —-;sigortaya başvuruya ilişkin red kararınnın verildiği tarih ise —-tarihidir.Alacağın muaccel olduğu ve tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarih olarak —- tarihi kabul edilebilecek olup iş bu kabule göre kısa zamanaşımı — tarihinde dolmuştur.Davacının 11/12/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu görülmekle arabuluculuğa başvuru tarihi zamanaşımının dolmasından sonradır.İş bu nedenle arabuluculuğa başvuru tarihi itibariyle zamanaşımı dolmuş olmakla zamanaşımı süresinin durması da mümkün değildir.Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında zamanaşımı defi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.(Örnek karar: Yargıtay ——–
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA ,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı tarafça peşin yatırılmış olan gider avansından artan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan—–vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-1.320,00 TL Arabulucu ücretinin davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair;gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı