Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/782 E. 2022/210 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMES

ESAS NO : 2021/782 Esas
KARAR NO : 2022/210

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/12/2021
KARAR TARİHİ : 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili — —- — verdiğini, bahse konu sözleşme kapsamında taraflar arasında devam eden — ilişkisi bulunduğunu, davalı şirket tarafından gönderilen — ile haksız ve hukuka aykırı şekilde feshedildiğini, sistemlere erişiminin davalı şirket tarafından haksız olarak engellenmesi dolayısıyla müvekkili müşterileri ile akdetmiş olduğu sözleşmeler kapsamında yerine getirmesi gereken yükümlülüklerini ifa edememiş ve bu kapsamda zarara uğradığını, davalı şirket, müvekkil vesilesiyle girmiş olduğu — ulaşmak sureti ile yer edinmesi akabinde, Müvekkilin ticari itibarını zedeleyecek biçimde gerçekleştirdiği fesih dolayısıyla hem maddi hem manevi zararına sebebiyet vermiş, elde edeceği kardan yoksun kalmasına yol açtığını, bu nedenle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki —— haklı nedenle fesih edildiğini, sözleşme haklı nedenle fesih edildiğinden ve koşulları oluşmadığından davacının maddi-manevi tazminat talep etme hakkı bulunmadığını, bu nedenlerle davacının haksız davasının usul ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemidir.
6100 sayılı HMK’nin genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.”
6100 sayılı HMK’nin Yetki Sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Davaya dayanak teşkil eden taraflar arasında—— İşleri Sözleşmesinin 15.maddesinde “Uyuşmazlık durumlarında, ihtilafların çözümü için görüşmelerden bir sonuç alınamazsa ihtilafların halli için —Mahkeme ve İcra Daireleri yetkilidir.” yönünde yanlar arasında sözleşme düzenlendiği görülmüştür.
Sonuç olarak taraf şirketler arasında — sözleşme gereğince — daireleri ve Mahkemeleri yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
Benzer konuya ilişkin —sayılı ilamında; ” Dava, tacirler arası hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunmuş olup mahkemece HMK 17. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme —- olduğu gerekçesiyle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 17. maddesine göre “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 37. Maddesinde bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde —Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Sözkonusu kanunun yetki sözleşmesi başlıklı 17. maddesinde tacirler ve kamu tüzel kişilerinin, sözleşme ile yetkili mahkemeyi belirleyebilecekleri öngörülmüştür. Dava konusu olayda tarafların ikisi de tacir olduğu takdirde yetki sözleşmesi geçerli olacaktır. Tarafların tacir olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı istinaf dilekçesinde yetki sözleşmesine riayet edildiğini, sözleşmede belirlenen—tercih edildiğini, davalının yerleşim yerinin —-olması sebebiyle davanın —- —Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, davalının merkezi itibari ile mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki yetki sözleşmesinde, yetkili mahkemenin–mahkemesi olduğunun belirtildiği,— mahkemesinden anlaşılması gerekenin — ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. ” şeklindeki açıklamalarının ışığı altında tarafların tacir olması, aralarında kesin yetki sözleşmesi bulunması, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14.1. Maddesinde açıkça tacirler arasındaki ihtilafların — adliyesinde görülmesi gerektiğinin imza altına alınmış olması, 6100 sayılı HMK’nın 17. Maddesinde (tacirler arası) taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen mahkemenin yetkili olması hususları hep bir arada değerlendirilerek işbu davada — Mahkemelerinin yetkili olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine ve kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde istemde bulunulduğu takdirde dava dosyasının yetkili — Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına dair ek karar düzenlenmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının yetki yönünden REDDİNE ,
2-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-Karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde yetkili ve görevli —- Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi halde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA
5-HMK 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, —- Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.