Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/791 E. 2022/520 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/791 Esas
KARAR NO:2022/520

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/12/2021
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile—– arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, Davalı-borçlu şirketin müvekkile olan borcu nedeniyle—– sayılı dosyasından ilamsız takibe geçildiğini, Müvekkili şirket —- satın aldığı ——— ederek ve satarak faaliyetlerini devam ettirmekte olduğunu, Davalı-borçlunun müvekkilinden mal alımında bulunmuş olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki gereği alınan bu malların bedeli davalı tarafça ödenmemiş olduğunu, Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği —- kayıtlı olan faturadan kaynaklanan alacak için —- tarihinde —-Yevmiye numaralı ihtarı ile alacağının ödenmesi için ihtar gönderilmiş olduğunu, iş bu ihtarın —- tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, alacağın derhal ödenmesi için gönderilen ihtara rağmen davalı şirket tarafından müvekkil şirketin alacağı ödenmediği gibi cevap da verilmemiş olduğunu, bu nedenle iki tarafa borç yükleyen bu ticari ilişki gereği müvekkil şirket tarafından kendi edimi zamanında yerine getirilmiş olmasına rağmen davalı taraf bu edim karşılığını ifa etmediğinden davaya konu takip açıldığını, Davalı borçlu tarafından muaccel hale gelmiş olan alacak hakkında açılan takibe de haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davanın kabulü,davalının alacaklarını semersiz bırakmak gayesiyle haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptali ve —-takibin devamına, alacağı semeresiz bırakmak maksadıyla yapılan haksız itiraza istinaden kötüniyetli davalı-borçlu aleyhine —- aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;—-Sayılı dosyasına yapmış oldukları itiraz nedeniyle itirazın iptali talep edilmiş olduğunu, açılan davanın haksız olup reddine karar verilmesinin usul, yasa ve hakkaniyete uygun olacak olduğunu, —– iddiarının mevcut olduğunu, tebligat parçası incelendiğinde müvekkilin şirketin daimi çalışanı olduğu iddia edilen —-kişiye dava dilekçesinin tebliğ edildiğinin anlaşıldığını, ancak, —– isimli şahsın müvekkili firmanın çalışanı olmadığını, evrak tebliğ almaya ehliyeti ve yetkisi bulunmamakta olduğunu, müvekkili şirketin malları teslim almasına rağmen ödeme yapmadığı hususunu kabul etmediklerini, usulsüz ——yönelik beyanlarının dikkate alınarak dava dilekçesinin——olduğunun kabulüne, davanın reddine, davacı aleyhine alacağın—–aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: —-raporunda özetle;”Dava dosyasına sunulan belgelerin – evrakların – tarafların —- incelenmesi/irdelenmesi neticesinde; Davalı tarafın davacı tarafa —-takip tarihi itibari ile—- borcu olduğu tespit edilmiştir. ” şeklinde görüş ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya düzenlemiş olduğu —– tarihli faturadan kaynaklı başlatılan takipte ödeme emrine yapılan itirazın iptali davasıdır.İtirazın iptali davası İcra İflas Kanunun 67. Maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.” şeklinde düzenlenmiştir. İcra dosyası fiziken celp edilmiş, borçlunun ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu tespit edilmiştir.
—-tarihli —-raporunda özetle; “Tarafların — detaylı incelenmesi neticesinde — tarihli —- nolu faturanın davalı tarafından davacıya ödemesinin yapılmadığı her— tarafın — tespit edilmiştir.” yönünde tespitlerde bulunulduğu anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, ——– şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturadan kaynaklanan alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür. 6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine, adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir. Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulma safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. —- delil olması için gerekli şartlar HMK’nın 222/2 maddesinde “—, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. ” ifadesi ile sayılmıştır. Buna göre ticari defterlerin delil olması için;
a) Ticari bir dava olması,
b) Uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir işlemden kaynaklanması,
c) Ticari defterler kanuna uygun eksiksiz tutulmuş olması,
d) Ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması,
e) Uyuşmazlık konusu işle ilgili olarak defterlere geçirilen tüm kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. 7251 sayılı kanunla yapılan değişiklik ile davalının ticari defterlerini sunmaması halinde davacı kayıtlarının davacı lehine (aleyhine kayıtların ise aleyhine) olacağı düzenlenmekle görüş ayrılıklarına temel teşkil eden kanunun ilk düzenlendiği zaman var olan eksiklik giderilmiştir. Nitekim burada unutulmaması gereken husus davacı ticari defterlerinin 6100 sayılı HMK’nın 222/2.maddesine uygun tutulmuş olmasıdır. Davacı ticari defterlerinin usulune uygun olmaması halinde davacı lehine delil teşkil etmeyecek ve 6100 sayılı HMK’nın 222/4.maddesi uyarınca aleyhine delil olacaktır. Nitekim defter inceleme ara kararı sonrasında mahkememize sunulan taraf ticari defterlerinin davacının iddialarını doğrular nitelikte olduğu görülmekle faturanın ispat gücü ve ticari defterlerin ispat gücü göz önüne alınarak faturaya konu edimlerin davacı tarafından ifa edildiği kabul edilmiştir.Takip ve dava konusu tutara dayanak faturanın davacı kayıtlarında yer aldığı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye konu faturaların —- Formları ile beyan ettiği ve bu beyanların birbirini teyit ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde; “Davalı—- ticaret ile hammadde aldığı” tespit edilmistir. Sonuç olarak, hükme esas alınabilecek yeterli teknik nitelikteki —–raporu hükme esas alınarak, davalının faturaya konu emtianın teslim alınmadığı yönüdeki savlarının yerinde olmadığı, bu haliyle taraflar arasındaki takibe konu miktar olan ücretin davacı tarafça ispatlandığı anlaşılmış alacağın faturaya bağlı olması nedeniyle belirli—- olduğu kanaatine varılmış kabul edilen asıl alacak miktarı olan —- takip tarihi olan —— tarihindeki—— oranı olan —– ile çarpılması sonucu oluşan —- üzerinden hesaplanan —- icra inkar tazminatının—- davalıdan alınarak davacıya verilmiştir ——Tarafların tacir olduğu ve alacağın yabancı para alacağı olduğu görülmekle —– Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın—- üzerinden iptali ile kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin devamına karar verilmiştir. Vekalet ücreti ile harç hesaplaması —– Sayılı kararı doğrultusunda dava tarihindeki —– efektif satış oranı olan—-esas alınarak yapılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1—–Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile —- alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz işletilerek takibin DEVAMINA,
2—-tarihindeki —- oranı olan — ile çarpılması sonucu oluşan — üzerinden hesaplanan — icra inkar tazminatının —-davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan—- karar ve ilam harcının, dava açılırken peşin olarak alınan—- harçtan mahsubu ile bakiye —-karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile—-
4-Davacı tarafından yatırılan — başvuru harcı, —- peşin harç toplamı — ile —-Bilirkişi Ücreti, Kep Reddiyatı, Posta Masrafı, Tebligat, Elektronik Posta masrafı ve Dosyadaki Diğer Masraflar) olmak üzere toplam —- olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansı bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
8-Arabuluculuk ücreti —–davalıdan tahsili ile —
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren — hafta içinde —- istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.