Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/75 E. 2021/925 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/75 Esas
KARAR NO : 2021/925

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;Davacının İddia ve Talebi: Müvekkilin davalıyla ——- bu kapsamda davalı adına 5 adet fatura düzenlendiğini, davalının 8.265,00 TL tutarlı bakiye borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlatıldığını ancak takibe itiraz edildiğini, anılan nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı malları üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesini iddia ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya Tebligat Kanunun 35.maddesine göre tebligat yapıldığı, buna karşın davalının savunma dilekçesi vermediği ve duruşmalara da katılmadığı görülmüştür.
DELİLLER:
—-dosyası, faturalar, ——– tarihli yazı cevabı, —– cevabı, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle ; Davacıya ait yasal defterlerin Vergi Usul Kanunu 223-224-225 maddeleri ile TTK’nın ilgili hükümlerine uygun olarak noter açılış-kapanış tasdiklerinin süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, Sayın Mahkemenin —– duruşmasının—– numaralı ara kararında taraflara —–mahkeme salonunda ibraz edilmesi, yerinde inceleme talep ediliyorsa ticari defterlerin bulunduğu yer ile incelemede muhatap alınacak —- bilgilerinin 2 haftalık kesin süre içerisinde yazılı olarak beyan edilmesi yönünde karar kurulduğu, buna karşın davalının belirtilen gün ve saatte defterlerini mahkeme salonunda hazır bulundurmadığı ve ayrıca yerinde inceleme de talep etmediği, davacının — yılında davalı —– tutarlı fatura —– beyannamesinde beyan ettiği, davalının—– yılında davacıdan —– fatura alarak—– beyannamesinde beyan ettiği, bu yönüyle tarafların—- beyannamelerinde yer alan tutarlar üzerinde mutabık oldukları, Adına düzenlenen faturalara ———- beyannamelerinde yer veren davalının 8 günlük süre içerisinde faturalara itiraz ettiğini gösterir dosya içeriğinde tespite elverişli herhangi bir belgenin bulunmadığı, — takip tarihi itibariyle davacı nezdinde davalının —– borçlu olarak göründüğü, (Takiple istenen anapara: 57.460,96 TI) dava dilekçesinde ise davalıdan istenen tutarın —- olarak belirtildiği, işbu raporda yer alan tespitler neticesinde —davacıya ödenip ödenmeyeceği ile ilgili nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, davacının takibinde 3.542,17 TL birikmiş faiz talebi olduğu; muaccel bir borcun borçlusunun alacaklının ihtarıyla mütemerrit olduğu (TBK.m.117/1): bu yönde temerrüt ihtarına dosyada rastlanılmaması nedeniyle birikmiş faiz talebine mevcut delil durumuna nazaran iştirak edilmediği tarafımca tespit edildiği görüldü.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında görülmekte olan —- icra takip dosyasına davacı tarafça yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur. Bu hüküm, kaynak İsviçre Medeni Kanunu’ndaki şekli gibi, “bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o vakıayı ispat etmelidir” şeklinde anlaşılmalıdır. Davacı taraf bedeli ödenmeyen faturalardan kaynaklanan açık hesap ilişkisine dayalı alacak talebinde bulunmaktadır. Buna göre öncelikli incelenmesi gerek husus faturanın ispat gücüdür.
6102 sayılı TTK’nın 21/2.maddesi şu şekildedir: ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır”. TTK’nın 21/2.(6762 sayılı TTK’nın 23/2.) maddesi ile faturanın tacirler arasında ifaya yönelik ispat aracı olduğu, süresinde itiraz edilmemekle münderecatından sayılan hususlar yönünden düzenleyen lehine,adına fatura düzenlenen aleyhine bir karine getirilmiştir.Bu karine faturanın ispat gücünü ortaya koymaktadır. Fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması,faturanın akdin ifasıyla ilgili düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin—— ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerini inceleme günü incelemeye sunmaması nedeniyle taraflar arasında açık hesap ilişkisinin bulunup bulunmadığı da tespit edilememiştir.
28/07/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 7251 sayılı kanunun 23.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinin 3.fıkrası ile ticari defterlerin sunulmaması halinde sunan tarafın kayıtlarına delil olarak dayanabileceği belirtilmiş ve dava sırasında yapılan ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin bu değşiklik mahkememizce kurulan 29.06.2021 tarihli ihtaratlı ara kararla belirtilmiş ancak davalı taraf ihtarata rağmen ticari defterlerini sunmamıştır.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla—- icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8265,96 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmamış olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde davalı — tutarlı fatura düzenlendiği, yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında 7251 sayılı kanunla ticari defterlerin delil niteliğine ilişkin yapılan değşiklik ekli ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle davacının iddiasını ispat etmiş olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve alacağın faturaya dayalı likit alacak olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
—- yazısına istinaden karar duruşmasına çıkan hakimin yerine ismi yukarıda belirtili mahkememizin diğer hakimi tarafından gerekçeli karar yazılmıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalı tarafından—– icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin aynen DEVAMINA,
-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından asıl alacak olan 8265,96 TL üzerinden % 20 oranında olmak üzere 1653,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 564,64 TL harçtan, peşin yatırılan 141,30 TL harcın düşümü ile geri kalan 423,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 141,30 TL —— yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan——Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca 5100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
6—— davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; davacı tarafın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.