Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/798 E. 2022/518 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/798 Esas
KARAR NO: 2022/518

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 17/12/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili —- harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, davacı şirketin davalıdan olan alacağının tahsili için,—–sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olduğunu Davalı, süresi içerisinde itiraz ederek, takibin durmasına neden olmuş olduğunu Davalının itirazı haksız mesnetsiz ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini, kötü niyetli bu itirazdan dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Usulüne uygun —- rağmen davalı tarafın dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
—-Esas sayılı takip dosyasının dosyamız içerisine celp edildiği görüldü.—- tarihli ara karar ile dosyanın bir —- tevdi edilerek —-raporu alınması yönünde ara karar kurulmuş ve —– tarihli — mahkememize teslim edilmiştir.
—- raporunda özetle;
“Davacı şirketin —-yılı — lehine delil niteliği taşıdığı,Davacının—– yapılan inceleme neticesinde, davalı ile olan cari hesap hareketlerini—- usulüne uygun olarak kaydetmiş olduğu,Davacının —- davalı şirket ile cari hesabına ait —-tarihi itibariyle—-alacaklı olduğu,Davalı şirketin —- incelemesi, inceleme gün ve saatinde sunulmadığından yapılamadığı,Dosyaya mübrez evraklarda davalının faturalara itirazını ihtarname ile yapmadığı,Davacı yanın davalı —- ihtarnamesi ile temerrüde düşürmediği,Davacı yanın icra takibinden önce temerrüde düşürülecek işlem yapılmadığından, temerrüdün icra takibi ile oluştuğu, icra takip tarihi olan—- tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan —- cari alacağa ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplanabileceği,Davacı tarafından talep edilen —- icra inkar tazminatı konusundaki kararın münhasıran Sayın Mahkemenize ait olduğu kanaatine varılmıştır. Gereği takdirlerinize saygılarımla arz olunur.” şeklinde tespitte bulunmuştur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, ——– şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır.Ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda—- ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür.—-kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın—kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. —- kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. —- kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş —– kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın—- ibraz etmemesi yahut —-kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Her —-yer alan kayıtlar birbiri ile uyuşması halinde — defterler, içeriğine göre delil vasfına sahip olabilecektir.Taraf —— incelenmesi için alınan raporda davacı kayıtlarına göre davalının —– borçlu göründüğü anlaşılmıştır.Davalı tarafın —–incelenmesi için yazılan talimatta davalı tarafın kayıtlarını sunmadığı görülmekle 7251 sayılı kanunla değişik HMK 222.maddesi uyarınca —- ve kayıtların davalı tarafından eksiksiz sunulmadığı görülerek davacı kayıtlarının davacı lehine delil teşkil ettiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Alacağın likit olması konusunu —- Numaralı kararında; ”Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir.” şeklinde açıklamıştır.Bir alacağın likit olup olmadığı hususu değerlendirilirken her uyuşmazlık kendi koşullarında değerlendirilecek,alacağın miktarının belli ve sabit ya da borçlu tarafından bilinebilir olduğu durumlarda söz konusu alacağın likit olduğu kabul edilecektir.—- kararlarına göre fatura alacakları likit niteliktedir. —- Numaralı kararına göre; “Uyuşmazlık, davacının davalıya faturayla sattığı mal bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, borcun miktarı belirlenebilir (likit, hesap edilebilir) olduğundan, dava dilekçesinde icra inkar tazminatı isteyen davacı yararına İİK.nun 67/2 nci maddesi uyarınca tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bu istemin reddi doğru görülmemiştir.” denilerek fatura alacağının likit niteliği belirtilmiştir. Alacağın faturaya bağlı alacak olması nedeniyle kabul edilen asıl alacağın yüzde —- oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile; — Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın —asıl alacak üzerinden iptaline, takibin takip talebi doğrultusunda devamına,
2-)Alacak belirli ve likit olduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı olan —- üzerinden hesaplanacak —icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar yasası uyarınca alınması gereken— harçtan, peşin yatırılan —- harcın düşümü ile geri kalan — harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-)Davacı tarafından yapılan — Peşin harç, — başvurma harcı ile—– bilirkişi ücreti ve — posta gideri olmak üzere toplam —-yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ye göre —- vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-)Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
7-) —-Arabulucu ücretinin davalıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
Dair; 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.